Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/419 E. 2021/929 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/419 Esas – 2021/929
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/419
KARAR NO : 2021/929
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ: 24/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/11/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı … Ticaret Limited Şirketi’nin açmış olduğu Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi …. Esas sayılı konkordato davası neticesinde, çekişmeli hale gelen alacağı olan nakit 124.598,89TL’nın muaccel hale geldiği kat ihtarname tarihi olan 24/12/2018 ’den başlamak üzere eth ve bus alacak kısmı için yıllık % 33 ve diğer alacak kısmı için yıllık %63 temerrüt faizi ile birlikte ve güncel gayrinakit alacakları olan 20.025,00TL’nin yasal faizi ile birlikte İİK Md:308/b gereğince kararın kesinleşmesine kadar mahkememizce belirlenen bir Bankaya yatırtılarak öncelikle depo edilmesini, çekişmeye konu olan nakit 124.598,89TL alacağın tespit ve tahsiline ve bu tutara hesap kat tarihi olan 24/12/2018′ den başlamak üzere eth ve bus alacak kısmı için yıllık % 33 ve diğer alacak kısmı için yıllık %63 temerrüt faizi ile birlikte temerrüt faizi ilavesi ile birlikte taraflarına ödenmesine ve çekişmeye konu olan bir diğer alacak kalemleri olan güncel gayrinakdi 20.025,00TL alacağın tespit ve tahsiline ve bu tutarın dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle usul yönünden yetkisizlik nedeni ile davanın reddine, aksi halde davacının İİK madde 308/b uyarınca açtığı davada İİK madde 308/b-1 uyarınca tespit davası…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…şeklinde davasını açmadığı ve ayrıca İİK madde 308/b-2 uyarınca depo kararı verilemeyeceği kabul edilerek davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise kabul anlamına gelmemekle birlikte varsa davacının çekişmeli alacak miktarı hesap edilirken (kat ihtarı dolayısı ile temerrüt tarihi geçici mühlet tarihinden sonra başladığı için bu tarihten itibaren) teminat kapsamında olan en fazla 200.000,00TL alacak üzerinden faiz işletilebileceği, İİK madde 294/3 ve İİK madde 302/5 gereğince teminat dışı kalan alacak miktarı için ise faiz alacağının söz konusu olamayacağı dikkate alınarak bilirkişi heyeti marifetiyle hesaplama yapılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Mahkememizin … esas sayılı dosyası, 26/04/2021 tarihli bilirkişi raporu, 26/07/2021 tarihli ek rapor, 22/09/2021 tarihli ikinci ek rapor ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, Konkordato davası neticesinde çekişmeli hale gelen alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde mahkememizin davaya bakmaya yetkili olmadığını belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19/2. maddesinde; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz” hükmünü içermektedir. Somut olayda; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz yerde açıldığını belirterek yetkili mahkemeyi göstermeden yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla yetki itirazı usulüne uygun yapılmadığından ve konkordatonun tasdikine mahkememiz tarafından karar verildiği dikkate alınarak davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık konusu, Konkordato sürecinde kabul edilen alacak dışında davacı bankanın alacağı bulunup bulunmadığı, böyle bir alacak mevcut ise söz konusu alacağın asıl alacak ve faiz kısımlarıyla birlikte toplam miktarının tespiti noktasında toplanmaktadır.
İİK’nun 294/3 maddesine göre; tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur.
Davacı …. ile …. Ltd. Şti. arasında 22.12.2011 tarihli ve 500.000,00TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi, 03.09.2013 tarihli ve 90.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi, 25.02.2016 tarihli ve 2.000.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi akdedilmiştir.
Davacı …. A.Ş. vekili, 14.03.2019 tarihi itibarıyla müvekkili bankanın …. Ltd. Şti.’den 586.233,96TL tutarında nakdi kredi alacağı ve 77.620,00TL tutarında gayrinakdi kredi alacağı olmak üzere toplam 663.853,96TL alacağı olduğunu bildirmiş; 14.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek faiz ve feriler, gayrinakdi kredilerin nakde dönmesi durumunda işleyecek faiz va feriler, BSMV ve 14.03.2019 tarihinden sonra doğabilecek alacaklara ve kur farkından doğan alacaklara ilişkin olarak fazlaya ilişkin her türlü talep hakları da saklı kalmak kaydı ile bildirilen alacağın kaydının yapılmasını talep etmiştir.
Mahkememizin …. esas sayılı dosyada;… Ticaret Limited Şirketi Konkordato Teklifi Dahilinde Somutlaşan Ödeme Tablosu kapsamında …. A.Ş.’nin teminat dışı alacak miktarının 187.206,72TL olduğu ve 200.000,00TL tutarında rehin hakkı bulunduğu yönünde 16.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar vermiştir. Davalı şirket yararına 10/09/2018 tarihinde geçici mühlet, 07/12/2018 tarihinde kesin mühlet ve 16/06/2020 tarihinde konkordato tasdik kararı verilmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

7101 sayılı yasa ile İİK’nda yapılan değişiklik ile konkordato sürecinde asıl olan kesin mühlet olup geçici mühlet sadece konkordato ön projesinin uygulanabilir olup olmadığının tespiti ile sınırlı, kesin mühlet öncesi bir tedbir dönemidir. Bu nedenle her ne kadar İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı düzenlenmiş ise de ancak amacı, niteliği ve kapsamı ile örtüştüğü ölçüde geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Bu bağlamda İİK’nun 294/3. maddesinde “konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühletten itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur” şeklindeki düzenlemenin geçici mühlet süresi için uygulanmasının mümkün olmadığı ve bu kapsamda geçici mühlet süresi içerisinde rehinle temin edilmemiş alacak için dahi faiz işleyeceği mahkememizce kabul edilmiştir.
Çekin karşılıksız çıkması halinde muhatap bankanın yasal sorumluluk tutarını ödemesinden sonra çek hesabı sahiplerinden bu tutarı bankaya ödeme yükümlüğünün doğacağı için bu sözleşme eksik iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. Fakat banka ödediği tutarı faizi ile birlikte talep eder ve hesap sahibinin bankaya ödeme yükümlülüğü doğarsa, bu yükümlülük hesap sahibi bakımından bir asli edim yükümlülüğü olur, bu sebeple de sözleşme tam iki tarafa borç yükleyen sözleşme halini alır.
Denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan bilirkişi ….in mahkememize sunmuş olduğu 26/07/2021 tarihli raporuna göre; kesin mühlet karar tarihi 07.12.2018, hesap kesim tarihi 24.12.2018 ve konkordato tasdik karar tarihi 16.06.2020 itibarıyla davacı bankanın davalı borçlu tarafından kabul edilen alacak miktarı olan 187.205,72TL dışında tamamı asıl alacaktan oluşmak üzere davalı borçludan ayrıca 77.397,89TL nakdi alacaklı olduğu anlaşıldığından, davacının davasının kısmen kabulüne, çekin karşılıksız çıkması halinde muhatap bankanın yasal sorumluluk tutarını ödemesinden sonra çek hesabı sahiplerinden bu tutarı bankaya ödeme yükümlüğünün doğacağı için bu sözleşme eksik iki tarafa borç yükleyen sözleşme olduğundan, gayri nakdi alacağın konkordato davasında çekişmeli alacak olarak talep edilemeyeceğinden davacının gayri nakdi alacak talebinin reddine, çekişmeli alacak tespiti niteliğinde olduğundan ve konkordato projesi uyarınca ödemeye karar verildiğinden maktu harç ve maktu vekalet ücreti alınmasına karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Davacının Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/06/2020 tarih ve …. esas …. karar sayılı dosyasında kabul edilen 187.205,72 TL dışında 77.397,89 TL banka alacağının olduğunun TESPİTİ ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/06/2020 tarih ve …. esas …. karar sayılı dosyasında tasdik edilen proje kapsamında ilk taksitin konkordatonun tasdikinin kesinleşme tarihinden itibaren 48 ay taksitle eşit tutarlarda davalı tarafından davacı bankaya ÖDENMESİNE,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.469,82TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.410,52TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Davacı tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı ve 7,80TL vekalet harcı olmak üzere toplam 121,50TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.116,54TL’den davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 597,54TL’sinin davalıdan, 519,00TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.200,00TL bilirkişi ücreti, 116,20TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.316,20TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 704,39TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karardan sonraki yargılama giderinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı İstinaf kanun yolu açık olmak üzere ( kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle İstinaf kanun yoluna başvurabileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı ) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza