Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/286 E. 2021/194 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/286 Esas – 2021/194
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/286 Esas
KARAR NO : 2021/194

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/06/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
K. YAZIM TARİHİ: 05/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Karşı taraf ve müvekkili arasında imzalanan 25.01.2018 tarihli sözleşme ile müvekkili bünyesinde faaliyet gösteren ” … Mah…. Cad. No:… A-B … Etimesgut/ANKARA” adresindeki, Özel … Koleji … Kampüsünün tüm elektrik projesinin yapılması hususunda anlaşmış olduklarını, sözleşme kapsamında müvekkilinin tüm ödemelerini karşı tarafa yaptığı halde karşı tarafın yüklenmiş olduğu edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, karşı tarafa eksiklerin tamamlanması, sözleşme gereği yapılması gerekli kesin ve geçici kabullerin yapılması için Sincan ….Noterliğinin 18.02.2019 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirilmesine karşın eksik imalatların tamamlanmadığını, sözleşme kesin ve geçici kabullerinin yapılamadığını, ek olarak karşı tarafın imalatlarından dolayı elektrik sorunları yaşandığını, 06.03.2020 tarihinde ekte fotoğraflarını sundukları elektrik tesisatından kaynaklı yangın çıktığını, kabloların yanması sebebiyle müvekkiline ait okulu duman kapladığını, tüm bunlara karşın müvekkili tarafından düzenlenerek davalıya verilen 21.06.2019 düzenleme 31.03.2020 vade tarihli 200.000,00 TL bedelli senedin vadesinde ödenmesi için karşı tarafça ihbarname gönderildiğini, ancak açıkladıkları üzere müvekkilinin karşı tarafa bu bonodan dolayı borçlu olmadığını beyan ederek, müvekkilinin 21.06.2019 Düzenleme 31.03.2020 Vade tarihli 200.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalı elinde bulunan senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin davacı ile yapmış olduğu 25.01.2018 tarihli sözleşme ile davacı bünyesinde faaliyet gösteren “… Mah. …. Cad. No:6/1 A-B … Etimesgut Ankara” adresinde faaliyet gösteren Özel … Koleji … Kampüsünün tüm elektrik projesinin yapılması işini üstlendiğini ve sözleşmeyle taahhüt ettiği işlerin tamamını eksiz olarak tamamlayarak davacıya teslim ettiğini, ayrıca davacı tarafça müvekkiline yapılan işlerle ilgili süresinde ayıp ihbarında da bulunulmadığını, bu nedenle davacının müvekkiline karşı ayıp iddiasına dayanarak iş bu davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığını, davacının iş bu davayı açmak suretiyle müvekkilinin alacağını tahsil etmesini haksız bir şekilde engellediğini beyan ederek, haksız ve kötü niyetli olarak açılan iş bu davanın reddine, davacı aleyhine icra inkar tanzimatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Taraflar arasında imzalanan 25/01/2018 tarihli sözleşme, ticaret sicil kayıtları, Mahkememizin 2020/47 D.iş sayılı dosyası, mahallinde yapılan keşif, 28/01/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davalı tarafından yapılan işin ayıplı olduğu iddiasıyla ödeme amaçlı olarak verilen senet kapsamında davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen 28/01/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; elektrik tesisatının genel anlamda çalışır vaziyette olduğu, davalı tarafından yukarıda sayılan eksiklerin giderilerek yapılan işlerin geçici kabule uygun hale getirilmesi gerektiği, tesisat ile ilgili yapılan ve yapılacak olan tüm işlemlerin yürürlükte bulunan mevzuat çerçevesinde yapılmasının uygun olacağı, taraflara ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve delil niteliğine haiz olduğu, her iki taraf ticari defter kayıtlarının birbirini teyit ettiği tarafların ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı, her iki taraf ticari defter kayıtlarında davaya konu sözleşme kapsamında, davalı tarafından davacıya, 12 adet açık fatura karşılığı toplam 2.611.193 42 TL’lik KDV dahil fatura keşide edildiği, fatura bedellerine istinaden, çek, senet, banka havalesi ve tapu devri suretiyle toplam 2.811.190,27 TL’lik ödeme yapıldığı, bu şekilde dava tarihi itibariyle davacının davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığına ve davalıya 199.996, 85 TL’lik fazla ödemede bulunulduğuna dair kaydın yer aldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve kayıtların birbiri ile uyumlu olduğu ve bu nedenle HMK 222 maddesi kapsamında delil niteliği taşıdığı, her iki taraf ticari defterlerinde de davacının davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığı ve 199.996,58 TL fazla ödemede bulunduğu anlaşılmıştır. Teknik yönden yapılan incelemede ise, elektrik tesisatı her ne kadar çalışır vaziyette bulunsa da raporda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere birçok eksikliğin bulunduğu, bu anlamda davalının sözleşme kapsamında edimlerini yerine tam olarak getirmediği bu nedenle iki tarafın ticari defterlerinde de davacının fazla ödeme yaptığının da sabit olması karşısında davacının dava konusu 200.000 TL bedelli bono yönünden borçsuzluğunun tespit edilmesi talebinde haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Her ne kadar davacı vekili tarafından sözleşme kapsamında eksik bırakılan iş miktarının hesaplanması talep edilmişse de dava konusunun sadece borçsuzluğun tespiti talepli olduğu ve bunun da hem ticari defterler hem de taraflar arasında yapılan sözleşme incelendiğinde sözleşmesel yükümlülüklerin yerine getirilmediğinin ispatlanmış olduğu, eksik bırakılan iş miktarının parasal olarak tespitinin dava konusu olmadığı anlaşıldığından bu hususta ek rapor alınmamıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE ; Davacının, 21/06/2019 düzenleme ve 31/03/2020 ödeme tarihli, keşidecisi … … … Ltd. Şti, lehtarı … olan 200.000,00 TL bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile bononun iptaline,
2-Davaya konu senedin takibe konulmadığı anlaşılmakla İİK’nun 72.maddesi gereğince kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 13.662,00 TL harçtan peşin alınan 3.415,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.246,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 3.415,50 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.477,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 384,90 TL keşif harcı, 90,00 TL keşif yol ücreti, 68,50 posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.943,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 22.450,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/03/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza