Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/411 E. 2021/453 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/411 Esas – 2021/453
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/411
KARAR NO : 2021/453

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 05/08/2020
KARAR TARİHİ: 16/06/2021
K.YAZIM TARİHİ : 18/06/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müflis …. ve Tic. A. Ş.’nin, mahkememizin 15.10.2017 tarih, … esas, … karar sayılı dosyasında verilen karar ile iflası açıldığını ve Ankara Batı İflas Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında tasfiye işlemlerine başlandığını, davalı…’nin müflis şirket iflas masasına sunduğu 04.12.2017 tarihli dilekçe ile 11.027.431,54TL alacak kayıt talebinde bulunduğunu, iflas idaresi kararı ile davalının alacak kayıt talebinin 10.236.399,16TL tutarının 3. sırada kabulüne, 791.032,38TL tutarının reddine karar verildiğini, İflas İdaresinin 23.07.2020 tarihli, 76 numaralı kararı ile hazırlanan sıra cetvelinin 29.07.2020 tarihinde ilan edildiğini ve aynı tarihte tebliğ edildiğini ve süresi içinde bu davayı açtıklarını, davalı …’nin alacağına sıra cetvelinde 4. sırada yer verilmesi gerekirken, 3. sırada kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu. davalı alacağının kabullerinde olmayıp, alacak kayıt talepli dilekçe ekinde sunulan belgelerin davalının alacak kayıt talebinin kabulü için yeterli olmadığını, alacağın varlığı kabul edilse dahi alacak kayıt tutarının fahiş olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını belirterek, Ankara Batı İflas Müdürlüğünün … sayılı iflas dosyasında düzenlenen 16.02.2018 tarihli sıra cetvelinin iptali ile davalının 4. sırada alacaklı olduğu kabul edilerek yeniden sıra cetveli düzenlenmesine, sıraya ilişkin itirazlarının kabul edilmemesi halinde, Ankara Batı İflas Müdürlüğünün … sayılı iflas dosyasında düzenlenen 16.02.2018 tarihli sıra cetvelinde 3. sırada alacaklı olarak gösterilen davalı…’nin alacağına karşı sunulan itirazlarının kabulü ile anılan sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın dava masrafları da dahil olmak üzere sıraya bakılmaksızın müvekkili bankaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … içerisinde bulunan … ada 8 parsel sayılı 125.965,00 m2 yüzölçümlü sanayi parselinin müvekkil bölge katılımcılarından müflis …. ve Tic. A.Ş.’ye 20.01.2010 tarihinde geri alım şerhi konulmak suretiyle satıldığını, bu satış dolayısıyla tahakkuk eden arsa bedellerinin ise vadeli olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, ödeme vadelerine uygun olarak müflis … Firması tarafından tanzim edilen senetlerin müvekkil bölgeye teslim edildiğini, satış işlemi gerçekleştirilirken taraflar arasında kararlaştmldığı üzere müvekkilinin geri alım hakkının tapu kayıtlarına şerh edildiğini, satış dolayısı ile tahakkuk eden arsa borcunun ödenmemesi nedeniyle muhtelif zamanlarda yapılandırılmış olmasına rağmen müflis … Firması tarafından yapılandırma şartlarının yerine getirilmediğini, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 15 nci ve … Uygulama Yönetmeliğinin 65/5 nci maddesi gereğince Bölge alacaklarının kanunen öncelikli olması nedeniyle 3. sırada yer almasının hukuken doğru ve yerinde olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Mahkememizin … esas sayılı dosyası, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … iflas dosyası, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 16/03/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davalı Organize Sanayi Bölgesinin alacağının miktarına ve davacının alacağının sırasına yönelik sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.
Davaya konu ihtilaf, davalı …’nin alacağına sıra cetvelinde 4. sırada yer verilmesi gerekirken, 3. sırada kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olup olmadığı, alacak kayıt talepli dilekçe ekinde sunulan belgelerin davalının alacak kayıt talebinin kabulü için yeterli olup olmadığı, alacağın varlığı kabul edilse dahi alacak kayıt tutarının fahiş olup olmadığı yönündedir.
Bilindiği üzere ülkemizde 1960’lı yıllardan beri planlı kalkınma hedefi doğrultusunda kurulan …’ler, yasal mevzuatı olmadan 1980’li yıllara kadar devam etmiş, mevzuat boşluğunu gidermek amacı ile 31.01.1982 tarihli … sayılı Resmi Gazetede “Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Fonlar Yönetmeliği” yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu arada 3143 Sayılı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile de Organize Sanayi Bölgelerinde koordineyi sağlama görevi anılan Bakanlığa verilmiştir. 2000’li yıllara kadar, tüzel kişiliği olmayan bu kuruluşların iş ve işlemleri, valiliklerin, belediyelerin, ticaret ve sanayi odalarının öncülüğünde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının onayı ile oluşturulan müteşebbis heyetler/yönetimler tarafından yürütülmüştür.
Uzun süreçte yaşanan pek çok sorunun gündeme gelmesini takiben, 15.04.2000 tarihli, 24025 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4562 sayılı “Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu” ile …’ler yasal statüye ve özel hukuk tüzel kişiliğine kavuşturulmuştur. …’ler diğer bilindik tüzel kişilerden farklı, kendine özgü bir nitelik taşımaktadır. Bu nedenle, örneğin imar planı yapma, firmaların projelerini onaylama gibi yetkiler, arsa tahsis ve iptal yetkileri verilmiş, özel hukuk tüzel kişiliği olduğu halde kamusal yetkilerle donatılmıştır. Bütün bunların yanında yasa ile alacakları da imtiyazlı alacaklardan sayılmıştır.
Organize Sanayi Bölgeleri, öncelikle, 4562 sayılı yasa ve anılan yasanın 27 nci maddesine dayanılarak hazırlanan ve ilk olarak 01.04.2002 tarihli … sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği” hükümlerine tabidir. Anılan yönetmelikte daha sonra köklü değişiklikler yapılmış ve 22.08.2009 tarihli, … sayılı Resmi gazetede yeniden Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği yayımlanmıştır. Gerek Kanunda ve gerekse Yönetmelikte zaman zaman değişiklikler yapılmış ve bu değişiklikler de Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmelikle ilgili en son köklü değişiklik 02.02.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış, yeni yönetmeliğin 101 nci maddesi ile, 22/8/2009 tarihli ve … sayılı…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…Resmi Gazete’de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.
… alacakları ile ilgili ihtilafların, yukarda belirtilen yasa ve yönetmelik hükümlerinin yürürlükte olduğu dönemler dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir. Dikkat edilecek olursa dosya kapsamındaki ihtilaflar; biri sıra cetveli ile ilgili, diğeri, alacak kayıt talepli dilekçe ekinde sunulan belgelerin davalının alacak kayıt talebinin kabulü için yeterli olmadığı ve alacağın fahiş olduğu, gerçeği yansıtmadığı iddiası ile ilgili olup iki noktada toplanmaktadır.
Bilindiği üzere 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun, “Adi ve rehinli alacakların sırası” başlıklı 206 nci maddesinde; “Üçüncü sıra: Özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar” hükmüne yer verilmiştir.
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun 15 inci maddesinde ise; “(Değişik fıkra: 23/10/2008-5807/3 md.) …’ce teminat olarak gösterilen ve bu nedenle satışına karar verilen veya katılımcıların borcundan dolayı satışına karar verilen taşınmazların icra yoluyla satışı halinde: Bakanlık ve … alacaklarının öncelikle ödenmesi koşuluyla, bölgenin kuruluş protokolünde öngörülen niteliklere sahip alıcılara veya kredi alacaklısı kuruluşa satış yapılabilir. Satış ilanlarında kuruluş protokolünde yer alan katılımcı niteliklerine de yer verilir.” hükmü bulunmaktadır.
4562 sayılı yasanın yukarda sunulan madde hükmünden anlaşıldığı üzere katılımcıların borcundan dolayı satışına karar verilen taşınmazların icra yoluyla satışı halinde; Bakanlık ve … alacaklarının öncelikle ödenmesi koşulu getirilmiş, yani … alacağına imtiyaz tanınmıştır.
İcra İflas Kanunu’nda da, özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklardın sıra cetvelinde üçüncü sırada yer alacağı hükmü bulunduğundan, iflas idaresinin,…. ve …. …’nin alacağını imtiyazlı alacak olarak değerlendirmesinin ve sıra cetvelinde 3. sırada yer vermesinin yasal düzenlemelere uygun olduğu düşünülmektedir.
Müflis … Şirketine 2008 yılında davalı … Bölgesinde bulunan … ada, 8 parsel numaralı 125.965 m2 parsel tahsis edilmiş ve daha sonra arsa bedelinin tamamı ödenmediği halde, şirketin talebi üzerine, kredi sorunlarına çözüm getirmek amacıyla vefa (geri alım) hakkı şerhi konularak arsanın tapusu şirkete devredilmiştir.
Şirket tarafından arsa tahsis bedel taksitlerinin ödenmemesi üzerine, şirket yetkilileri ile … yetkilileri arasında mutabakata varılarak, Ankara …’nci Noterliğince, 13.08.2013 tarihli … yevmiye numarası ile tanzim olunan “Düzenleme Şeklinde Sözleşme” imzalanmıştır. Sözleşmeye göre şirketin borçlu olduğu 7.261.176,45TL bedelin, ilk taksiti 30.01.2014 tarihinde başlamak ve 30.07.2018 tarihinde sona ermek üzere, ayda 132.021,39 TL olarak 55 ay vade ile ödenecek, vadesi gelen borçlardan herhangi biri süresinde ödenmediği takdirde, şirketin kalan borcunun tamamı muaccel hale gelecektir. Sözleşmeye rağmen ilk taksitten itibaren ödemeler yapılmamış, …’nin en yetkili organı Müteşebbis Heyet, 27.08.2014 tarihli toplantısında, Firmaya Ocak 2015 tarihine kadar 5 ay daha süre verilmesine ve herhangi bir işlem yapılmamasına karar vermiş, yani yapılandırma yapmış, fakat şirket yapılandırmaya uymayarak yeni senetler vermemiş, bir taraftan yukarda belirtilen uygulamalar devam ederken, diğer taraftan arsa üzerine, 2014 yılı Şubat ayından itibaren bir çok icra haciz şerhleri konulmuştur.
Yukarda belirtilen süreç sonrası yine ödemelerin yapılmaması üzerine, 28.01.2015 tarihli Müteşebbis Heyet toplantısında, Firma hakkında icra takibi başlatılması hususunda yönetim kuruluna yetki verilmiş, verilen yetki üzerine, davalı … tarafından … Jeneratör San. ve Tic. A. Ş. aleyhine 19.03.2015 tarihli icra emri ile Ankara …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatılmış, takibin dayanağı olarak Ankara …’nci Noterliğinin 13.08.2013 tarih, … yevmiye numarası ile tanzim olunan Düzenleme Şeklinde Sözleşme gösterilmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

19.03.2015 tarihinde Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamlı icra takibi ile, 13.08.2013 tarih, … yevmiye nolu sözleşme gereğince 7.261.176,45 TL asıl alacak, 950.305,74 TL asıl alacağın gecikme zammı ve 171.055,03 TL gecikme zammının KDV’si olarak toplam 8.382.537,22 TL talep edilmiş ve kesinleşmiştir.
… tarafından başlatılan icra işlemleri devam ederken mahkememiz tarafından 25.10.2017 tarihi itibariyle şirketin iflasına karar verilmiş ve Ankara Batı İflas Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında tasfiye işlemlerine başlanmıştır. Tasfiye işlemlerine başlanması nedeniyle, davalı … vekilinin talebi üzerine, iflas tarihi (25.10.2017) itibariyle Ankara …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı ilamlı icra dosyasına göre hesapladığı dosya kapak hesabı borcunun 28.221,46 TL doğal gaz su ve genel gider alacaklarını da ekleyerek (10.999.210,08 + 28.221,46 = 11.027.431,54) 11.027.431,54 TL alacaklarının iflas masasına kaydını istemiştir. Davalı vekilinin isteğine karşılık iflas idaresi, 16.02.2018 tarihli, 107 nolu toplantısında, 762.810,92 TL’nin dosya kapak hesabında sehven hesaplamaya dahil edildiğinden ve 28.221,46 genel gider borçları ödendiğinden talebin 10.236.399,16 TL’lik kısmının kabulüne, 791.032,38 TL alacağın reddine karar vermiştir.
İflas idaresinin vermiş olduğu karara asıl borçlu müflis şirket itiraz etmezken, alacaklılardan … Bankası vekili itiraz etmiştir. Ayrıca itiraz asıl alacağa veya faizlerine dönük değil, toptan alacağın fahiş olduğu yönündedir.
Bilindiği üzere 3065 sayılı KDV Kanununun, “Matraha dahil olan unsurlar” başlıklı 24. Maddesinde; “Aşağıda yazılı unsurlar matraha dahildir: c)Vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler.” hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm nedeniyle vade farkı veya gecikme faizine KDV eklenmesi gerekir.
Mahkememizin 25.10.2017 tarihli iflas kararının temyiz edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi, 14.05.2018 gün, 2018/327-654 E/K nolu kararı ile iflasın açılma tarihinin 25.10.2017’den 10.05.2018’e alınmasına karar vermiştir. Bu itibarla, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile iflasın açılma tarihi 10/05/2018 olarak belirtildiğinden bu tarihin dikkate alınması gerekmektedir.
Hesaplama yapılırken öncelikle, …’lerin tabi olduğu 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ve Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’ndeki düzenlemeler dikkate alınmıştır. Bilindiği üzere, dava konusu işlemler sırasında yürürlükte olan bahse konu yönetmeliğin, “Taksitlerin zamanında ödenmemesi” başlıklı 107. Maddenin 1. Fıkrasında; “Taksitler vadesinde ödenmediği takdirde, gecikme süresi için, ödenmeyen taksit tutarına … Bankası tarafından kısa vadeli reeskont ve avans işlemlerine uygulanan faiz oranında gecikme cezası uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Belirtilen hükümle, …’lerde katılımcılara yapılan arsa tahsis bedelleri vadesinde ödenmediği takdirde uygulanacak faiz oranı belirlenmiştir. İcra takibi, 19.03.2015 tarihinde başlatıldığından, bu tarihten iflasın açılma tarihine kadar olan dönemdeki oranları dikkate alınması gerekir.
…. Bankası tarafından kısa vadeli reeskont ve avans işlemlerine uygulanan faiz oranı, 19.03.2015 – 31.12.2016 döneminde %10,5; 31.12.2016 – 10.05.2018 döneminde %9,75’tir.
Denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan bilirkişi ….’ın mahkememize sunmuş olduğu 16/03/2021 havale tarihli raporuna göre; müflis …. ve Tic. A.Ş.’nin vadesinde ödenmeyen borçlarının, gecikme zammı ve gecikme zammı KDV’si de dikkate alınarak 10.05.2018 iflas açılma tarihi itibariyle 11.279.131,95TL borcu olduğu, 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 206’ncı ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunun 15’inci maddesi gereğince … alacaklarının sıra cetvelinde 3. Sırada yer alması gerektiği belirtildiğinden, davacının davasının reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
e-imza e-imza e-imza e-imza

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 46. maddesine göre; her yıl bütçe kanunu ile belirlenen terkin sınırının altında kalan harçlarla ilgili müzekkere yazılmaz amir hükmü gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza