Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/344 Esas – 2020/539

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/344 Esas
KARAR NO : 2020/539

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Trafik kazası rücuen tazminat)
DAVA TARİHİ: 10/07/2020
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
K.YAZIM TARİHİ : 16/11/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili sigorta şirketinin alacağının tahsili amacıyla davalı borçlu hakkında Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket tarafından takibe haksız yere itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, müvekkili sigorta şirketi tarafından genişletmiş kasko poliçesi ile teminat altına alınan … plakalı aracın 24/08/2014 tarihinde park halinde iken, borçlu şirketin maliki olduğu … plakalı aracın çarpması ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, asli ve tam kusurlu olan borçluya ait aracın sürücüsünün olay yerini terk ettiğini, müvekkili şirket tarafından sigortalısının aracında oluşan hasar tazmin edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısına ait … plakalı araca park halinde iken, borçlu şirktin maliki olduğu … plakalı aracın çarpması ile meydana gelen trafik kazasında borçlu şirketin maliki olduğu aracın sürücüsü asli kusurlu olduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalısının hasarı tazmin edildiğinden, müvekkilinin asli ve tam kusurlu gibi sorumlu olan davalı şirkete rücu hakkı bulunduğunu, borçluya rücu mektubu gönderildiğini, buna rağmen borçlu şirketin ödeme yapmadığını, borçlunun ödeme yapmaması üzerine hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından icra takibine soyut, haksız ve yersiz iddialarla itiraz edildiğini, icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkili şirket alacağının likit olduğunu, davalı borçlunun alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla kötü niyetle haksız ve dayanaksız olarak itiraz edildiğini beyan ederek, davalı borçlu tarafından Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, haksız yapılan itirazdan dolayı davalı borçlu aleyhine, alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazında bulunarak, davacı tarafın, müvekkili şirkete ait … plakalı aracın, kendi şirketlerine sigortalı bulunan …’a ait … plakalı araca 24.08.2014 tarihinde park halinde iken kusurlu olarak çarptığını iddia ettiğini ve ortaya çıkan maddi hasarın sigortalıya ödediğini beyan ederek rücu talebiyle Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası nezdinde müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlattığını, ancak müvekkili şirkete ait … plakalı araç ile davacı sigortalı araçta meydana gelen hasar arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığını, müvekkili şirkete ait araç tarafından davacı şirkette sigortalı bulunan araca verilmiş bir zarar söz konusu olmadığını, müvekkili şirkete ait aracın, konu kazanın tarafı olmadığını, müvekkili şirkete ait aracın iddia edilen tarih ve yerde herhangi bir kazaya karışmadığını, davacının icra inkar tazminatı talebinin de hukuka aykırı olduğunu, icra dosyasındaki itirazlarının haklı olduğunu, müvekkilinin itirazında kötüniyetli olmadığını, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, kaza ve hasarın müvekkiline ait araç nedeniyle meydana geldiğine ilişkin herhangi bir somut delil veya tespit bulunmadığını, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını, kaza ve hasarın müvekkiline ait araç nedeniyle meydana geldiğine ilişkin herhangi bir somut delil veya tespit bulunmadığı halde davacı tarafın haksız ve kötüniyetli olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını beyan ederek, öncelikle hak düşürücü süre içinde açılmayan davanın reddine, yine zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, haksız ve mesnetsiz olarak müvekkili aleyhine açılmış olan davanın reddine, davalı tarafın %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, davalıya ait aracın sigorta poliçesi ve ilgili hasar dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; 24/08/2014 tarihinde, davalı şirketin maliki olduğu … plakalı aracın park halindeki … plakalı araca çarpması sonucu oluşan trafik kazası nedeniyle davacı sigorta şirketinin … aracın kasko poliçesi kapsamında sigortalısına ödediği zararın davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, davalı hakkında 14.57,87 TL toplam alacağın tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 14.03.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 15.03.2016 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilmiştir.
Davalı vekili tarafından süresinde zamanaşımı definde bulunulduğu görüldüğünden dava konusu alacağın zamanaşımına uğurayıp uğramadığı öncelikli olarak incelenmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 49. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 72. Maddesinde ise haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararının tazmini istemiyle açacağı davaların zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir. Müteselsil sorumlular arasındaki iç rücuda geçerli olan zamanaşımı süresi konusunda açık düzenleme yapılmamıştır. 2918 sayılı KTK’nun 109/1 maddesinde ise; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür.
Somut olayda; 24/08/2014 tarihli kaza nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 2014 yılı Eylül ayında ödeme yapılmış olup, davacı tarafından en geç ödeme tarihinde kazaya ilişkin zararın ve yükümlünün öğrenildiğinin kabulü gerekmektedir zira, hasar dosyasında kazaya karışan şahısların kimlik bilgileri, araç kayıtları kaza tespit tutanağı ile yer almıştır. Yukarıda açıklandığı üzere davacının rücuya ilişkin davasını 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde açması gerekli olup, iş bu dava ,bu sürenin geçirilmesinden sonra 10/07/2020 tarihinde açıldığından, davalı yanın süresinde yaptığı zamanaşımı definin kabulü ile davacının rücu alacağının zamanaşımına uğraması nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı yanın zamanaşımı definin kabulü ile talep zamanaşımına uğradığından davanın reddine,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.457,87 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Zorunlu arabuluculuk görüşmesi sırasında davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 2020 yılı AAÜT nin 16/1-c maddesi uyarınca 900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/10/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı