Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/379 E. 2021/387 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/379 Esas – 2021/387
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/379 Esas
KARAR NO : 2021/387

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :3-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2020
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
K. YAZIM TARİHİ: 30/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;…’e ait … plakalı araç sürücüsü …’ın % 100 kusurla müvekkili adına kayıtlı … plakalı araca 04.09.2019 tarihinde çarparak hasara neden olduğunu, eksper raporu içeriğinden anlaşılacağı üzere müvekkilinin aracında değer kaybı olduğunu, müvekkiline ait aracın 2018 model bir araç olduğunu, yetkili servisler nezdinde yapılan incelemelerde ve Tramer’de yapılan sorgulamalarda rapora konu olan kaza haricine aracın hasar/ağır hasar kaydı bulunmadığını, mevcut kaza sebebiyle aracın 2.el piyasa rayiç değerinde bir düşüş yaşanacağını, alınan ekspertiz raporunda aracın rayiç değerinin 22.000,00 TL düşeceğinin tespit edildiğini, bu miktarın bile aracın gerçekte uğradığı değer kaybının çok altında olduğunu, müvekkilinin aracının kendi kasko şirketinden dosya açılarak tamir edildiğini, ZMMS poliçesi ile aracı teminat altına alan sigorta şirketi tarafından taraflarına ve kasko şirketine ödeme yapılırken garame hesabının dikkate alınması gerektiğini, garameten hesaplama yapılırken poliçe limiti dahilinde her iki alacaklıya da (kasko şirketi ve müvekkili)payı nispetinde ödeme yapılması gerektiğini, ellerindeki belgelere göre araçta meydana gelen hasar bedelinin 37.223,31 TL ve değer kaybı tazminatının 22.000,00 TL olduğunu, bu nedenle garameten hesaplama yapılarak poliçe limitinin %37,14’lük kısmına denk gelen miktarın davalı sigorta şirketince karşılanması gerektiğini, hasar bedeli tam olarak tespit edilemediğinden bilirkişi incelemesi neticesinde belli olacağını, Müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybının tespiti amacıyla sigorta eksperine hasar tespiti için fatura karşılığı olarak KDV dahil 400,00 TL ödeme yapıldığını, Davalı sigorta şirketine taraflarından gönderilen ihtarnamenin 16.06.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, Müvekkilinin onarım sürecinde aracını kullanamadığını, onarım süresinin de tespit edilerek araç mahrumiyetinden kaynaklı bedelin de davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiklerini, müvekkiline ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin belirlenerek şimdilik 100,00 TL’nın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen (kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile) ödenmesine (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere), araç mahrumiyet bedelinin belirlenerek 100,00 TL’nın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen (kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile) tahsiline, ekspertiz ücretinin de yargılama gideri olarak değerlendirilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, ıslah taleplerinin kabulüne ve müddeabihin ıslahı yolu ile arttırdıkları kısım ile dava dilekçesinde talep ettikleri miktarların birleştirilmesine; bakiye değer kaybı bedeli için 18.341,00 TL’nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini (Ekspertiz ücreti yargılama giderlerinden sayılmasını) (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe üst limiti ile sınırlı kalmak üzere), araç mahrumiyet bedeli tazminatı için 2.240,00 TL’nin … ve …’den müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini, 400,00 TL ekspertiz ücreti de dahil edilmek suretiyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, davacı … adına kayıtlı … plakalı aracıyla Ankara ili Kazan ilçesinde 04/09/2019 tarihinde olması gereken takip mesafesini korumayarak hız sınırının üzerinde gittiğini, müvekkili …’e ait … plakalı aracı sıkıştırmak suretiyle kazaya neden olduğunu, bu nedenle araç sürücüsü müvekkili …’ın %100 kusurlu olduğuna dair açılan davanın haksız olduğunu, kaza tutanağının da yanlış olduğunu, sürücülerin, önlerinde giden araçları, kendi araçlarının km cinsinden saatteki hızının en az yarısı kadar metre mesafesinden takip etmek zorunda olduğunu, davacının kullanmış olduğu araç ile önündeki araç arasındaki takip mesafesini korumadığını, müvekkili …’ın kazanın gerçekleşmiş olduğu yolda olması gereken yasal hız sınırında seyretmekteyken davacının, hız sınırını da aşmış olması sebebiyle müvekkili …’e ait araç ile arasındaki takip mesafesini korumadığını, davacının hız sınırının üzerinde seyretmekte olup, araç sürücüsünün %100 kusurlu olmasının mümkün olmadığını, viraj, kavşak gibi noktalarda hız sınırının düşürülmesi gerektiğini, düşürülmediği takdirde kazalara yol açılmasının olağan olduğunu, davacının viraja girerken hızını düşürmediğini, müvekkili …’ın virajda yasal hız sınırında gitmekte olduğu için davacının hız sınırının üzerinde giderek kazaya kusuruyla neden olduğunu, ayrıca davacının, müvekkili …’ı söz konusu yol üzerinde viraj gibi tehlikeli bir yerde sıkıştırdığını, davacının önündeki aracı sıkıştırdığı için müvekkilinin de kendini korumak istediğini, davacının bu hareketinin hem trafik güvenliğini tehlikeye sokmakta olup hem de kazaya davetiye çıkardığını, müvekkili …’ın %100 kusurlu olduğuna dair kaza tutanağının da yanlış olduğunu, davacının yapmış olduğu tüm bu davranışların kazanın olmasına neden olduğunu, bu nedenle müvekkilinin %100 kusurlu olarak kazaya sebebiyet vermesinin imkansız olduğunu, müvekkili …’in araç sahibi olduğunu herhangi bir kusuru olmasının söz konusu olmadığını, kusur oranının yeniden tespit edilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesin, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, tramer kayıtları, 07/12/2020 tarihli hasar ve kusur bilirkişisi raporu, 23/02/2021 tarihli hasar ve kusur bilirkişisi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Makine Yüksek Mühendisi-kusur/hasar bilirkişisi 07/12/2020 tarihli raporu ile özetle;
Takdir ve tayini Yüce Mahkemeye ait olmak üzere; iş bu davaya konu 04.08.2019 tarihli maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna ilişkin dosya içinde yer alan bilgi ve belgelerin birlikte tetkik edilmesi neticesinde;… plakalı araç sürücüsü davalı …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 46/a,c, 47/ c,d, 52/a-b, 55, 56 ve 84/7 maddesi araç sürücüleri trafik kazalarında “Şeride tecavüz etme” halinde asli kusurlu sayılırlar” hükmünü ihlal ettiği, araç maliki ve işleticisi olarak davalı …’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddedeki hukuki sorumluğuna istinaden tayin ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere; “sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu” olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü davacı …’in kural ihlalinin bulunmadığı, davacı yana ait hususi araçta kaza tarihinde meydana gelen değer kaybı bedelinin serbest piyasa rayiçleri doğrultusunda 20.000,00 TL olduğu, davalı … Sigorta Şirketi tarafından 1.659,00 TL değer kaybı tazminat ödemesi yapıldığından sürücülerin kusuru nispetinde bakiye değer kaybı bedelinin; 20.000,00 TL-1.659,00TL = 18.341,00TL olduğu, ayrıca aracın kullanılamamasından ötürü 2.240,00 TL araç mahrumiyet zararı oluştuğu bildirilmiştir.
Bilirkişi 23/02/2021 tarihli ek raporu ile özetle; tüm detayları kök raporunda açıklandığı üzerinde tarafından da serbest piyasa şartları altında araçta meydana gelen değer kaybı miktarı serbest piyasa şartları altında 20.000,00 TL olarak hesap ve tespit edildiğini, davalı … Sigorta Şirketi tarafından 1.659,00 TL değer kaybı tazminatı ödemesi yapıldığından sürücülerin kusuru nispetinde bakiye değer kaybı bedeli 20.000,00TL-1.659,00TL = 18.341,00 TL olarak hesaplandığı, değişimi gerekli ve onarımı gerekli parçalar esas alındığında optimum onarım süresinin 14 gün olduğu ve davacının aracından mahrum kaldığı günler için uğranılan zarar 2.240,00TL olarak hesap edildiği, bu bağlamda bir değerlendirme yapıldığında kök raporunda açıkladığı görüş ve kanaatte herhangi bir değişiklik söz konusu olmadığını bildirmiştir.
GEREKÇE :Dava; maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı, araç mahrumiyet bedeli ilişkin tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan mahkememiz ve kanun yolu denetimine elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı olarak düzenlenen bilirkişi raporu ve kaza tutanağı ile birlikte değerlendiriliğinde; davalı sigorta şirketine sigortalı, davalı …’in maliki olduğu … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın davacıya ait … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir…. plakalı araç sürücüsü davalı …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 46/a,c, 47/ c,d, 52/a-b, 55, 56 ve 84/7 maddesi araç sürücüleri trafik kazalarında “Şeride tecavüz etme” halinde asli kusurlu sayılırlar” hükmünü ihlal ettiği, araç maliki ve işleticisi olarak davalı …’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddedeki hukuki sorumluğuna istinaden tayin ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere; “sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu” olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü davacı …’in kural ihlalinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda araç maliki olan Sakine Kıymazaslan’ın da sorumluluğu cihetine gidilmiştir.
Araç değer kaybı ile ilgili yapılan değerlendirmede; Yargıtay …HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmesine,bu ilkeye uygun hesaplama ile Bilirkişi 07/12/2020 tarihli raporu ile davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının 20.000,00 TL olduğu, davalı … Sigorta Şirketi tarafından 1.659,00 TL değer kaybı tazminat ödemesi yapıldığından sürücülerin kusuru nispetinde bakiye değer kaybı bedelinin; 20.000,00 TL-1.659,00TL = 18.341,00TL olduğu, bu kapsamda değer kaybı yönünden davalı sigorta şirketinin davalılar ile müteselsil sorumlu olduğu kanaatine varılarak Davacı yanın davadan önce sigorta şirketine başvurduğu, davalı sigorta şirketinin 30 /10/2019 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilerek hüküm altına alınan bedellere 30 /10/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine , davalılar yönünden kaza tarihi olan 04/08/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasarın onarımı için gerekli makul sürede, davacının ikame araç temin etmek ve suretle masraf yapmak zorunda kalacağı, bu zararının da tazmininin gerektiği açık olmakla birlikte; bu zararın, kazadan kaynaklanan dolaylı zarar mahiyetinde olduğu ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, bu zararın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmadığından 2.240,00 TL araç mahrumiyet bedeli nedeniyle belirlenen zararın davalı … ve …’dan olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 18.341,00 TL değer kaybının davalılar … ve … yönünden olay tarihinden, davalı … Sigorta Şirketi yönünden 30 /10/2019 tarihinden itibaren( Davalı Sigorta Şirketinin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına ) işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ekspertiz ücretinin yargılama giderlerinde değerlendirilmesine
2-2.240,00 TL araç mahrumiyet bedeli nedeniyle belirlenen zararın davalılar … ve …’dan olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.405,88 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 406,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 999,48 TL harcın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 890,69 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 54,40 TL peşin harç, 352,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 468,60 TL harcın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 417,59 TL ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 500,00 TL bilirkişi ücreti, 180,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 680,00 TL yargılama giderinin, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 605,98 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/06/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍