Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/265 E. 2022/418 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/265 Esas – 2022/418
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/265
KARAR NO : 2022/418
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
: 2-
3-
4-
VEKİLİ :
DAVA : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/06/2020
KARAR TARİHİ: 11/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili temlik alan … A.Ş. ve Sigortalı temlik veren … Şti. ile … poliçe numarasıyla kapsamlı işyeri sigorta poliçesi akdedildiğini, işbu poliçede … adresi olarak tespit edildiğini, sigortalı şirketin işbu adreste kiracı olduğunu, riziko adresinde 05.05.2019 günü imalathane kısmında bulunan kağıt masura makinelerinin tutkal haznesinde bulunan rezidanslara gelen elekirik kablolarını tutuşturduğu oradan da etrafında bulunan yanıcı maddelere sirayet ederek yangının büyüdüğü tespit edildiğini, müvekkili şirketçe tespit edilen hasar miktarının sigortalıya ödendiğini ve alacağın temlik alındığını, ödemeden sonra kusurlu oldukları tespit edilen gerçek ve tüzel kişilere ihtarname gönderildiğini, müvekkili şirketin … hasar dosya numarası
e-imza e-imza e-imza e-imza

kayıtlarına istinaden itfaiye raporu, kesin ekspertiz raporu, değişik iş dosyası marifetiyle alınan bilirkişi raporları ve yerinde yapılan detaylı incelemeler, görsel ve kayıtlar neticesinde; 05.05.2019 tarih ve saat 01.19’da meydana gelen alevli yangın hadisesinde yangının başlangıç noktasının masura makinesinin tutkalının donmaması için havuzun sıcaklığını belirli düzeyde tutmaya yarayan dirençlerin girişinde bulunan … bakır kablolar olduğu, bakır kablonun üzerindeki kılıfın yüksek sıcaklık nedeniyle ergiyerek birbirine yapışmış durumda olduğu buradan da kısa devre arızası meydana geldiği, yangına sebebiyet veren makinanın üreticisinin ve müvekkil şirket sigortalısının satın aldığı şirketin … Şti olduğu, yangının tutkal havuzunu ısıtan dirençlerin aşırı akım çekmeye başlamasından dolayı meydana geldiği, bu hususunda gizli ayıp olarak nitelendirildiği, bu nedenle davalı şirketin ASLİ oranda kusurlu olduğu, %60 oranında kusur atfedilmesi gerektiği hususları bilirkişi raporunda ve kesin ekspertiz raporunda tespit edildiği, kiraya veren mülkiyet sahipleri kiraya verenlerin TBK m.69 gereği kusursuz sorumluluk ilkesi gereği TALİ oranda kusurlu olduğu, %40 oranında kusur atfedilmesi gerektiği hususları bilirkişi raporunda ve kesin ekspertiz raporunda tespit edildiği, dolayısıyla müvekkil sigorta şirketinin, tazminatı ödemesi neticesinde sigortalının haklarına halef olması sebebiyle, davalı/borçludan ödemiş olduğu tutarın rücuen iadesini talep ederek, toplam 3.148.083,00TL’nin 1.259.233,40-TL’lik kısmının taşınmaz malikleri olan …, … ve … müşterek ve müteselsilen, bakiye 1.888.849,60-TL’lik kısmının ise … Şti tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … Ltd.Şti. vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Yangına neden olan Kağıt Tutkallama Ünitesi olup müvekkili üretici firmanın bu makinelerin üretimi sırasında, elektrik enerjisini mühendislik esaslarına göre hesaplayıp makine üzerine monte ettiğini, ancak dava dışı sigortalı firmanı, bu elektrik aksamını kablolara varıncaya dek değiştirdiğini, elektrik panosununun değiştirdiğini ve yine üretiminde bulunmamasına rağmen tutkallama makinesinin enerjisi için zamanlayıcı cihaz eklendiğini ve bu cihazı da müvekkilinin üreticisi olduğu elektronik boy kesim ünitesinin içerisine yerleştirildiğini, zamanlayıcı da mesai saatleri dışında makineyi çalıştırıp durdurmaya yarayan ekipman olup, mesai saatleri dışında da bu makinein arıza verdiğini ve yangının çıkmasına neden olduğunu, bu müdahaleden üretici firma olan müvekkilinin bilgisi ve onayı da olmadığını, bu aşamadan sonra makinelere bu şekilde üretimine aykırı müdahale edilmesinden sonra kullanım şartlarına aykırı hareket edilerek su tankındaki suyun kontrol edilmemesi neticesinde azalan su sebebiyle rezidansın boşa düşüp patladığını, rezidansın üreticisi müvekkil firma olmamakla beraber, kullanımdan kaynaklanan sorunlardan dolayı müvekkili firmanın sorumluluğuna gidilmesi yasal olmadığını, üretimi müvekkili firma tarafından yapılan makinelerin garanti süresinin 2 yıl olup, kabul manasına gelmemekle birlikte yangına sebebiyet veren makinenin müvekkili firmaya ait olsa bile kaç yıllık makine olduğu ve bakımlarının yeterli ve süresinde yapılıp yapılmadığının da irdelenmesi gerektiğini, dava dışı sigortalı firmanın müvekkili üreticiden bir kez olsun servis hizmeti talep etmediğini, kabul manasına gelmemekle birlikte üretici firma tarafından üretilen makinanın servisinin de yetkili kişi yada kişilerce yapılması gerektiğini, iddialar doğru olsa bile dava dışı (temlik veren) … Şti., müvekkili firmadan yeterli ve zamanında servis desteği istemediğini, bunu yetkisiz kişilerden sağlandığını, öncelikle ve özellikle yangının ilk çıktığı/yangına sebebiyet veren makinenin müvekkili firma tarafından üretilip üretilmediğinin, müvekkil firma tarafından üretilen makinenin ise bu makineye dışarıdan müdahalede bulunulup bulunulmadığının, ek elektrik aksamı eklenip eklenmediğinin, eklendi ise bunun kim ya da kimler tarafından yapıldığının tespiti gerektiğini, yine kabul manasına gelmemekle birlikte yangına şase yapan makine sebebiyet verdi ise ve makine şase yaptı ise dava dışı (temlik veren ) … Şti.’nin elektrik panolarının bu üretime/makinelere uygun, şase halinde tüm elektriği kesecek koruma
e-imza e-imza e-imza e-imza

röleleri bulundurması gerekirken bu koruma rölelerini bulundurmaması, bulundurmuş ise bu koruma rölelerinin devreye girmemesi halinde de müvekkil firmanın sorumluluğuna gidilmemesi gerektiğini, yine kabul manasına gelmemekle birlikte makinenin yaşı, bakımlarının yeterli ve yetkili kişilerce yapılıp yapılmadığı, amortisman payları da hiçbir şekilde nazara alınmadığını, kaldı ki davacı yanın dava dilekçesinde taşınmaz maliklerinin kusurlu olduğunu, taşınmazlarını kiraya verirken kullanıma uygun elektrik panosu bulundurmadıklarını da dile getirdiklerini, buna göre müvekkili davalı firmanın hiçbir sorumluluğu bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar …, …, … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin bina sahibi olduğunu, ekspertiz raporunda belirtilen bina hasarının da rücuya tabi tutulduğunu, bina hasarı için ödeme yapılması gereken müvekkillerine herhangi bir ödeme yapılmadığını ve müvekkillerinin bina hasarının sigortalıya ödenmesi için herhangi bir muvafakati de bulunmadığını, bu doğrultuda bina hasarının rücuya tabi tutulması mümkün olmadığını, davayı ve talebi kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte ekspertiz raporundan anlaşıldığı üzere poliçe riziko adresinin … olduğunu, oluştuğu iddia edilen hasarın ise … ve … de meydana geldiği anlaşıldığını, bu bağlamda, … poliçe teminatı dışında olmasına rağmen orada oluşan hasar ve kıymetler için de ödeme yapıldığı değerlendirilmekte olup, teminat dışı yapılan ödemeni rücuya tabi tutulamayacağını, bu nedenler ışığında da, hasar bedelinin hatalı olduğu açık olduğunu, bütün bu nedenler ışığında, müvekkillerin herhangi bir sorumluluğuna karar verilmesi halinde dahi davacı tarafça sunulan tek taraflı ekspertiz raporuna dayanılarak hasar ile bağdaşmayacak bir bedel talep etmenin iyi niyetten uzak bir davranış olduğunu, davacı tarafça ödemeden itibaren avans faizi talep edilmişse de, müvekkillerinin tacir olmadığını, davadan önce temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :… Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası, hasar dosyası, sigorta poliçesi, ihtarnameler, belediye projeleri, tanık beyanları, 10/09/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 21/01/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davacı sigorta şirketi tarafından yangın olayı nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen tazminatın davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davalılardan … Şirketinin yetki itirazının bulunduğu ve tüm davalıların zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden itirazlarının bulunduğu görülmekte olup, söz konusu İtirazların meydana gelen haksız fiilin mahkememiz yetki alanı içerisinde olması, ayrıca davanın kanunda belirtilen süre içerisinde açılması dikkate alındığında reddine karar verilmiştir.
Dosya üzerinden yapılan incelemelerde yangını başlangıç noktasının tutkallama makinası olduğu anlaşılmaktadır.
30.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda; Elektrik tesisatında sorun olmadığı, Makine üreticisinin kusuru bulunmadığı, Makine Bakım onarımcısının tali kusurlu olduğu, olayla ilgili kiracı … asli kusurlu olduğu ifade edilmiştir.
27.05.2019 tarihli bilirkişi raporda; Makine üreticisinin ve Binanın tesisatını yaptıran mal sahibinin sorumlu olduğu belirtilmektedir.
Bilirkişiler tarafından makine üreticisinin sorumluluğu yönünden yapılan incelemelerde; makineye sonradan müdahalelerde
bulunulduğu, termostat ve zamanlayıcı takıldığı bu nedenle orijinal hali kalmadığından makine üreticisine kusur verilemeyeceği, mal sahibine kusur verilmesi yönünden incelersek; raporda kısa devre durumunda devrenin açılması gerektiği bu nedenle mal
sahibinin kusurlu olduğu tezinden hareket edildiği
e-imza e-imza e-imza e-imza

anlaşılmakla birlikte yangın nedeninin elektrik tesisatında kısa devre olmadığı, tutkal makinasının aşırı ısınması sonucunda kablonun içinden değil dışından başladığı anlaşılmış olup, bu nedenle ilk başta enerjinin kesilmemesinin normal olduğu tespit edilmiştir.
12.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda; Yangın nedeninin masura makinası olduğu belirtilmiş olup başka görüş belirtilmemiştir.
İtfaiye Uzmanı …, Sigorta ve Hesap Bilirkişisi …, Makine Mühendisi …, İnşaat Mühendisi … ve Elektrik Mühendisi … tarafından hazırlanan Bilirkişi Heyeti raporunda; … (kiracı işletmeci) yangının oluşumunda %95 kusurlu olduğu, mal sahibinin %5 kusur belirtilmiştir.
İnşaat işleri açısından, raporun alındığı tarihteki rayiç bedeller üzerinden değerlendirme yapıldığı görülmekte olup, bilirkişi heyetinin bina için 234.192,00TL, dekorasyon için 120.233,00 TL, elektrik tesisatı için 25.000,00 TL olarak tespit etmiş olduğu, tutarın rayice uygun olduğu değerlendirilmekle birlikte teknik yönden yapılan incelemelerde; makine ve ekipmanların kiracı tarafından işletmeye yerleştirildiği, işletmeci (kiracı)nın kusurlu olduğu, mal sahibinin kusurunun bulunmadığı çünkü tesisatta eksiklik varsa da kendi makinelerine uygun tesisat için mal sahibine de haber vererek gerekli değişikliği yapması gerektiği değerlendirilmiştir.
Yangın açısından yapılan değerlendirme sonucunda; dosya içinde mevcut belgeler, Bilirkişi Raporları ve İtfaiye Raporunun ortak noktası, yangının tutkallama makinesinden kaynaklandığı konusudur. Bu konuda Bilirkişi raporları arasında herhangi bir çelişki bulunmamaktadır.
Dosya içeriğinde mevcut raporların uzlaştığı ortak nokta, yangın çıkış sebebinin tutkallama makinası olduğudur. Aynı Bilirkişi Heyeti raporunda, yangının çıkış sebebi, Kağıt masura makinelerinin tutkalı ısıtan su haznesinde seviyeyi kontrol eden sensör, seviye elektrodu, şamandıra vb. olmaması veya arızalı olması nedeniyle zaman rölesi doğrultusunda devreye giren termostat ve termostattan kumanda alarak devreye giren rezistans hattına bağlı masura makinası panosunda bulunması gereken kontaktör, termik röle vb. meydana gelen ark neticesinde oluşan aşırı ısı sonucu kablonun ısınarak alev alması olarak açıklanmıştır. Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde son raporda da söz konusu değerlendirmeye iştirak edilmiş, yangının tutkallama makinasından çıktığı ve etrafa yayıldığı kanaatine varılmıştır. Dosya içeriğinde mevcut tespit raporları ile ekspertiz raporunda yangının çıkış sebebi olan makinenin …’ye ait olduğu belirtilmekte ise de; yargılama aşamasında davalı … ŞTİ. tarafından yangının meydana geldiği tutkallama makinasının kendilerine ait olmadığı savunması ile bu savunmaya yönelik tanık deliline başvurulmuştur. Yargılama aşamasında dinlenen tanık beyanları, yangına tutkallama makinasının neden olduğudur.
Bununla beraber, … Şti. çalışanlarından olan davalı … Şti. Tanıkları, yangının meydana geldiği tutkallama makinasında zamanlayıcı ve rezistansın olmadığını, bu parçaların sonradan eklendiğini belirtmektedir. Bu inceleme ve tespitlere dayanılarak yangının tutkallama makinesinden kaynaklandığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar elektrik tesisatı sabit tesisatsa da kiraya verilmiş bir taşınmazın bakım sorumluluğu kullanıcı tarafından yerine getirilir. Dava dışı sigortalı ile yapılan kira sözleşmesinde tesisatla birlikte kullanıma bırakıldığı görülmektedir. Söz konusu taşınmaz imalat yapan ticari işletme olarak kullanılmaktadır. Kiralama tarihinden olay tarihine kadar yaklaşık 2 yıla yakın bir süreç geçmiştir. Kullanım süresince ortaya çıkan arıza veya bakım hususlarında bu yükümlülükleri kiracının yerine getirmesi ya da ortaya çıkan arızalar ile ilgili mal sahibine bilgi vermesi beklenir.
Bilirkişi raporlarındaki çelişki kusur oranları konusunda ortaya çıkmaktadır. Kusur oranları incelendiğinde bilirkişi raporlarının birinde … Şti’ne %60 kusur verilmiş, bina malikine %40 kusur verilirken diğer raporda … Şti.’ne %95 kusur verilmiş, bina malikine ise %5 kusur verilmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Dosya içeriğinde yer alan 12.07.2019 tarihli tespit bilirkişi raporunda ve yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda, yangının makinadan meydana gelmiş olduğu tespit edilmiş olup, söz konusu raporlarda binanın elektrik tesisatına herhangi bir kusur yüklenmemektedir. Bu inceleme ve tespitlere dayanılarak yangının tutkallama makinesinden kaynaklandığı kanaatine varılmıştır.
Dava dosyası kapsamında, alınan çeşitli farklı tarihli bilirkişi raporları incelendiğinde, bina elektrik tesisatının, söz konusu yangının başlamasında etkili olduğuna ilişkin olarak, somut – teknik bir bulguya rastlanmadığı, kiracının elektrik tesisatının bakım ve onarımından sorumluluğunun bulunması, makinelerin sayısı, teknik özellikleri, makinelerden bazılarının özellikle yangının meydana geldiği tutkallama makinasının ısıtıcılarının gece boyu açık bırakılması ve gerekli kontrol ve denetimin sağlanmaması hususlarında mal sahibinin herhangi bir müdahalesinin olmaması sebepleriyle, davalı mal sahibine herhangi bir kusur atfedilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Bina ana panosundaki masura makinasının bağlı olduğu sigortanın atmadığına, enerjiyi kesmediğine dair bir husus dava dosyasında bulunmamaktadır. Bu nedenle adı geçen raporların bu yöndeki değerlendirmelerinin somut bir tespite dayanmadığı kanaatine varılmıştır. Ayrıca, bina malikine kusur veren raporlarda taşınmazın 10/10/2017 tarihli kira sözleşmesi ile davalı şirkete kiralandığı ve yangının 05/05/2019 tarihinde meydana geldiği dikkate alınacak olursa, boş dükkan olarak kiralanan taşınmazdaki tesisatların aynen kullanıldığı veya iştigal konusuna uygun olarak kiracısı tarafından değiştirilip değiştirilmediği, elektrik tesisatının bakımlarının kiracı tarafından yaptırılıp yaptırılmadığı gibi konuların dikkate alınmadığı görülmektedir.
Öte yandan, yangın uzmanının da yer aldığı 12.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda; Kontrol edilen kablolarda üzerinden geçen ısıya bağlı olarak kırılganlık oluşmadığı, kablo tellerinin normal bakır yumuşaklığını muhafaza etmekte olduğunun tespit edildiği, yalıtkan malzemenin kömürleşerek kablo üzerine yapışmamış olduğu, kablo içinden değil dışarıda oluşan ısı nedeniyle kömürleşme meydana gelmiş olduğu ve kablo yalıtkanının kablo üzerinden kolayca sıyrılmakta olduğu, bu bulgunun kablolardan fazla akım çekilmediğini göstermekte olduğu hususlarının tespiti ile yapının ana elektrik tesisatında yangına sebep olacak bir unsura rastlanmamış olması gibi teknik yönden bina tesisatının yangın başlangıcında rolü olmadığına dair tespitler yapıldığı
görülmektedir.
Ayrıca dava dosyası içinde bulunan bilirkişi raporlarının ortak noktası yangının tutkallama makinasından çıkmış olduğu ve yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; söz konusu yangın çıkış ve dağılma sebebinin makinaya kullanıcı tarafından bazı parçalar (… Şti. çalışanlarının tanık ifadeleri eklenmesi, makinaya sonradan eklendiği belirtilen zamanlayıcı, rezistans vb. malzemelerin görevini muhtemelen gereği gibi yapmaması, ayrıca etrafta bulunan kolay tutuşabilecek yanıcı maddelerin işletmeci … Şti. çalışanları tarafından gerektiği gibi mesai saati bitiminde temizlenmemesi gibi nedenlerden bahsedilirken, elektrik tesisatında bakım yapılıp yapılmamasının yangının çıkmasına veya yayılmasında bir etkisinin olmadığı değerlendirmesi yapılmıştır.
Bu şartlar altında; yangının nedeninin elektrik tesisatında kısa devre olmadığı, tutkal makinasının aşırı ısınması sonucunda kablonun içinden değil dışından başladığı anlaşılmıştır. Makine ve ekipmanların kiracı tarafından işletmeye yerleştirildiği, makineye sonradan müdahalelerde bulunulduğu, termostat ve zamanlayıcı takıldığı bu nedenle orijinal hali kalmadığından makine üreticisine kusur verilemeyeceği, mal sahibine kusur verilmesi yönünden yapılan incelemelerde; işletmeci (kiracı)nın kusurlu olduğu, mal sahibinin kusurunun bulunmadığı çünkü tesisatta eksiklik varsa kendi makinelerine uygun tesisat için mal sahibine de haber vererek gerekli değişikliği yapması gerektiği, bina elektrik tesisatının, söz konusu yangının başlamasında etkili olduğuna ilişkin olarak, somut – teknik bir bulguya rastlanmadığı, dava dışı sigortalı kiracının; makinanın bakım ve işletilmesindeki eksiklikler
e-imza e-imza e-imza e-imza

ile makinanın ısıtıcılarının gece boyunca açık bırakıldığı halde gerekli kontrol ve denetimin sağlanmaması, yangın riskine ilişkin herhangi bir tedbir almaması nedeniyle vaki olayda kusurlu olacağı değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında esasa dair uyuşmazlık; dava konusu yangının neden meydana geldiği, kimin kusurlu olduğu, sorumluluk durumu ve varsa hasarın miktarı ile davalılardan rücuen tahsili isteminin maddi ve yasal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır. Davalılardan …, … ve … yangının meydana geldiği fabrikanın bulunduğu taşınmazın malikleri, diğer davalı … Ltd. Şti. İse yangının çıktığı tutkal havuzunun üreticisidir.
Sigortacının rücu hakkı, zarar sigortalarında geçerli olan halefiyet ilkesinden kaynaklanır. Halefîyet ilkesine göre sigortacı ödediği tazminat dolayısıyla sigortalının haklarına sahip olur ve üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya dava açabilir. Bu ilkenin bir sonucu olarak sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kişinin yerine geçer, onun halefi olur.
Nitekim 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 1472.maddesine göre;”Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.
Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.”şeklinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Halefiyet hakkının doğabilmesi için ilk şart yürürlükte ve geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında riskin gerçekleşmesidir. Davacı taraf, bu hükümlere dayanarak alacak talep etmektedir.
Bununla birlikte, davalılardan şirketin sorumluluğu TBK 49. maddesinde düzenlenen haksız fiil, diğer davalıların sorumluluğu ise TBK’nun 69. maddesinde düzenlenen bina malikinin sorumluluğudur.
Davalı şirketin sattığı ve yangının çıktığı ürünün yangına sebebiyet vermediği, gizli ayıplı olmadığı, bütün bilirkişi raporlarında belirtildiğinden haksız fiil sorumluluğunun şartlarından olan illiyet bağının somut olayda oluşmadığının kabulü gerektiğinden, davalı şirketin tazminattan dolayı sorumlu olması hukuken mümkün değildir.
Diğer taraftan, objektif sorumluluk içeren TBK’nun 69. maddesine göre; davalıların sorumlu tutulabilmesi için binadaki bozukluklardan veya bakımdaki eksikliklerden zararın doğması gerekmektedir. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi alınan bütün bilirkişi raporlarında meydana gelen yangının makinanın gece boyu açık bırakılması, gerekli kontrol ve denetimin sağlanmaması, makinaya kullanıcı tarafından bazı parçalar eklenmesi ve etrafına çeşitli yanıcı maddelerin bırakılması sebepleri olduğundan, davalılar söz konusu zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağından davanın reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 53.761,39TL harçtan mahsubu ile bakiye 53.680,79TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, ret sebebi aynı olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT
uyarınca hesap ve takdir olunan toplam 120.105,83TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bütün davalılara verilmesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davalı … vekili ile bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/05/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza