Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/303 E. 2020/576 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/303 Esas – 2020/576
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/303
KARAR NO : 2020/576

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR :1-
..
..
7-
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 30/06/2020
KARAR TARİHİ:11/11/2020
K.YAZIM TARİHİ :13/11/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …’nın davalı kooparatifin kurucu üyelerinden iken, daha sonra kooperatif üyeliğinden çıkartıldığını, sonrasında …’nın 17.05.2004 tarihinde vefat ettiğini, oğlu …’nın 16.01.2016
e-imza e-imza e-imza e-imza

tarihinde vefat ettiğini, eşi …’nın da 25.05.2020’de vefat ettiğini, geriye mirasçıları olarak davacıların kaldığını, davalı kooperatifte 06 Kasım 1988 tarihinde yapılan kura çekiminde müvekkillerinin murisi …’ya 12 Ada 1 parsel (…güncel hali) ve eşi müvekkili …’ya da 12 Ada 2 parselde (… güncel hali) yer alan arsaların çıktığını, davalı kooperatifin 09 sayılı ve 26.09.2019 tarihli kararı ile de müvekkillerini 250 sayılı ortak olarak kabul edip, 52.136,00 TL birikmiş aidat borcu (01.01.1990- 31.06.2016) ve 76.936,80 TL birikmiş aidat gecikme faizi (01.01.1990 30.09.2019) borcunu ödemek üzere 30 gün süre verildiğini, davalının bu talebini kabul etmedikleri için mahkememizin 2019/700 esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtıklarını, bu süreçte davalı kooperatifin müvekkillerini ihraç ettiklerini, alınan ihraç kararının mevzuata, kooperatif kayıtlarına, yerleşik içtihatlara tamamen aykırı, haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek, dosyanın öncelikle mahkememizin 2019/700 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi ve 11.02.2020 tarih 01 karar sıra nolu, 1 nolu kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacılara gönderilen 1. ve 2. ihtarnameye vekilleri aracılığı ile cevap verildiğini, cevap veren davacıların, artık ihtarnamelerin tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmelerinin hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte; hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, hakkın kötüye kullanılmasının hukuken korunmadığı ise izahtan vareste olduğunu, bu sebeple; davacıların, 1. ve 2. ihtarnamelerin vekilleri aracığı ile kendilerine tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin iddia ve beyanlarına itibar edilemeyeceğini, menfi tespit davalarının sonucu beklenilmeden ihraç kararı verilemeyeceğine ilişkin davacı iddialarına itibar edilemeyeceğini, eşit işlem ilkesi gereğince, aidatını ödemeyen üyenin ihraç edilmesinin bir zorunluluk olduğunu, tüm üyelerinin haklarının korunmasının gereğini, davacıların, kendi ihmali ve kusurlu davranışları neticesinde ortaya çıkan durumun sorumluluğunu müvekkili kooperatife yüklemeye çalışıldığını, müvekkil kooperatifin kötü niyetli olarak, davacının hak etmiş olduğu tapuyu vermeme gibi bir yaklaşımı olmadığını, davacının hak etmiş olduğu bir tapu da olmadığını, davacıların hukuki ve fiili mesnetten yoksun hiçbir iddiasına itibar edilemeyeceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava,davalı kooperatifin yönetim kurulunun 11/02/2020 tarih, 01 karar sıra nolu kararının iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 166. maddesinin 1. fıkrasında “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” hükmüne yer verilmiş, 4. fıkrasında ise davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının var sayılacağı düzenlenmiştir.
Mahkememizin 2019/700 esas sayılı dosyası incelendiğinde; tarafların dosyamız tarafları ile aynı olduğu, dava konusunun kooperatif aidat borcundan kaynaklanan menfi tespit davası olduğu, delillerin usül ekonomisi açısından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, her iki dosya arasında HMK’nun 166. maddesi kapsamında bağlantı bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında dava dosyasının 6100 Sayılı HMK’nun 166/1 maddesi gereğince Mahkememizin 2019/700 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varan mahkememiz aşağıdaki şekilde karar vermiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle Mahkememizin 2019/700 Esas sayılı dosyası ile HMK’nun 166/1 maddesi gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE, mahkememizin esas kaydının birleştirme kaydı ile kapatılarak yargılamanın dosyanın birleştirildiği Mahkememizin 2019/700 Esas sayılı dosyası üzerinden SÜRDÜRÜLMESİNE,
e-imza e-imza e-imza e-imza

2-Harç ve yargılama giderleri hususunun dosyanın birleştirildiği mahkememizin 2019/700 Esas sayılı dosyası ile birlikte yapılacak yargılama sonucunda nihai kararla birlikte hüküm altına alınmasına,
3-Birleştirme kararının mahkememizin 2019/700 Esas sayılı dosyasında taraflara tebliğine, masrafın davacının gider avansından karşılanmasına,
Dair, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin yüzüne karşı, esas hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza