Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/387 E. 2021/575 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/387 Esas – 2021/575
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/387
KARAR NO : 2021/575

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/08/2012
KARAR TARİHİ: 14/07/2021
K.YAZIM TARİHİ : 14/07/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı …, … Ltd Şirketi ortağı iken imzalamış oldukları 26/11/2009 tarihli protokol ve 25/12/2009 tarihli sözleşme sonucunda ortaklıklarının feshettiklerini, 25/12/2009 tarihli sözleşme incelendiğinde tarafların ortak olarak sahip oldukları arsa, davalı tarafından …’ye satıldığını ancak sözleşmenin yapıldığı tarihte bedeli henüz tahsil edilmediğini, müvekkilinin daha sonra … tarafından arsa bedelinin tamamının davalıya ödendiğini, ödeme tarihinden çok sonra yaklaşık 3 ay önce öğrenildiğini, davalı …, müvekkilinin hissesine düşen 62.500,00 TL’yi bu güne kadar ödemediğini, bu nedenle de; davalı tarafın müvekkiline borçlu bulunduğu 62.500,00TL’nin 18/07/2011 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalının birlikte imzaladıkları protokol ve eki sözleşme uyarınca ortaklıklarını fesh ettikleri konusunda bir çekişme olmadığını, ancak davacının iddia ettiği şekilde tarafların birlikte sahip oldukları arsa davalı tarafından …’ye satılmadığını, söz konusu arsanın halen daha tarafların adına kayıtlı olduğunu, “Ödeme Makbuzu” incelendiğinde davalıya ödenen 125.000,00 TL davalının elden verdiği bir borca ait ödeme olduğunu, arsa satışıyla bir ilgisinin bulunmadığını, davacının bu ödeme ile ilgisi bulunmadığını, açılan davanın hukuki ve yasal bir dayanağı bulunmadığını, bu nedenle de; haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

DELİLLER :26/11/2009 tarihli “Protokol” başlıklı sözleşme sureti, tapu kaydı, “Sözleşme” başlıklı belge sureti, 18/07/2011 tarihli “Ödeme Makbuzudur” başlıklı belge sureti, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi, bilirkişi Hukukçu/Hesapçı … tarafından düzenlenen 12/08/2014 ve 05/03/2015 havale tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Davanın açıldığı Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesi 31/05/3019 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı vererek dosyası mahkememize göndermiştir.
GEREKÇE :Dava, Limited Şirket Hisse Devir sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dosyada mevcut 18/07/2011 tarihli “ödeme makbuzudur” başlıklı belgede belirtilen hususlara itibar edilip edilmeyeceğine ilişkin … Limited Şirketine ait defter ve belgeler incelenmek istenmiş, ancak yapılan tebligatlara rağmen … Limited Şirketine ulaşılamadığı, zabıta araştırmasında şirket adresinin boş bir dükkan olduğu ve çevreden de böyle bir şirketi tanıyan ve bilenin bulunmadığının bildirildiğinden bu incelemeden vazgeçilmiştir.
Davacı davasında; davacının davalı ile ortaklık kurduğunu, ancak daha sonra sözleşmeyi feshettiklerini, tarafların ortak oldukları arsanın davalı tarafından …’ye satıldığı halde müvekkilinin hissesinin ödenmediğini belirterek müvekkilinin hissesine düşen 62.500,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Taraflar arasındaki ortaklığın 26/11/2009 ve 25/12/2009 tarihli sözleşmelerle taraflar sona erdirmişlerdir. Bunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık …’ye haricen satılan … ada … parsel sayılı taşınmaz bedelinden davacıya ödeme yapılıp yapılmaması hususunda toplanmaktadır.
Taraflar arasında yapılan 25/12/2009 tarihli sözleşmede davalı …’un …’ye sattığı belirlenen taşınmazın kurada davacı …’a tekabül etmesi halinde, satış bedelinin tamamının …’a ödenmesi kararlaştırılmıştır.
Bilirkişi … 12/08/2014 tarihli raporuyla davaya konu … nolu parselin kura çekilerek davacıya ispatlanmadığından davacının alacak talep edemeyeceğini belirtmiştir.
Bilirkişinin gözden kaçırdığı şey ise davacının Ankara 3.Noterliğinin 09/08/2010 tarihli ihtarnamesiyle davalıyı kura çekmeye davet etmiş ancak taraflar kura için bir araya gelememişlerdir. Kaldı ki sözleşmeye konu taşınmazlar hakkında Ankara ….Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden ortaklığın giderilmesi davası açılmış ve taşınmazlar üzerinde ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Bu durumda hala kura çekilmesi gerektiğinden bahsedilemez.
Davaya konu … ada … nolu parsel tapu kaydı incelendiğinde 15/01/2004 tarihinde … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine satılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme 25/12/2008 tarihli olup sözleşme tarihinde bedeli halen ödenmediği anlaşmadan bellidir. Sözleşmede …’ye (…)’e satılan taşınmaz bedelinin kura çekimi sonucunda …’ya intikal etmesi halinde satış bedelinin tamamı …’ya ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davalı her ne kadar söz konusu taşınmazın 18 nolu parsel olduğunu söylemiş ise de, 18 nolu parsel zaten sözleşmede ayrıca gösterilmiş olup …’e satılan taşınmaz … nolu parseldir. … ve … arasında imzalanan 18/07/2011 tarihli ödeme makbuzundan 125.000,00 TL ödendiği anlaşılmaktadır. Davacı tanığı olarak dinlenen … 16/04/2013 tarihli oturumda …’den satın aldığı ancak devrini almadığı … ada … nolu ve 6 nolu parseli kendisine devredilmek üzere anlaştıklarını 18 nolu parselde taşınmazlardan biri karşılığında…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…kendisine ait taşınmazı taraflar arasındaki ortaklığa devrettiğini, diğer taşınmaz bedelini de 80.000,00 TL ve 40.000,00 TL olmak üzere iki seferde ödediğini belirtmiştir. …’nun paraya ihtiyacı olması nedeniyle ödediğini, 18/07/2011 tarihli belgeyi şirket adına ödediğini belirtmiştir.
Toplanan deliller, tapu kaydı ve … ve …’u arasında düzenlenen ödeme belgesi, … beyanı dikkate alındığında davaya konu … nolu parselin sözleşmede …’e satıldığı söylenen taşınmaz olduğu, taşınmaz bedelinin 18/07/2011 tarihinde 125.000,00TL olarak …’a ödendiği kabul edilerek davacının hissesine düşen 62.500,00TL yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
62.500,00 TL’nin dava tarihi olan 27/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, 2-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 4.269,38TL karar ve ilam harcından peşin alınan 928,15TL harcın mahsubu ile bakiye 3.341,23TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
B)Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/08/2015 tarihli ve … esas, … karar, 2015/133 harç nolu harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesine,
b)Davacı tarafından yatırılan 928,15TL peşin harç, 21,15TL başvuru harcı ve 3,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 952,60TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre hesap ve takdir edilen 8.925,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 300,00TL bilirkişi ücreti, 597,75TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 897,75TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Karardan sonraki yargılama giderinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı Temyiz kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle Temyiz kanun yoluna başvurabileceği, Temyiz incelemesinin Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/07/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza