Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/279 E. 2020/335 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/279 Esas – 2020/335

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/279
KARAR NO : 2020/335

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ
ALACAKLILAR: 1-
VEKİLİ :
: 2-
VEKİLİ :
: 3-
VEKİLLERİ :

DAVA : Konkordato Talebi
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ: 17/07/2020
K.YAZIM TARİHİ : 17/07/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili 16.03.2020 tarihli dava dilekçesi ile; davacı … Anonim Şirketi hakkında İİK’nun 285 maddesi ve devamı maddeleri gereği öncelikle ve ivedi olarak geçici mühlet kararı verilmesini, İİK’nun 289 maddesi ve devamı maddeleri gereği kesin mühlet kararı verilmesini, sonuç olarak İİK’nun 305. maddesi ve devamı maddeleri gereği konkordato tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Dava hasımsız açılmıştır.
Dosyaya beyan dilekçesi sunan alacaklılar davanın (talebin) reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Kanunda geçici mühletin kesin mühlete ait sonuçları doğuracağı belirtilirken “niteliğine uygun düştüğü ölçüde” veya “kıyas yoluyla” gibi bir ifade kullanılmamıştır. Bu bakımdan kesin mühletin gerek takip yasağı gibi borçluyu koruyan gerekse belirli işlemlerin ancak komiserin izni ile yapılabilmesi gibi borçlunun tasarruf yetkisini sınırlayan hükümlerinin geçici mühlet içinde geçerli olduğunda tereddüt edilmemelidir. Geçici mühlete karar veren mahkeme borçlunun mal varlığının korunması için gerekli olan tedbirlere de resen hükmedecektir. Burada asıl olan borçlunun mal varlığını korumaya ve alacaklılara zarar verilmesini önlemeye yönelik tedbirlerdir.
İİK’nun 297. maddesine göre; borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki, mühlet kararı verilirken veya mühlet içinde mahkeme, bazı işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin izni ile yapılmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmesinin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir. Borçlu bu hükme yahut komiserin ihtarlarına aykırı davranırsa mahkeme, borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırabilir veya 292. madde çerçevesinde karar verir.
İİK.’nun 292. maddesine göre; konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa, borçlu 297. maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa yada borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa konkordato talebinin reddine ve iflasına resen karar verilir.
Geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı hakkındaki 288/f-1 maddesi, 292/f-2-b bendine göre; konkordato mühletinin verilmediği hallerde borçlunun iflasına karar verileceği ileri sürülebilirse de, 288/f-1’de kesin konkordato mühletine yapılan atıf esasen mühletin sonuçları (madde 294-297) hakkında olup, kanunun kesin mühlet ile ilgili bütün hükümlerinin geçici mühlette de uygulanacağı şekilde anlaşılmamalıdır.
Mahkememizin 24.03.2020 tarihli ve 2020/186 esas, 2020/195 sayılı kararı ile; davacının konkordato talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davacı vekilinin itirazı üzerine İstinaf’a gönderilmiş, İstinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi 03.06.2020 tarihli ve 2020/790 esas, 2020/652 sayılı kararında; “Dosyanın incelenmesinde mahkemece iki kişilik geçici konkordato komiseri atandığı, Komiserlerler kurulunun 24.03.2020 tarihli raporlarını mahkemeye sunduğu, bu raporda,” fabrika binasının boş, kapıların açık, içerisinde hiçbir makine ve cihazın olmadığı, herhangi bir çalışanının da görülmediği, heyetle iletişime geçilmediği, görüşme ve konuşmanın sağlanmadığı, şirket idaresine nezaretin mümkün olmadığının” bildirildiği, mahkemece aynı gün konkordato talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Konkordato talep eden borçlu vekili talep dilekçesine borçlu şirketin borca batıklık bildirimini de eklemiştir.
Mahkeme, konkordato tasdik koşulları oluşmadığı belirlenen şirketin konkordato talebini reddetmiş ancak İİK ‘nun 179. maddesi kapsamında şirketin borca batık olup olmadığını araştırmamıştır. Komiserler kurulundan şirketin borca batık olup olmadığı yönünde inceleme yapması sağlanmalı, şayet şirketin borca batık olduğu anlaşılırsa iflasın açılmasına da karar verilmesi gerekirken, borca batıklık bildirimi araştırılmadan eksik inceleme ile konkordato talebinin reddine karar vermekle yetinilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi uyarınca, esasını incelemeden İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” denilmek suretiyle mahkememiz kararı kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmiştir.
Mahkememiz tarafından iade sebepleri dikkate alınarak araştırma yapılması gerektiğinden, Konkordato Komiser Kurulundan kaldırma kararı gerekçesinde belirtilen hususlarda rapor vermeleri sağlanmıştır.
e-imza e-imza e-imza e-imza

GEREKÇE :Dava, 2004 sayılı İİK’un 7101 sayılı yasa ile değişik 285 vd. maddeleri uyarınca konkordato (geçici mühlet kararı verilmesi, akabinde kesin mühlet kararı verilmesi ve neticesinde konkordatonun tasdiki) talebi ile ilgilidir.
İİK’nun 297. maddesine göre; borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki, mühlet kararı verilirken veya mühlet içinde mahkeme, bazı işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin izni ile yapılmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmesinin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir. Borçlu bu hükme yahut komiserin ihtarlarına aykırı davranırsa mahkeme, borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırabilir veya 292. madde çerçevesinde karar verir.
İİK.’nun 292. maddesine göre; konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa, borçlu 297. maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa yada borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa konkordato talebinin reddine ve iflasına resen karar verilir.
Geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı hakkındaki 288/f-1 maddesi, 292/f-2-b bendine göre; konkordato mühletinin verilmediği hallerde borçlunun iflasına karar verileceği ileri sürülebilirse de, 288/f-1’de kesin konkordato mühletine yapılan atıf esasen mühletin sonuçları (madde 294-297) hakkında olup, kanunun kesin mühlet ile ilgili bütün hükümlerinin geçici mühlette de uygulanacağı şekilde anlaşılmamalıdır.
Konkordato Komiser Kurulunun 24.03.2020 tarihli raporuna göre; Konkordato Komiser Kurulu ile temasa geçilmediği ve şirket faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olunamadığı, bu kapsamda, şirket faaliyet adresinin boş olması ve Konkordato Komiserler Kurulu ile hiçbir şekilde iletişime geçilmemesi, 24.03.2020 tarihi itibariyle nerdeyse her gün iletişim kurulmak istenmesine rağmen görüşme ve konuşmanın dahi sağlanamadığı, tüm iletişim kanalarının kapatılmasına yönelik tavır sebebi ile şirket idaresine nezaretin mümkün olamayacağı, gelinen aşamada, fabrikada herhangi bir mal varlığının bulunmadığı, nezaret edilecek herhangi bir faaliyetin de yer almadığı, şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerin Konkordato Komiser Kurulu ile hiçbir şekilde temas kurmadığı, yapılan araştırmalara rağmen Konkordato Komiser Kurulunca kendilerine ulaşılamadığı bu şekli ile konkordato ön projesinde yer alan projenin gerçekleşmesine dönük bir çabanın, buna ilişkin hiçbir durumun ve ihtimalinin de bulunmadığı anlaşıldığından, davacının konkordato talepli davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili 17.07.2020 tarihli duruşmada; Konkordato Komiserler Kurulu raporunda belirtilen stokların öncesinde tüketildiğini, davacı şirketin halen faal olmadığını, çalışanı ve muhasebecisi bulunmadığını, iflas kararı verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Konkordato Komiserler Kurulunun mahkememize sunmuş olduğu 09.07.2020 tarihli raporunda; Şirketin TTK. 376/3. maddesinde ifade edilen aktiflerinin muhtemel satış fiyatı esasına göre 31.12.2019 tarihi itibariyle şirketin rayiç değerleri ile toplam varlıklarının 45.069.121,33TL olduğu, borçlar toplamının ise 54.995,070,91TL olduğu, şirketin borca batık durumda bulunduğu, borca batıklık tutarının 9.925.949,58TL, varlıkların borçları karşılama uranının ise % 81,95 olduğu, Stoklar Hesabı ile Maddi Duran Varlıklar hesabı yönünden, dava dilekçesi ekinde yer alan Borca Batıklık Bilançosu ile rayiç değerleri sunulan Stok Kalemlerinin toplanı 427.500,00TL’lik muhtemel satış fiyatlarının, hiç işleme alınmayıp ilgili kalemlerin sadece 0,00 (sıfır) olarak rayiç değer bilançosunda dikkate alınması ve yine Konkordato Komiser Kurulu tarafından yerinde inceleme ile tespiti yapılamayan Maddi Duran Varlık Kalemlerinin toplanı 4l0.000,00TL’lik muhtemel satış Fiyatlarının hiç işleme alınmayıp ilgili kalemlerin sadece 0.00 – (sıfır) olarak rayiç değer bilançosunda dikkate alınması halinde, Şirketin 31.12.2019 tarihi itibariyle rayiç değerleri ile toplam varlıklarının, 44.231.621,33TL olduğu, borçlar toplamının ise 54.995.070,91TL olduğu, şirketin, borca…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…batık durumda bulunduğu, borca batıklık tutarının 10.763.449,58TL olduğu, varlıkların borcu karşılama oranının ise % 80,42 olduğu anlaşıldığından, davacı şirketin iflasına karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının konkordato davasının REDDİ ile Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosunda kayıtlı olan … ANONİM ŞİRKETİ’nin 17.07.2020 günü saat 10:43 itibariyle İFLASINA,
2-Dosya kapsamında konulan tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
3-Geçici konkordato komiser heyetinin görevinin sonlandırılmasına,
4-Kararın bir suretinin Ankara Ticaret Sicil Memurluğuna gönderilmesine,
5-Geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine, davacının iflasına ilişkin kararın İİK’nun 288/son maddesi uyarınca ilan edilmesine,
6-İİK nun 166 maddesi gereklerinin yerine getirilmesi için karardan bir suretinin ve iflas avansının derhal Ankara Batı İflas Müdürlüğüne gönderilmesine,
7-Alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
8-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, İstinaf yasa yolları açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle hükmün istinaf edilebileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/07/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza