Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/261 E. 2020/599 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/261 Esas – 2020/599

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/261 Esas
KARAR NO : 2020/599

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2020
KARAR TARİHİ:19/11/2020
K.YAZIM TARİHİ : 27/11/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili firma ile davalı firma arasında 31/12/2015 tarihinde Yazılım Kullanma ve Kurumsal Destek Sözleşmesi ve 16/03/2018 tarihinde Kurumsal Lisans Bakım Devir Sözlemesi imzalandığını, müvekkili firmanın davalı yana karşı basiretli bir tacir şeklinde davalı yan ile vardıkları anlaşma çerçevesinde üzerine düşen her türlü asli ve tali yükümlülüklerini yerine getirdiğini, oysa davalı firma tarafından bahse konu sözleşme kapsamında borç ve yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, davalı firmanın muaccel olan borçlarını ife etmemesi üzerine davalının muaccel olan borcunu ödemesi için kendisine ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine müvekkili tarafından 18.819,70 TL alacak bakımından Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası kapsamında icra takibi yapıldığını, davalı tarafından icra dosyasına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı yanın itirazında haksız olduğunu, alacağın likit nitelikte olduğunu beyan ederek, müvekkilinin fazlaya ilişkin bilcümle hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile davalı tarafından Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe yapılan itirazın iptaline, davalı yan aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; öncelikle huzurdaki davaya dayanak icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığını, 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 50. Maddesi “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.” Şeklindedir. Bu maddenin atıf yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesinin 1. fıkrası “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklinde olduğunu, dolayısıyla haksız ve hukuka aykırı olarak başlatılan icra takibine itiraz ederkende belirtildiği üzere yetki itirazında bulunduklarını, davalı müvekkili şirketin merkez adresinin “… Mah. … Cad. No:… Kahramankazan/Ankara” olup, yetkili icra müdürlüğünün Kahramankazan İcra Müdürlüğü olduğunu, bu nedenle öncelikle davanın yetkisizlik ve ortada geçerli bir takip bulunmadığından dolayı usulden ret kararı verilmesi gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında akdedilen 16.03.2018 tarihli Kurumsal Lisans Bakım Devir Sözleşmesinin müvekkili tarafından Ankara … Noterliğinin 25.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 01.01.2019 tarihinden geçerli olmak üzere feshedildiğini, daha sonrasında ise müvekkili şirket yetkilileri ile davacı şirket yetkilileri arasında yapılan görüşmelerde de bu feshe ilişkin durumun görüşüldüğünü ancak davacı şirket tarafından herhangi bir hizmet verilmemesine rağmen icra takibine dayanak yapılan faturalar düzenlenmeye devam edildiğini, davacı tarafından herhangi bir hizmet verilmeksizin düzenlenen faturalara usulüne uygun olarak Ankara … Noterliğinin 01.08.2019 tarih ve … yevmiye numaralı işlemi ile itiraz edildiğini, dolayısıyla davacının iddia ettiği gibi bir borcun söz konusu olmadığını beyan ederek, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile kötüniyetli davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları, dava ve takip konusu olan fatura ve sözleşmeler ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasındaki danışmanlık sözleşmesi kapsamında davacının alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 4.380,75 EURO ve 14.438,95 EURO tutarlı faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 04.09.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 05.09.2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu davanın hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Davalı borçlu tarafından, Ankara Batı İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan icra takibine yapılan itirazda; Kahramankazan İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunulmuştur.
Mahkememizce öncelikle, İİK.nın 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi hususunda inceleme yapılmıştır. İcra takibinin yapılacağı yerin belirlenmesinde HMK nın hükümleri gereği tespit yapılacaktır. 6100 sayılı HMK’nun 6. maddesine göre; “genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Aynı Kanunun 10. maddesine göre; “sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” TBK nın 89.maddesinde de “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Uyuşmazlık konusunun taraflar arasındaki danışmanlık sözleşmesine dayandığı, sözleşmenin ifa yerinin davalının muamele merkezi Kahramankazan/Ankara olduğu, davacının para alacağını TBK 89.madde uyarınca kendi muamele merkezinde de isteyebileceği ancak adresinin İstanbul ilinde bulunduğu anlaşılmıştır. Mevcut duruma göre Ankara Batı İcra Müdürlüğü anılan yetki kuralları kapsamında yetkili olmadığından, davalı borçlunun icra takibinin yetkisine itiraz yerinde görülmekle; itirazın iptali davası yönünden yetkili icra dairesinde takip başlatılması dava şartı olduğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkili icra dairesinde takip başlatılmadığından davanın HMK 114/2, 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.458,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.404,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Zorunlu arabuluculuk görüşmesi sırasında davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 2020 yılı AAÜT nin 16/1-c maddesi uyarınca 900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.19/11/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı