Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/469 E. 2020/630 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/469 Esas – 2020/630
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/469 Esas
KARAR NO : 2020/630

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA :Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ:11/09/2020
KARAR TARİHİ:03/12/2020
K. YAZIM TARİHİ:25/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan zayi belgesi verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ülke çapında kadın giyim ve ev aksesuarları sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, ticari defterlerinin usulüne uygun ve yasanın gerektirdiği şekilde e-defter yöntemi ile şirket merkezinde tutulduğunu, ancak şirkete ait bilgisayar serverlarına …/2020 tarihinde fidye virüsü, crptolocker dosya şifreleme ve korsan saldırı düzenlenmesi neticesinde 2016 Ocak-Aralık, 2019 Ocak-Aralık, 2020 Ocak, Şubat ve Mart ayları da dahil olmak üzere aradaki tüm aylara ait e-defter ve berat dosyalarının zarar gördüğünü, e-defter ve beratlarının bulunduğu klasörün kullanılamaz ve içindeki dökümanlara da ulaşılamaz hale geldiğini, bu durumun anlaşılması üzerine müvekkili şirket tarafından belgelerin kurtarılması amacıyla çalışma başlatıldığını ancak belgelerin kurtarılamayacağının ve bozulduğunun anlaşıldığını beyan ederek, müvekkil şirkete ait 2016 Ocak-Aralık, 2019 Ocak-Aralık, 2020 Ocak, Şubat ve Mart ayları da dahil olmak üzere aradaki tüm aylara ve geçmiş yıllara ait tüm defter, berat, fatura ve sair belgelerin zayi olduğunun tespiti ile taraflarına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; 6102 sayılı TTK’nun 82. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 82/7. maddesinde; ” Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. ” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı tarafça, kendisine ait sunuculara …/2020 tarihinde siber saldırı düzenlendiğini, 2016 Ocak-Aralık, 2019 Ocak-Aralık, 2020 Ocak, Şubat ve Mart ayları da dahil olmak üzere aradaki tüm aylara ve geçmiş yıllara ait tüm e-defter, berat, fatura ve sair evrakların bulunduğu klasörün kullanılamaz ve içindeki dökümanlara da ulaşılamaz hale geldiği beyan edilerek eldeki dava açılmıştır.
Talebin dayanağının 6102 sayılı TTK’nun 82/7. maddesi ile 19/10/2019 tarihli ve 30923 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 7. maddesinin 1 nolu bendi olduğu belirlidir.
TTK anlamında zayi belgesi verilebilmesi için tacirin, bir taraftan defterlerin korunması için gereken dikkat ve özeni göstermiş olması, diğer taraftan ziyaa uğramanın onun iradesi dışında meydana gelmiş olması zorunludur.
Yukarıda zikredilen Tebliğin “Diğer Hususlar” başlıklı 7. maddenin 1. bendi “e-Defter tutanlar, Vergi Usul Kanununda belirtilen “Mücbir Sebep” halleri nedeniyle e-Defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir. Mahkemeden zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve Başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin (talep edilecek bilgi ve belgeler e-Defter Uygulama Kılavuzunda açıklanır) ibraz edilmesi halinde, mükelleflerin zayi olan e-Defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-Defter ve berat dosyalarının e-Defter uygulaması aracılığı ile Başkanlık sistemine yeniden yüklenmesi için Başkanlık tarafından yazılı izin verilir.” şeklindedir.
Aynı Tebliğin “e-Defter Dosyaları, Berat Dosyaları ve Muhasebe Fişlerinin Muhafaza ve İbrazı” başlıklı 4.4. Maddesinin 1-e bendinde ise” e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının, gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e-Defter saklama hizmeti yönünden teknik yeterliliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da Başkanlığın bilgi işlem sistemlerinde 1/1/2020 tarihinden itibaren asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunludur. e-Defter ve beratların teknik yeterliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta saklama izni verilen özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde muhafaza usulü ile muhafaza edilmesi sürecinde e-Defter uygulamasına dâhil olan mükellefler ve özel entegratörler tarafından uyulması gereken genel, gizlilik ve güvenliğe ilişkin usul ve esaslar, Başkanlık tarafından hazırlanarak edefter.gov.tr adresinde yayımlanan “e-Defter Saklama Kılavuzu”nda açıklanır. e-Defter ve berat dosyalarına ait ikincil kopyalarının bu fıkra uyarınca muhafazası için gerekli yükleme işlemlerinde bu Tebliğin (4.3.4) numaralı fıkrasında belirtilen süreler dikkate alınır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda davacı şirketin, 3 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 4.4.1-e maddesinde öngörülen yükümlülüğü yerine getirmediği, e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının muhafazası hususunda özel entegratör bir firmadan destek almadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının, bir tacirden beklenen tüm dikkat ve özeni gösterdiğini ve ziyaa uğramanın iradesi dışında olduğunu ve kendisine kusur atfedilemeyeceğinin ileri sürmeye imkan bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davacının zayi belgesi verilmesi için gereken şartların varlığını ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/12/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza