Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/424 E. 2021/285 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/424 Esas – 2021/285
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/424 Esas
KARAR NO : 2021/285
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2020
KARAR TARİHİ : 22/04/2021
K.YAZIM TARİHİ :18/05/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalının sevk ve idaresindeki … plakalı araçların kazaya karıştığını, söz konusu kazaya ilişkin polis memurları tarafından Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı tutulduğunu, söz konusu tutanakta kazaya karışan her iki araç sürücüsünün de yeşil ışıkta geçtiklerini beyan etmesi üzerine kazada kusur tespiti yapılamadığını, zira kaza esnasında araç içerisinde bulunan tanığın ifadeleri, kazanın gerçekleşme şekli, davalının tali yoldan ana yola girmesi ve mevcut kamera kayıtları davacının söz konusu kazada kusursuz olduğunu kanıtlar nitelikte olduğunu, sigorta şirketine zorunlu başvuru yapıldığı halde zararlarının giderilmediğini, arabuluculuk toplantısında taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle kazadaki kusur oranlarının bilirkişi marifetiyle tespiti yapılarak davacının aracında meydana gelen zararın davalılardan tahsil edilmesini,yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalının Dumlupınar Bulvarı (Eskişehir yolu) üzerinde, … Kavşağında, yeni yapılan alt geçidin üstündeki … Kavşağının kenarındaki … isimli sitede oturduğunu, 13.05.2020 günü, akşam saat 21.00’de, Gölbaşı’ndaki bahçesinden evine dönüyorken, bu kavşağın karşısındaki evine girmek üzere kavşağa geldiğinde, kendisine kırmızı ışık yandığı için durduğunu ve yeşil ışığın yanmasını beklediğini, yeşil ışık yandığında karşıya geçmek için yavaş bir kalkış hızı olan birkaç kilometrelik hızıyla daha 3-4 metre gitmişken aracına, sağ taraftan … plakalı aracın hızla çarptığını, … plakalı araç sürücüsünün, kendisine yanan kırmızı ışıkta, hızından dolayı duramadığını, fren yaptığını, davalı müvekkilinin arabasına sağ tampondan vurduğunu, yüz metre ileride ve geliş istikameti tarafa yani tersine dönerek zar zor durabildiğini, davalı müvekkilinin ise kırmızı ışıktan sonra yeşil ışık yanmasıyla, yeni kalkış yapmasından dolayı çok düşük bir hızı sebebiyle hiç savrulmadığını, olay yerinde sabit kaldığını, kazada yaralanma olmadığını, trafik polisinin tutanağı tuttuktan sonra arabaların çekici yardımı ile çekildiğini, kaza nedeni ile davalı müvekkilinin arabasının perte ayrılmasına karar verildiğini, şayet, davacının arabasına davalı müvekkili vurmuş olsaydı, bu kaza, belki de böyle hafif atlatılamayabileceğini, yaralanmalar olabileceğini, kazada müvekkili davalının kusursuz olduğunu, bu nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede ikame edildiğini, davalı Şirketin adresinin Ümraniye/İSTANBUL olduğunu, genel yetki kuralları gereğince davaya bakmaya yetkili ve görevli Mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, bu nedenlerle dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın … plakalı aracın kaza esnasındaki sürücüsü tarafından ikame edildiğini, trafik kazası neticesinde zarara uğrayanın ruhsat sahibi olmakla Yüksek Yargı kararları uyarınca da sabit olduğu üzere zararın sigorta şirketinden tazminini talep hakkının da ruhsat sahibinde olduğunu, bu itibarla davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, maddi zararlardan ötürü sigortacının, poliçede gösterilen limit meblağının tamamından değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarının araştırılıp, saptanması neticesinde bulunacak meblağdan, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davaya konu hiçbir meblağı kabul teşkil etmemek kaydıyla, poliçeden dolayı davalı şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında maddi zararlarda araç başına limit ile sınırlı olduğunu, davacı yanın davasına dayanak olarak sunduğu trafik kazası tespit tutanağı uyarınca kazanın meydana gelmesinde sigortalı aracın kusuru bulunmadığını, davacının ise %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu itibarla sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, kabul anlamı içermemek kaydıyla her halükarda hasar bedeli tespitlerinin KZMMS Genel Şartları’na uygun olarak yapılması gerektiğini, sigorta şirketlerinin ilgili yasal düzenlemeyle de sabit olduğu üzere eşdeğer parça kullanım hakkı bulunduğunu, hasar bedeli tespitinde ilgili durumun esas alınması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla değer kaybı mevcut ise “gerçek zarar bedelinin” tespit edilmesi gerektiğini, izah edilen nedenlerle davanın yetki yönünden reddini, davanın husumet yokluğundan reddini, yapılacak yargılamada tüm delillerin toplanmasından sonra sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin gözetilerek, davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, sigorta bilgi ve gözetim merkezi cevabi yazısı, trafik kazası tespit tutanağı, tanık beyanı, hasar ve kusur bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Davacı Tanığı … duruşmada; “kaza sırasında eşimin kullandığı araçta ön yolcu koltuğundaydım, akşam üzeri beni iş yerimden almıştı, otobandan etimesgut istikametine giderken ışıklı kavşakta yeşil ışık bize yanarken geçiş yaptık, o sırada soldan bir araç bize vurdu, kaza bu şekilde gerçekleşti eşimin hızı 100 ila 110 km civarındaydı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Hasar ve kusur bilirkişi 08/02/2021 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; takdir ve tayini Yüce Mahkemeye ait olmak üzere; iş bu dava konusunu oluşturan 13.05.2020 tarihli, maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda; … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 47/b-c-d, 52/a-b, 57/a-d, 84/a madde hükümlerini açıkça ihlal ettiği, … plaka sayılı araç sürücüsü davacı …’in aynı kanunun 47/b-c-d, 52/a-b, 57/a-d, 84/a madde hükümlerini açıkça ihlal ettiği, yeşil ışıkta geçiş yaptığını tartışmasız bir şekilde ortaya koyamayan dava tarafı olan her iki sürücünün de kazanın oluşumunda eşit derecede kusurlu oldukları görüş ve kanaatine varıldığını, kusur oranının belirlenmesine ilişkin taktirin mahkemeye ait olduğunu, … plakalı aracın dava dışı … adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığını, araçta meydana gelen ağır hasar nedeni ile araç için pert total işlemi uygulanmasının daha ekonomik olduğu tespit edilerek dava konusu araçta hasar nedeniyle oluşan maddi zararın 17.000,00 TL olarak belirlendiğini, bu aşamada sürücülerin kusur oranı nispetinde, davalı yanın sorumluluğunun 8.500,00 TL olarak hesap ve tespit edildiğini bildirmiştir.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı zarar gören, anılan yasa hükümleri gereği davalılardan talepte bulunmuştur.
Somut olayda davalı sigorta şirketine sigortalı araç sahibi 2945. cadde üzerinde seyir halinde iken dönel kavşaktan geçtiği sırada davacının sevk ve idaresindeki araçla çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. İhtilaf konusu husus kazanın meydana geldiği yerde ışık kontrollü dönel kavşak sisteminde hangi aracın kırmızı ışık ihlali yapıp yapmadığına ilişkindir. Davacı Tanığı anlatımında yeşil ışığın davacı tarafa yandığını beyan etmiştir. Olay yeri krokisi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde kavşak sistemi içinde her iki araca birden yeşil ışık yanması mümkün olmadığından ve Kaza oluşumunu gösterir mobese kayıtları veya güvenlik kamera kaydı görüntüsü bulunmadığından tanık anlatımını olayın oluşumuna yönelik çelişkiyi çözecek nitelikte bulunmadığından; Her iki taraf da trafik lambasının yeşil yanmakta iken kavşağa giriş yaptıklarını beyan ettikleri fakat bu hususun ispatlanmadığı iş bu sebeple her iki sürücünün de kazanın oluşumunda eşit derecede %50 kusurlu oldukları kanaatine varılmıştır. Davacı yanın öncelikle davalı sigorta şirketi ile arabulucuya başvuruda bulunduğu ancak anlaşamadıkları, davalı yana ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı gerçekleşen kaza nedeniyle, davacının karşılanmayan hasar bedeline yönelik kusuru oranında zararın bulunduğu, davacının %50 oranda kusuru ile gerçekleşen kaza nedeniyle, kusur oranına göre hesaplanan ve karşılanmayan hasar bedeli 8.500,00 TL maddi zarardan davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE 8.500,00 TL maddi zararın, davalılardan müştereken ve müteselsilen ( davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 580,64 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 290,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 290,32 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının dava açılırken yatırdığı 290,32 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 TL vekalet harcının toplamı olan 352,52 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen ( davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) alınarak davacıya verilmesine,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğine göre belirlenen 1.320,00 TL’nin kabul-red oranına göre hesaplanan 660,00 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 660,00 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 205,70 TL tebligat ve posta gideri, 500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 705,70 TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre hesaplanıp belirlenen 352,85 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalıların kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT maddesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/04/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍