Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/407 E. 2021/423 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/407 Esas – 2021/423
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/407 Esas
KARAR NO : 2021/423

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2020
KARAR TARİHİ: 10/06/2021
K.YAZIM TARİHİ : 24/06/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki nakliye anlaşması gereğince müvekkilinin nakliye hizmetini ifa ettiğini ve bu hizmet karşılığı 17.11.2019 tarihli … seri nolu 6.490,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini, fatura tutarının ödenmemesi üzerine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun icra takibine itiraz ettiğini, borca itirazın kabul edilmesinin mümkün olmadığını, borçlunun itiraz dilekçesinde böyle bir borcu bulunmadığını ileri sürdüğünü, fatura, satıcı ile müşteri arasında meydana gelen ticari ilişkiyi ispat etmeye yarayan, hukuki niteliği haiz bir belge olduğunu, müvekkilinin nakliye işleriyle iştigal ettiğini, davaya konu olan nakliye işlemini davalı şirkete, müvekkili …’ın bünyesinde çalışan şoför …’in gerçekleştirdiğini, Eskişehir’den iş makinesi yüklendiğini ve Eskişehir’in Uzunköprü ilçesi yakınındaki davalı şirketin gösterdiği maden ocağına teslim edildiğini, bu teslim anında fatura düzenlenmiş olduğunu, faturaya davalı şirkettin de kaşesini vurduğunu ve bir örneğini teslim aldığını, borçlunun yapmış olduğu itirazda takibe dayanak olarak gösterilen belgenin kendisine verilmediğini iddia ettiğini, söz konusu belgede borçlunun kaşesinin olduğunu, borçlunun kaşeye itiraz etmediğini, hayatın olağan akışı içinde değerlendirildiğinde, fatura üzerinde kaşesi bulunmasına rağmen faturayı almadığını iddia etmenin bu akış içinde olağan bir durum olarak sübut bulmayacağını beyan ederek, davanın kabulüne, borçlunun borca itirazının iptaline, takibe haksız itiraz eden davalı şirket aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı şirket tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, davalı şirketi ticaret sicil kaydı, tanık beyanı, tarafların 2019 yılına ait BA-BS formları, davacı tarafın ticari defter ve belgeleri, 17/03/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasında düzenlenen nakliye anlaşmasına dayalı olarak düzenlenen faturaya ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen nakliye anlaşması nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 05.03.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 10.03.2020 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, 17/11/2019 tarihli 6.490,00TL bedelli faturanın tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının haksız itiraz ettiğini, faturaya konu nakliye işinin ifa edildiğini, nakliyenin şoför … tarafından gerçekleştirildiğini iddia etmiş, davalı yan davaya cevap vermediğinden savunması tespit edilememiş ancak borca itiraz dilekçesinden faturaya dayalı borcu kabul etmediğini vekili aracılığıyla bildirmiştir.
Hukuki eyleme ilişkin maddi vakıanın ispatına yönelik olarak bildirilen tanık …’in talimat mahkemesi aracılığıyla beyanı alınmış, Tanık … talimat mahkemesi aracılığıyla alınan beyanında, “Tarafları tanırım. Davacı …’ın yanında tır şoförü olarak çalışıyorum, 1 yıl falan önce Eskişehir’den aldığım bir makineyi … Beyin talimatı ile Edirne Uzunköprü’nün bir köyüne götürdüm. Orada boş bir depoya makineyi götürdüm. Depoda bekçi vardı. Makineyi indirdiler. İlk gittiğimde şirket yetkilileri yoktu. Bekçi aradı şirket yetkilileri geldi. Makineyi teslim ettim. Makineyi bıraktığım yerde dağdan kömür getirip makineyi bıraktığım yerde eleyip satacaklardı. Lastikli yükleyici makinesi götürdüm. … beyi aradım. Faturayı teslim et bize parayı havale ile gönderecekler dedi. Görgüm ve bilgim bundan ibarettir ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalıya ihtarlı tebligat yapılmasına rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden davacının defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, davacı …’ın Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davalı …. Ltd. Şti. aleyhinde başlamış olduğu ilamsız icra takibinin takıp tarihi olan 02.012020 tarihi itibariyle davalı şirketten 6.490,00 TL alacaklı olduğu, bununla birlikte davacının icra takibinden önce alacağının tahsili hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtar bulunmadığı için, takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşüremediği, bu nedenle icra takibinde davacı tarafından talep edilen işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu belirtilmiştir.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2019 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir.
Takibe konu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır. Dosyaya kazandırılan taraflara ait 2019 yılı Ba – Bs formlarında, davacının 2019 yılı BS formunda KDV hariç 5.500,00TL davalı ile ilgili bildiriminin bulunduğu, davalının 2019 yılı BA formunda KDV hariç 5.500,0TL davacı ile ilgili bildiriminin bulunduğu tespit edilmiştir.
Yapılan tespitler, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıya nakliye hizmeti verdiği, bu hizmeti şoför … aracılığıyla ifa ettiği, davalıya ait defter ve kayıtlar incelenememişse de taraflara ait Ba – Bs formlarında 5.500,00TL (6.490,00TL KDV dahil) faturanın kayıtlı olduğu, davalı yan tarafından faturanın ödendiği iddia ve ispat olunmadığından davacının fatura tutarı kadar davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Her ne kadar ödeme emrinde faiz talebi açık değilse de davacı tarafça sunulan takip talebinde açıkça yasal faiz talep edildiği görülmekle asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir. Davacı yan dava açarken harca esas değer bildirmediğinden bildirmesi için tarafına süre verilmiş, 02/12/2020 tarihli dilekçesiyle harca esas değeri 6.490,00TL olarak bildirerek harcını yatırmıştır. Bu husus mahkememizce sehven gözden kaçırılarak takipte talep edilen faiz yönünden yapılan itirazın da iptalinin talep edildiği ve takip öncesi temerrüt olgusunun oluşmadığı değerlendirilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olup hükümle birlikte dosyadan el çekildiğinden hükümde herhangi bir düzeltme yapılmamıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın asıl alacak miktarı olan 6.490,00TL yönünden iptali ile bu miktara takip tarihinden itibaren %9 oranında yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız olarak itiraz ettiğinden asıl alacak miktarının %20’si olan 1.298,00TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 443,33TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40TL harç ile 57,00TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 331,93TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafça fazladan yatırılan ikinci başvurma harcı olan 28/04/2021 tarihli 59,30TL harcın davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 680,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 54,40TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı, 7,80TL vekalet harcı ile 57,00TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 173,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 269,00TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 969,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/06/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı