Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/260 E. 2020/629 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/260 Esas – 2020/629
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/260 Esas
KARAR NO : 2020/629

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2020
KARAR TARİHİ:03/12/2020
K. YAZIM TARİHİ:25/12/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketle davalı şirket arasında 31/12/2015 tarihinde Yazılım Kullanma ve Kurumsal Destek Sözleşmesi ve 16/03/2018 tarihinde Kurumsal Lisans Bakım Devir Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerine eksiksiz olarak yerine getirdiğini ancak verilen hizmet karşılığında tahakkuk ettirilen bir kısım fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, ödenmeyen 37.639,40 Euro fatura bedelinin tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden başlattıkları takibe davalı yanca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu beyan ederek, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, davalının alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davaya dayanak icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığını, davalı müvekkili şirketin merkez adresinin “… Mah. … Cad. No:… Kahramankazan ANKARA” olduğunu, dolayısıyla yetkili icra müdürlüğünün de Kahramankazan İcra Müdürlüğü olduğunu, bu nedenle öncelikle davanın yetkisizlik ve ortada geçerli bir takip bulunmadığından dolayı usulden reddi gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında akdedilen 16.03.2018 tarihli Kurumsal Lisans Bakım Devir Sözleşmesinin, müvekkili tarafından Ankara …. Noterliğinin 25.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 01.01.2019 tarihinden geçerli olmak üzere feshedildiğini, sonrasında müvekkil şirket yetkileri ile davacı şirket yetkilileri arasında yapılan görüşmelerde feshe ilişkin durumun görüşüldüğünü ancak davacı şirket tarafından herhangi bir hizmet verilmemesine rağmen icra takibine dayanak yapılan faturaların düzenlenmeye devam edildiğini, düzenlenen faturalara usulüne uygun olarak Ankara … Noterliğinin 24.04.2019 tarih ve … yevmiye numaralı işlemi ile itiraz edildiğini, dolayısıyla davacının iddia ettiği gibi bir borç söz konusu olmadığını beyan ederek davanın esastan reddi ile kötüniyetli davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları ile tüm dosya kapsamı. GEREKÇE :Dava, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 03/07/2019 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 37.639,40 Euro asıl alacak 361,96 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 38.001,36 Euro (1 Euro=6,55 / 38.001,36 x 6,55=248.908,91 TL) alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 12/072019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 16/07/2019 havale tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 12/06/2020 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı borçlu tarafından icra takibine yapılan itirazda, borçlu olduğu iddia edilen müvekkili şirketin adresinin “… Mah. … Cad. No:… Kahramankazan ANKARA” olduğu, dolayısıyla Kahramankazan İcra Dairesinin yetkili olduğu belirtilerek icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut ticaret sicil kayıtlarından, davalı şirket adresinin “… Mah. … Cad. No:… Kahramankazan ANKARA” olduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan, taraflar arasında akdedilen ve dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan Lisans ve Kurumsal Bakım Sözleşmesinin 7.3 maddesinde “Taraflar arasında bu sözleşmeden doğabilecek uyuşmazlıklarda İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ve İstanbul (Merkez) İcra Daireleri yetkilidir.” şeklinde düzenleme yapıldığı görülmüştür.
İtirazın iptali davasının açılabilmesi için geçerli bir ilamsız icra takibinin yapılmış olması gerekir.Geçerli bir icra takibinden söz edebilmek için yetkili icra dairesinde yapılmış bir takibin bulunması gerekir. Şüphesiz kamu düzenine ilişkin bulunmayan hallerde icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu re’sen incelenemez. Somut olayda alacaklı- davacı tarafından girişilen icra takibine davalı – borçlu hem icra dairesinin yetkisine hem de borca süresinde itiraz etmiş, yapılan bu itiraz neticesinde icra takibi durmuştur. Açılan itirazın iptali davasında öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Çünkü yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının şartlarından biridir. İcra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı taktirde dava şartı yokluğundan usulden red kararı verilmesi gerekir. Tüm bu yapılan açıklamalar çerçevesinde öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz 6100 sayılı HMK’nun yetkiye ilişkin hükümleri çerçevesinde incelenmiş, Ankara Batı İcra Dairesinin yetkili olmaması nedeniyle davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine olan itirazı yerinde görülerek yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibi bulunmadığından davacının davasının 6100 sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı HMK nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.965,72 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.911,32 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/12/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza