Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/396 E. 2020/654 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/396 Esas – 2020/654
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/396 Esas
KARAR NO : 2020/654

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 29/07/2020
KARAR TARİHİ:10/12/2020
K. YAZIM TARİHİ:30/12/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-borçlunun, müvekkili şirket yetkililerine paraya ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine, daha önceki tanışıklıklarına ve davalı – borçlunun yetkilisi olduğu …. Dan. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile süregelen ticari ilişkilerine binaen, müvekkili şirketin, davalı – borçluya, 15/11/2017 tarihinde, … Bankası … Şube kanalıyla ve “Emanet” ibaresiyle ödünç “borç olarak”, 12.500,00 TL gönderdiğini, ancak davalı – borçlunun bugüne kadar borç olarak verilen tutarı müvekkili şirkete geri ödemediğini, müvekkili şirketin, borcun ödenmesi konusunda davalı – borçluya mükerrer defalar yaptığı şifahi taleplerinin karşılıksız kalması nedeniyle alacaklarının tahsili amacıyla davalı – borçlu hakkında Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı yanca süresi içerisinde borcun tamamına ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulduğunu, davaya konu edilen tutar para borcuna ilişkin olduğundan takibin yetkili icra dairesinde başlatıldığını beyan ederek, davalının itirazının iptaline, borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı-borçludan % 20’den aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatı alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde de belirtildiği üzere huzurdaki davanın, davacı şirket yetkilisi tarafından müvekkili gerçek kişiye borç verildiği iddiasına dayanılarak açıldığını, davacı şirket ile müvekkili arasındaki işlem ticari nitelikte olmadığından işbu davanın “Asliye Ticaret Mahkemesi”nde görülmesinin mümkün olmadığını, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin “Asliye Hukuk Mahkemesi” olduğunu, bu nedenle öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davanın ve icra takibinin yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin yerleşim yeri Yenimahalle sınırları içerisinde olduğundan işbu davada yetkili mahkeme Ankara mahkemeleri olduğunu, mahkemenizce görevsizlik itirazı yerinde görülmediği takdirde yetkisizlik kararı verilmesini, icra takibine konu borcun müvekkili tarafından 08/08/2018 tarihli çek ile ödendiğini beyan ederek, davanın reddine, davacı icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğundan davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki dava; ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı taraf, davalıya “emanet” ibaresiyle borç olarak verdiği paranın ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlattıkları icra takibine de davalının haksız yere itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu belirterek davalının itirazının iptalini talep etmektedir. Davalı tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/12/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza