Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/468 E. 2020/664 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/468 Esas – 2020/664

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/468 Esas
KARAR NO : 2020/664

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : HASIMSIZ

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
K.YAZIM TARİHİ : 18/12/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirket ülke çapında kadın giyim ve ev aksesuarları sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, ticari defterlerini usulüne uygun ve yasanın gerektirdiği şekilde e-defter yöntemi ile bilgisayar sistemine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki biriminde usule uygun olarak kaydetmekte olduğunu, müvekkili şirketin, e defter ve beratların bulduğu muhasebe bilgisayarını açmaya çalıştığını ancak bilgisayar sistemine erişim sağlanamadığını, işbu durum neticesinde Gelir İdaresi Başkanlığına durumun izah edildiğini, ilgili kurumun müvekkili “Data Veri Kurtarma ve Adli Bilişim Laboratuvarına yönlendirildiğini, müvekkili şirketin kurumun yönlendirmesi ile adı geçen laboratuvara e defter ve beratlarının kurtarılması talebi ile başvurulduğunu, ancak uzman laboratuvarda, müvekkili şirkete ait bilgisayara ait hard diskte bulunan verilerine 20/07/2020 tarihinde fidye virüsü, crptolocker dosya şifreleme ve korsan saldırı düzenlenmesi neticesinde, 2016 Ocak-Aralık, 2019 Ocak-Aralık, 2020 Ocak, Şubat ve Mart ayları da dahil olmak üzere aradaki tüm aylara ait e-defter ve berat dosya kayıtlarının zarar gördüğü, tüm veri kurtarma metodlarının denendiği halde kurtarılmasının mümkün olmadığına ilişkin rapor tanzim edildiğini, müvekkili şirketin zarara uğratıldığını, söz konusu olay nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığına da … soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili şirketin aktif olarak ticaret yaptığından davaya konu evrakları devletin ilgili kurumlarına ibraz etme yükümlülüğü altında olduğunu beyan ederek, 2016 Ocak-Aralık, 2019 Ocak-Aralık, 2020 Ocak, Şubat ve Mart ayları da dahil olmak üzere aradaki tüm aylara ait e-defter ve berat dosya kayıtlarını yılı ve geçmiş yıllara ait tüm defter, fatura ve sair belgelerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava hasımsız olarak açılmıştır.
GEREKÇE :Dava, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve kayıtların (e-defter kayıtları ve beratlarının) zayi olduğunun tespitine ve zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir (TTK m. 82/5,7).
TTK nın 82/ 7 maddesinde; ” Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. ” hükmüne yer verilmiştir.
Talebin dayanağı 6102 sayılı TTK’nun 82/7. maddesi ile 19/10/2019 tarihli ve 30923 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 7. maddesinin 1 nolu bendidir.
TTK anlamında zayi belgesi verilebilmesi için tacirin, bir taraftan defterlerin korunması için gereken dikkat ve özeni göstermiş olması, diğer taraftan ziyaa uğramanın onun iradesi dışında meydana gelmiş olması zorunludur.
Yukarıda zikredilen Tebliğin “Diğer Hususlar” başlıklı 7. maddenin 1. bendi “e-Defter tutanlar, Vergi Usul Kanununda belirtilen “Mücbir Sebep” halleri nedeniyle e-Defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir. Mahkemeden zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve Başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin (talep edilecek bilgi ve belgeler e-Defter Uygulama Kılavuzunda açıklanır) ibraz edilmesi halinde, mükelleflerin zayi olan e-Defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-Defter ve berat dosyalarının e-Defter uygulaması aracılığı ile Başkanlık sistemine yeniden yüklenmesi için Başkanlık tarafından yazılı izin verilir.” şeklindedir.
Aynı Tebliğin “e-Defter Dosyaları, Berat Dosyaları ve Muhasebe Fişlerinin Muhafaza ve İbrazı” başlıklı 4.4. Maddesinin 1-e bendinde ise” e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının, gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e-Defter saklama hizmeti yönünden teknik yeterliliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da Başkanlığın bilgi işlem sistemlerinde 1/1/2020 tarihinden itibaren asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunludur. e-Defter ve beratların teknik yeterliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta saklama izni verilen özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde muhafaza usulü ile muhafaza edilmesi sürecinde e-Defter uygulamasına dâhil olan mükellefler ve özel entegratörler tarafından uyulması gereken genel, gizlilik ve güvenliğe ilişkin usul ve esaslar, Başkanlık tarafından hazırlanarak edefter.gov.tr adresinde yayımlanan “e-Defter Saklama Kılavuzu”nda açıklanır. e-Defter ve berat dosyalarına ait ikincil kopyalarının bu fıkra uyarınca muhafazası için gerekli yükleme işlemlerinde bu Tebliğin (4.3.4) numaralı fıkrasında belirtilen süreler dikkate alınır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Davacı tarafça, 2016-2019 yılları Ocak-Aralık ve 2020 Ocak Şubat ve Mart ayları dönemine ait e-defter ve beratlarının bulunduğu klasörün kullanılamaz ve içindeki dökümanlara da ulaşılamaz hale geldiği beyan edilmekle, dosya teknik inceleme için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 24/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu elektronik defter ve beratlarına, elektronik fatura, irsaliye ve diğer mali verilere ilişkin dosyaların neden silindiğinin tespit edilemediği, bilgi işlem yöneticilerinin yedek almadıkları, entegratör kuruluşlardan bir yedekleme hizmetinin alınmaması sebebiyle de elektronik kayıtların yerine koyulmasının mümkün olamayacağı, tüm kayıtlara, olay günlüklerine, dışarıdan gelen bağlantı isteklerine bakıldığında zararlı yazılım, şifreleme yazılımı, fidye saldırısı tespit edilemediği, olayın hangi tarihte başladığı, ne kadar sürdüğü ve ne zaman sonuçlandığının tespit edilemediği, Adli bilişim teknikleri ve veri kurtarma yöntemleriyle geri getirilen dosyaların veri bütünlüğünün bozulmuş olması sebebiyle kullanılabilir olmadıkları, bu sebeple davacı firma elektronik belge ve beratlarına adli bilişim yöntemleriyle ulaşılamaması sebebiyle zayi oldukları belirtilmiştir.
Davacı … kayıtların zarar gördüğünün 05/09/2020 tarihinde öğrenildiği, davanın 15 günlük hak düşürücü yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara ve bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin, defterlerin saklanması konusunda basiretli bir tacirden beklenen özenin göstermediği, kayıtların özenle korunması ve saklanması gerektiği, 3 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 4.4.1-e maddesinde öngörülen yükümlülüğü yerine getirmediği, e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının muhafazası hususunda özel entegratör bir firmadan destek almadığı, kayıtlarla ilgili dışarıdan bir siber saldırı da söz konusu olmadığı anlaşıldığından yasal düzenleme kapsamında zayi belgesi verilmesi şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/12/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı