Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/391 E. 2021/167 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/391 Esas – 2021/167
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/391
KARAR NO : 2021/167

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
K.YAZIM TARİHİ : 19/03/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin her yıl huzur hakkı adı altında % 15 kâr payı almalarına rağmen müvekkilinin kâr payını almasını önlemek amacıyla kâr payı dağıtımından imtina ettiklerini, şirketyöneticilerinin müvekkilinin azınlık payını düşürmek için defalarca sermaye arttırımına gittiklerini, müvekkilinin bu sermaye artışına katılmasına rağmen 2007 yılında yapılan sermaye artışına katılmadığı için şirket payının % 8,51’e düştüğünü, şirket yöneticilerinin davalı şirket ile aynı konuda faaliyet gösteren ve davalı şirketle rekabet eden bir çok şirket kurduklarını ve davalı şirketin ticari çevresini ve kârını bu şirketlere geçirdiklerini, sonradan kurulan şirketlerle müvekkilinin ortak olduğu şirket arasında çok açık çıkar çatışmasının bulunduğunu, davalı şirket yöneticilerinin aynı zamanda sonradan kurulan bu beş şirketinde yöneticisi olduğunu ve bu nedenle davalı şirketin hak ve menfaatlerinin zarara uğradığını belirterek, davalı şirkete ait 03.06.2020 tarihli 2019 yılına ait Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 3, 4, 5, 6, ve 8 ve 10 no’lu kararların kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olmaları nedeniyle iptallerine karar verilmesini, söz konusu kararların icrasının durdurulmasını ve şirketin milyonlarca mal varlığının usulsüz olarak yönetimde bulunan ortakların şahıslarına transfer edilmesi nedeniyle TTK 630. Maddesi gereği yöneticilerin yönetim hakkı ve temsil yetkisinin kaldırılarak yönetim kayyımı atanmasını talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın ileri sürdüğü hususların gerçeği yansıtmadığı gibi, her nasılsa, her genel kurul döneminde alınan kararlara karşı aynı taleplerle dava ikamelerini alışkanlık haline getirdiğini, davacı yanın kayyum atanmasına yönelik talebini kabulü mümkün olmadığı gibi, ortaklıklarının ilk gününden bu yana yönetim görevini üstlenen kişilerin şirketi getirdikleri yer ortada iken davacı yanın yönetim kayyumu talebinin maalesef alınan kararlara muhalefeti nedeniyle sergilediği yaklaşımı olduğunu, yıllardır takdirle karşıladıkları yönetim tarzına son genel kurulda gösterdikleri muhalefet nedeniyle kayyum talep etmiş olsalar da bu taleplerinin ne denli yersiz ve mesnetsiz olduğu şirket ticari kayıtları incelendiğinde açıkça görüleceğini belirterek, haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, davalı şirketin 10/06/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan bir kısım kararlarının iptali, yürütmenin geri bırakılması, davalı şirket yöneticilerinin yönetim ve temsil yetkilerinin kaldırılarak yönetim kayyımı atanması istemine ilişkindir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 15/03/2021 tarihli feragat dilekçesinde; dosyaya ilişkin olmak üzere davadan ve davaya ilişkin haklarından feragat ettiklerini ve davalıdan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş oldukları 15/03/2021 tarihli dilekçelerinde; davacının davadan feragat etmesi üzerine, herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamede feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin netice-i taleplerinden feragat ettiği görüldüğünden ve feragat beyanı davayı sona erdiren usulü işlemlerden olduğundan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 46. maddesine göre; her yıl bütçe kanunu ile belirlenen terkin sınırının altında kalan harçlarla ilgili müzekkere yazılmaz amir hükmü gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Tarafların vekalet ücreti talebi bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliği ile karar verildi.17/03/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza