Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/356 E. 2022/469 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/356 Esas – 2022/469
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/356
KARAR NO : 2022/469
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 13/07/2020
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 31/05/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … A.Ş., … Bankası … Şubesi … İban no’lu hesaba ait 15.04.2020 keşide tarihli … no’lu 310.000,00TL bedelli, 15.06.2020 keşide tarihli … no’lu 620.000,00TL bedelli, 15.08.2020 keşide tarihli … no’lu 620.000,00TL bedelli ve 15.10.2020 tarihli … no’lu 620.000,00TL bedelli ve 15.12.2020 keşide tarihli … no’lu 620.000,00TL bedelli toplam 5 adet çeki çaldırdığını ve zayi olduğunu, iş bu çeklerin iptali için Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine … esası ile dava açan müvekkilinin, bu dava devam ederken müdahil olunması ile davaya konu çeklerin davalı … A.Ş. elinde olduğunu öğrendiğini, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine … esas sayılı dosyasından verilen ara karar gereğince taraflarına istirdat davası açmak üzere 14.07.2020 tarihine kadar süre verildiğini, bu ara karar gereğine uygun olarak 13.07.2020 günü itibarı ile süresi içerisinde istirdat davalarını ikame ettiklerini belirterek, müvekkili … A.Ş.’nin haklı hamil olduğunun tespiti ile dava konusu 5 adet çekin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çeklerde ciro zincirinde bulunan …’ın Türkiyenin önde gelen şirketlerinden … Şirketi’nin Yönetim
e-imza e-imza e-imza e-imza

Kurulu Üyesi ve hissedarı olan saygın bir iş adamı olduğunu, çalıntı olabilecek bir çeki cirolaması mümkün olmadığını, davaya konu çeklerin yetkilisi tarafından keşide edilmiş olup, üzerinde ki ciro silsilelerinin tam olduğunu, müvekkilinin de yetkili hamil olduğunu, müvekkilinin çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü de olmadığını, işbu davada çekleri kaybettiğini ya da çaldırdığını iddia eden davacı taraf iddiasını “senede karşı senet prensibi” gereği yazılı olarak ispat ile mükellef olduğunu, davacı dava dilekçesinde keşideciden aldığı çeki ciroladığını belirttiğini, hiç kimsenin keşideciden ya da lehtardan aldığı çeki cirolayarak saklamayacağını, bir çekin ancak kullanılacağı zaman cirolanacağını, aksi bir durumin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının bu çalındı ya da kayboldu iddiası bu nedenle mantık hatalarıyla dolu olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli 3. Şahıs olduğunu, davacının iddialarının muhatabı olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil özeti bilgileri, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, davacı şirketin vergi dairesi kayıtları, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, … Bankası … Şubesi … İban no’lu hesaba ait 15.04.2020 keşide tarihli … no’lu 310.000,00-TL bedelli, 15.06.2020 keşide tarihli … no’lu 620.000,00-TL bedelli, 15.08.2020 keşide tarihli … no’lu 620.000,00-TL bedelli, 15.10.2020 tarihli … no’lu 620.000,00-TL bedelli ve 15.12.2020 keşide tarihli … no’lu 620.000,00-TL bedelli toplam 5 adet çeke ilişkin olarak bu çeklerin bedelsizliği nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
Davacı taraf, söz konusu çeklerin çalındığını ve herhangi bir ticari ilişki olmaksızın davalının eline geçtiğini, çeklerden dolayı borçlu olmadıklarını iddia etmektedir. Davalı taraf ise, bu çeklerin usulüne uygun ciro silsilesi ile davalının elinde olduğunu, davalının haklı hamil olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Söz konusu çekler incelendiğinde; hamiline düzenlenen çeklerin arka yüzünde davacının cirosundan sonra dava dışı …’ın cirosunun olduğu, ardından davalının cirosunun olduğu bu davalının çekleri bankaya ibraz ettiği görülmektedir. Çeklerden sadece 15/04/2020 keşide tarihli 310.000,00TL bedelli çekin arka yüzünde …’dan sonra dava dışı …’nın cirosu bulunmaktadır.
Davalı şirket yetkilisi … bu çeki …’a verdiği borç para karşılığında aldığını beyan etmiştir. Talimatla beyanı alınan … ise; söz konusu çekleri davalı şirket yetkilisine vermiş olduğu nakit para karşılığında aldığını söylemiştir. Tanık olarak dinlenen ..; söz konusu davaya konu çekleri davalı adına davacı taraftan aldığını beyan etmiştir.
Davacı tarafça davalı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayet sonucunda 19/01/2021 tarih … soruşturma numaralı dosya ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ve bu karar itiraz üzerine kesinleşmiştir.
Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği gibi çek bir ödeme aracıdır ve kural olarak mevcut bir borcun ifası için verilir. Çekin ödeme dışında başka bir amaçla verildiğini iddiasının davacı tarafça (HMK’nın 200. maddesi gözetilerek) ispatlanması gerekmektedir.( Yargıtay HGK.nın 09.11.2021 Tarih, 2017/1662 E. ve 2021/1357 K. ; 19.HD.nin 25.09.2018 Tarih, 2017/1243 E. ve 2018/4494 K.sayılı ilamı ve benzer diğer kararlar).
Bedelsizlik iddiası, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı TTK) 687. maddesi anlamında bir kişisel def’îdir. Bedelsizlik bir kişisel def’î olduğundan düzenleyen tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebilir. Ancak borçlu, hamilin senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak şartıyla hamile karşı da bedelsizlik def’îni ileri sürebilir. Bu durumda davacının davalı hamile karşı bedelsizlik iddiasını ileri
e-imza e-imza e-imza e-imza

sürebilmesi için davaya konu çekleri, davalının kötü niyetle davacı zararın bilerek iktisap ettiğini kanıtlamalıdır. Dosya kapsamında davacı tarafın bu yönde delil sunmadığı ve davalının kötü niyetli hamil olduğunu kanıtlayamadığı görüldüğündün, mahkememizce davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen tedbir kararı 24/08/2020 tarihinde verilen tedbir kararı Ankara BAM …. Hukuk Dairesinin … esas, … karar ve 12/04/2021 tarihli kararı ile kaldırıldığından infaz edilememiş, bu nedenle davalı yararına tazminata hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı taraf yararına İİK’nun 72/3.maddesi gereğince koşulları oluşmadığından tazminata yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 47.646,23TL harçtan mahsubu ile bakiye 47.565,53TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT uyarınca davanın red oranına göre hesap ve takdir olunan 114.045,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/05/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza