Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/432 E. 2021/699 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/432 Esas – 2021/699
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/432 Esas
KARAR NO : 2021/699

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2020
KARAR TARİHİ:28/09/2021
K. YAZIM TARİHİ:14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; 09.02.2019 tarihinde … A.Ş. nin ZMMS poliçesi tanzim ettiği … plakalı aracın müvekkiline ait … plakalı araca çarptığını, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, işbu kaza sebebiyle müvekkilinin uğramış olduğu zararın, ZMMS poliçesi kapsamında … A.Ş. tarafından karşılanması gerektiğini, konuya ilişkin olarak daha önce Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde dava ihdas edildiğini, … sayılı dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde, işbu kaza sebebiyle müvekkiline ait araçta oluşan zararın K.D.V. Dahil 16.447,34 TL olduğunun tespit edildiğini, yapılan bu tespitlere karşın, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin tesis ettiği … Sayılı karar ile davayı usulden reddettiğini ve bu nedenle sigorta şirketinden herhangi bir tahsilat yapılamadığını, Sigorta Tahkim Komisyonu dosyasının, İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Hakem Kararları Saklama dosyasına kaydedildiğini, uyuşmazlığın yargıya intikal ettirilmesinden önce, müvekkili tarafından görevlendirilen ve araçta oluşan hasar ile değer kaybının tespitine yönelik çalışmalar yapan sigorta eksperine emek ve mesaisinin karşılığında K.D.V. Dahil 337,98 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, zararın ve davalının sorumluluğunun belirlenmesi için yapılan ve TTK 1426. Madde uyarınca faydalı gider niteliğini haiz işbu ekspertiz ücretlerinin de davalıdan tahsilini talep ettiklerini, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik; 16.447,34 TL hasar bedeli tazminatı, 337,98 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 16.785,32 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama gideri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafından gerçek zarar miktarının muteber delillerle ortaya konulmadığı gibi, zararın varlığı ve miktarının da denetimine engel olunduğundan başvurunun reddine karar verilmesi gerektiğini, 09.02.2019 tarihinde meydana geldiği iddia edilen hasarın, sadece usulüne aykırı ekspertiz raporu alınmak suretiyle sigorta şirketine ihbar edildiğini, davacı tarafından araç onarımı tamamlandıktan sonra araç üzerinde inceleme ve denetlemeye imkan tanınmaksızın müvekkili sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, araç üzerinde ekspertiz incelemesine imkan tanınmaksızın sadece varlığı ve miktarı iddia edilen bir hasara ilişkin müvekkili sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, Sigorta şirketi tarafından böyle bir durumda ödeme yapılmasının beklenilmesinin hiç bir mevzuata uygun olmayacağını, kast veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırılık durumlarında ispat külfetinin davacıya geçeceğini, TTK’nın Sigorta ettirenin borç ve yükümlülüklerini tanzim eden maddelerinde, riziko gerçekleşmesi durumunda sigortalıların yükümlülük ve sorumluluklarının sınırlarının açıklıkla çizildiğini, Sorumluluk sigortalarına ilişkin ayrı bir madde olarak düzenlenen Bildirim Yükümlülüğü başlıklı TTK’nın 1475. maddesinde; sigortalının sorumluluğunu gerektirecek olayları, on gün içinde, sigortacıya bildirmesi, sigortalının kendisine yöneltilen istemi, aksi kararlaştırılmamışsa derhâl sigortacıya bildirmesi, bildirim yükümlülüğünün ihlali hâlinde, 1446 ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanacağı ifade edildiğini, durumun zarar görene yazılı bildirilmiş olması kaydıyla, sigortacının sorumluluğunun, zorunluluk yerine getirilmiş olsaydı ödemek zorunda kalacağı miktarla sınırlı olacağı açıklıkla düzenlendiğini, belirtilen aracı davalı yana göstermekten imtina etmesi ve araç üzerinde davalı sigorta şirketinin zarar miktarının belirlenmesine ilişkin incelemeyi yapmasının kabul edilmemesi karşısında, başvuran tarafın iyi niyetli kurallarına uygun davrandığından bahsedilemeyeceğini, davacı tarafından iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde davranarak Kanunla kendisine yüklenen sorumluluklarını yerine getirmediğini ve bu durum karşısında sigortacının tazminat ödeme borcunun söz konusu olamayacağından Türk Medeni Kanun’un 2. Maddesi uyarınca iyi niyet kurallarına ve sigorta hukukun temel prensiplerine aykırılık teşkil eden bu eylem karşısında davacının tazminat talebine ilişkin isteminin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın sunmuş olduğu bilirkişi raporu kabul edilemez nitelikte olduğunu, talebe konu hasar raporunun bağlayıcılığının bulunmadığını, ekspertiz raporunun yasal mevzuata uygun olmayıp denetime uygun olmadığını, başvuru şartına ve ispat yüküne ilişkin itirazları baki kalmak kaydıyla her durumda davacının hasar taleplerinin miktar bakımından kabulünün mümkün olmadığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.2.2 maddesi düzenlemesi gereği başvuru sahibine ait araç onarımının kaza tarihi itibariyle anlaşmalı oldukları … servisinde yaptırılması halinde parça, tedarik, işçilik işlemlerinde indirim uygulanacağını, aracın ilgili anlaşmalı servise teslim edilmesi gerektiği bildirilmişse de herhangi bir cevap verilmediğini, davacıya süresi içerisinde cevap verilerek anlaşmalı servis yerinde onarılması halinde iskonto uygulanacağının bildirildiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun ancak genel şartlara göre belirlenen hasar miktarından anlaşmalı serviste yapılacak ıskonto uygulanmak suretiyle sınırlı olduğunu, başvurunun esasına girilmesi ve bilirkişi incelemesine karar verilmesi halinde; her halükarda genel şartların esas alınmasını ve hesaplanan tazminattan ıskonto uygulanmasını talep ettiklerini, hasarın taraflarına ihbar edilmesi akabinde araç üzerinde inceleme yapılmak üzere yasal mevzuata uygun olarak bağımsız ekspertiz atanmışsa da araç üzerince inceleme yapılmasına müsaade edilmediğini ancak sunulan evrak ile resimler üzerinden inceleme yapılabildiğini ve raporda ayrıntılarıyla görüleceği üzere toplam hasar bedelinin 7.674,15-TL olarak tespit edildiğini, bu sebeple yine de kabul manasına gelmemek kaydıyla bağımsız eksper marifetiyle hesaplanan 7.674,15-TL’den fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddini talep ettiklerini, kusur konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, davacı tarafından talep edilen ekspertiz ücreti bakımından da müvekkili sigorta şirketinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, 25/08/2015 tarihinde yayınlanan “Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliği’nde Sigorta eksperinin atanması ile ilgili izlenecek usul ve ücret konusunun düzenlendiğini, yönetmeliğin 7/1 maddesinde sigortalı, sigorta ettiren ve sigortadan menfaat sağlayan kişilerin her aşamada eksper atayabileceklerinin düzenlendiğini, yönetmeliğin 11/4 Maddesinde ücretin atamayı yapan tarafça ödeneceğinin açıkça düzenlendiğini, bu sebeple kararın ekspertiz ücreti yönüyle de reddi gerektiğini, kazaya karışan aracın hususi nitelikte bir araç olup ticari kullanımının söz konusu olmadığını, sigorta kuruluşunun faiz ile ilgili yükümlülüğünün, yasal faiz olacağını, başvuranın avans faiz talebinin reddi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketine huzurdaki dava öncesinde usulüne uygun olarak başvuruda bulunulmadığından temerrüde düşürülmediğini, faiz başlangıcı bakımından taleplerin reddi gerektiğini, huzurdaki davaya müvekkili sigorta şirketi tarafından sebebiyet verilmemiş olduğundan davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettiklerini, Trafik Kanunu ve Trafik Sigortası Genel Şartları düzenlemelerindeki yükümlülükler yerine getirilmeden, doğrudan dava yoluna gidilmiş olması nedeniyle, HMK 115 maddesi gereği başvuru şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, esasa girilmesi halinde, başvuru dilekçesi ekinde sunulan raporun hükme esas alınmamasını ve her halükarda kusur ve talep edilen hasar bedeli bakımından genel şartlara göre mevzuata uygun bilirkişi incelemesi yapılmasına, her durumda müvekkil şirketin temerrüde düşmediği, dikkate alınarak müvekkil şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtları, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem kararı, İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … hakem karar saklama dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 24/05/2021 tarihli raporu ve 12/07/2021 tarihli ek raporu ile özetle; … plakalı araç sürücüsü …’un 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b, 56/c ve 48.maddeleri ile sürücü asli kusurlarından sayılan aynı kanunun 84. maddesinin (g) şeride tecavüz etme maddelerini ihlal etmesinin yanında dikkatsizliği ve tedbirsizliği de mevzubahis olduğundan olayın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın olayın meydana gelmesinde bir kusurunun olmadığı, … plakalı araçta Toplam Hasar Bedelinin 8.149,948 TL olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava, trafik kazasından kaynaklı hasar bedeli tazminat talebine ilişkindir.
Davacı iddiasında zararın, ZMMS poliçesi kapsamında … A.Ş. tarafından karşılanması gerektiğini, konuya ilişkin olarak daha önce Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde dava ihdas edildiğini, … sayılı dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde, işbu kaza sebebiyle müvekkiline ait araçta oluşan zararın K.D.V. Dahil 16.447,34 TL olduğunun tespit edildiğini, yapılan bu tespitlere karşın, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin tesis ettiği … Sayılı karar ile davayı usulden reddettiğini ve bu nedenle sigorta şirketinden herhangi bir tahsilat yapılamadığını, sigorta tarafından tespit edilen zararın tespiti istemine ilişkindir.
Olay, 09.02.2019 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki davalı ZMSS Sigortalı … plaka sayılı araç ile önünde seyreden davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması ile maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Kusur yönünden yapılan değerlendirmede Bilirkişi 24/05/2021 tarihli raporu ve 12/07/2021 tarihli ek raporu ile özetle; … plakalı araç sürücüsü …’un 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b, 56/c ve 48.maddeleri ile sürücü asli kusurlarından sayılan aynı kanunun 84. maddesinin (g) şeride tecavüz etme maddelerini ihlal etmesinin yanında dikkatsizliği ve tedbirsizliği de mevzubahis olduğundan olayın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Hasar bedeli tazminatının tespiti için aracın tamir bedeli ile aracın markası, modeli, yaşı,kilometresi, öncesinde kazası bulunup bulunmadığı birlikte irdelenerek aracın kaza tarihindeki arıcın 2.el piyasa rayiç değerinin tespiti suretiyle, kaza tarihinde aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise, hasar bedeli , ekonomik değil ise kazadan sonraki hurda (sovtaj) değerinin tespit edilmesi ve belirlenen rayiç değerden de aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle gerçek zararın belirlenmesi gerektiği bu kapsamda alınan bilirkişi raporunda ikinci el piyasa rayiç bedelinin tespit edildiği araçta değişmesi ve onarılması gereken parça bedelleri ile toplam işçilik bedelleri ile birlikte toplam hasar bedelinin KDV dahil 9.055,497 TL olduğu aracın …. model ve olay sırasında 23 yaşında olması sebebiyle yıpranmış olan parçaların olacağı bu kapsamda amortisman ve hurda tenzilinin düşüldüğü bu kapsamda toplam hasar bedelinin 8.149,948 TL olduğu, sigorta şirketine başvurunun 06/07/2020 tarihinde olduğu Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesi uyarınca başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda davalının temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek 17/07/2020 tarihinde davalının temerrüde düştüğü, davalı sigortalı aracın ticari olmadığı hususu nazara alınarak kabul edilen tutara temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek ve ekspertiz ücretine ilişkin 337,98TL’nin yargılama giderleri arasında değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, 8.149,948 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 17/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Dava nedeni ile alınması gereken 556,72 TL harcın davacı tarafından yatırılan 286,66 TL harçtan mahsubu ile bakiye 270,06 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 286,66 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 348,86 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın kabul-red oranına göre hesaplanıp belirlenen 640,91 TL’sinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, kalan 679,09 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 600,00TL bilirkişi ücreti, 168,00 TL posta ve tebligat gideri, 337,98 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.105,98 TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre hesaplanıp belirlenen 536,99 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/09/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍