Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/338 E. 2020/538 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/338 Esas – 2020/538

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/338 Esas
KARAR NO : 2020/538

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 08/07/2020
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
K.YAZIM TARİHİ : 27/10/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; mülkiyeti müvekkili davacıya ait olan Ankara İli …adresinde bulunan konut vasfındaki taşınmazın davalı sigorta şirketi tarafından Doğal Afet Sigortaları Kurumu Zorunlu Deprem Sigortası Poliçesi ile Zorunlu Deprem Sigortası yapıldığını, ilk Sigorta Poliçesi 09.01.2018-09.01.2019 tarihi arası dönemi kapsamakta olup, daha sonra yenilen poliçe ile sigorta süresi 09.01.2020 tarihine kadar devam etmekte olduğunu, taraflar arasında düzenlenen poliçeler gereği davalı sigorta şirketinin teminat tutarı 92.000.00 TL olduğunu, sigorta şirketi tarafından sigorta konusu taşınmazın değeri 117.300.00 TL eşyaların değeri ise 10,000 TL olarak tespit edildiğini ve bu rakamlar üzerinden Sigorta Poliçesi düzenlendiğini,taraflar arasındaki sigorta poliçesinin kapsadığı süre içerisinde 14.09.2019 tarihinde Çankırı’da meydana gelen ve Ankara’da da hissedilen deprem nedeni ile müvekkilinin taşınmazının da içinde yer aldığı binada ciddi hasarlar meydana geldiğini ve binanın oturulmayacak şekilde ağır hasar gördüğünü, binada meydana gelen hasarın tespiti amacı ile müvekkilinin ve diğer bina sakinlerinin Sincan Belediye Başkanlığına başvuru da bulunduğunu, Belediye Başkanlığı tarafından 26/09/2019 tarihinde gönderilen … varide numaralı yazı ile müvekkillerinin oturmakta oldukları ve depremde zarar gören binanın 6306 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Lisanslı Yapı Denetim Şirketlerine başvurulması gerektiğinin bildirildiğini, bu yazı sonrası müvekkilinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Lisanslı Yapı Denetim Şirketi olan … Şirketine başvuruda bulunduğunu ve bu şirket tarafından düzenlenmiş olan Deprem Hasarı İnceleme Raporu ile binadaki hasar oranının çok yüksek olduğu ve binanın oturulamaz halde olduğunun tespit edildiğini, yapılan tespitler sonrasında her ne kadar bina sakinlerince kolon güçlendirme çalışmaları yapılmış ise de Sincan Belediye Başkanlığı tarafından ilgili binaya çürük raporu verildiğini, müvekkilinin sahip olduğu konutun da içinde yer aldığı binada yaşanan hasar nedeni ile davalı sigorta şirketi ne poliçede belirtilen teminat bedelinin ödenmesi için başvuruda bulunduğunu ancak davalı sigorta şirketinin “poliçe de yaşanan hasar sonucu yapılan değerlendirme sağlanmış olup poliçeniz TTK 1449. maddesi gereği iptal edilmiştir” şeklin de cevabi yazı ile müvekkilinin taleplerini reddettiğini ve müvekkiline herhangi bir ödeme de bulunmadığını, oysa ki taraflar arasında imzalanan poliçe gereği, davalı tarafın poliçe teminat limiti oranında meydana gelen hasarları karşılaması gerektiğini, TTK 1449 gereği davalı şirketin sözleşmeyi fesih edebilmesi için müvekkilinin sigortacıya karşı yerine getirilmesi gereken ve sözleşmeden doğan bir yükümlülüğün ihlalinin olması gerektiğini, somut uyuşmazlıkta ise müvekkilinin böyle bir ihmali veya kusuru yokken sigorta şirketinin tek taraflı olarak sözleşmeyi fesih etmesinin yasal mevzuata aykırı olduğunu beyan ederek, … … Ada … parsel …Sincan adresinde bulunan bağımsız bölümle alakalı Doğal Afet Sigortaları Kurumu Zorunlu Deprem Sigortası poliçesinden kaynaklı olarak (şimdilik)10.000.00 TL alacağın davalı şirkete başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili;… adresinde bulunan gayrimenkulün müvekkili şirket nezdinde … Sigorta Poliçesi ile 09/01/2019-09/01/2020 tarihleri arasında bina, eşya, deprem-eşya, deprem-bina, yangın, hırsızlık, sel, subaskını vs. muhtelif muhataralara karşı sigortalı olduğunu, dava konusu zararın sigorta teminat kapsamı dışında bulunduğunu, davacı tarafından 25/08/2019 tarihinde meydana gelen deprem için 09/09/2019 tarihinde müvekkili şirkete başvurulduğunu, 14/09/2019 tarihli Çankırı depremi için müvekkili şirkete başvurulmadığını, davacı tarafından müvekkili şirkete 09.09.2019 tarihinde, sigortalı konutun 25.08.2019 tarihli depremde zarar gördüğünün ihbar edilmesi üzerine; müvekkili şirket tarafından hasar dosyası açıldığını, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 22. maddesi gereğince bağımsız ve uzman eksper tayin edilerek hasarın miktarı ve niteliği yönünden incelemeler yaptırıldığını,müvekkili şirkete Ağustos ayında meydana gelen deprem için hasar ihbarında bulunulmuş olup, eksper incelemesini 10.09.2019 tarihinde tamamlandığını, yani sigortalı konutun dava konusu 14.09.2019 tarihli depremden önce hasarlı olduğunu, sigortalı konut için Ağustos ayında meydana gelen 3,4 ölçeğindeki depremde zarar gördüğü iddiasıyla hasar başvurusu yapılmış olup, bu derecede hafif ölçekli bir depremin böyle bir hasarı meydana getirebilmesi mümkün olmadığını, hasarın müvekkili şirket tarafından reddedilmesinin hukuka uygun olduğunu, ayrıca, dava konusu edilen 14.09.2019 Çankırı depreminden önce sigortalı konutun hasarlı olması nedeniyle de, huzurda görülen haksız davanın reddi gerektiğini, dava konusu Mortgage Sigorta Poliçesi’nde yer alan deprem teminatı, ancak ve ancak Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) Poliçesi kapsamına giren bir hasarın mevcudiyeti halinde ve DASK limitlerinin üzerinde devreye girdiğini, dolayısıyla, davacının muhatabının Doğal Afet Sigortaları Kurumu olduğunu, müvekkili şirket nezdinde akdedilen poliçe, Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) poliçesi olmayıp, deprem teminatı bulunan Mortgage Sigorta Poliçesi olduğunu, dava konusu Mortgage Sigorta Poliçesi’nde bulunan deprem teminatı DASK teminatı üzerinde devreye girdiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, davacıya ait vergi dairesi kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasında düzenlenen zorunlu deprem sigorta poliçesi kapsamında davacının zararının tazmini istemine ilişkindir.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır (HMK m.114/1-c). Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesinin (k) ve (l) bentlerinde tüketici ve tüketici işleminin tarifi yapılmıştır. Buna göre; tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; tüketici işleminin ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade etmektedir.Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir. 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut dava, taraflar arasında düzenlenen zorunlu deprem sigortası poliçesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taraf poliçe ile teminat altına alınan rizikonun gerçekleştiğini ileri sürerek sigorta şirketinden zararın tazmin edilmesini talep etmektedir. Bu olayda davacı taraf “tüketici” sıfatını ve düzenlenen poliçe de “tüketici işlemi” niteliğini taşımaktadır. Bu nedenle somut davayı yargılama görevi 6502 sayılı yasanın 73. maddesi uyarınca Tüketici Mahkemelerine aittir. Görev dava şartıdır ve davanın her safhasında re’sen dikkate alınır. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya görevli mahkeme Ankara Batı Tüketici Mahkemeleri olduğundan davanın HMK 114/1-C , 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/10/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı