Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/235 E. 2020/247 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/235 Esas – 2020/247

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/235 Esas
KARAR NO : 2020/247

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ: 24/05/2013
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
K.YAZIM TARİHİ: 03/07/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin 18.02.2008 tarihinde davalı kooperatife müracaat ederek ortak olmak istediğini, talebinin aynı gün yönetim kurulunca uygun görülerek adına 497 ve 498 numaralı 2 ortaklık senedinin düzenlendiğini, müvekkilinin ortaklık yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve genel kurullara çağrıldığını, ancak davalı kooperatifçe düzenlenen 01.02.2013 günlü yazı sonrasında ortak kabul edilmeyerek 2012 genel kuruluna çağırılmadığını beyanla kooperatifin 497 ve 498 numaralı ortağı olduğunun tespiti ile 26.05.2013 tarihinde yapılan 2012 yılı olağan genel kurul toplantısının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; genel kurul kararı ile ortaklık pay adedinin 266 olarak belirlenmesi nedeniyle yönetim kurulunca 266 pay karşılığı ortak kaydedildiğini, daha sonra bunlardan 3 adedinin kooperatif tüzel kişiliği tarafından alınması nedeniyle pay adedinin 263’e düştüğünü, kooperatifin 24.06 2012 tarihli genel kurulunda seçilen yöneticiler tarafından geçmişe yönelik olarak yapılan incelemelerde ortaklık devir işlemlerinde usulsüzlük yapılmak suretiyle para tahsil edildiği ve bunların kooperatif kasasına intikal ettirilmediğinin saptandığını, bu tespit üzerine Ankara C. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının ortakmış gibi gösterilmesi nedeniyle ortaklık hakkını hiç bir zaman kazanmadığını, mevcut belgelerin çıplak gözle görülebilecek şekilde sahte olduğunu, davacının kooperatif hesaplarına herhangi bir ödemesi bulunmadığını, ortak olmadığı halde usulsüz olarak genel kurullara çağırıldığını, kooperatif ortağı olmayan bir kişinin genel kurulun iptalini talep etmesinin mümkün olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, davacının davalı kooperatifin 497 ve 498 numaralı ortağı olup olmadığının tespiti talebinden ibarettir.
Mahkememizin 28/01/2016 tarih … E., … K. sayılı ilamı ile davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 28/11/2019 tarih ve …Esas … Karar sayılı ilamı ile; 28.05.2007 tarihinde hisse devri suretiyle ortak kaydedilen davacının, kooperatifin olması gereken ortak sayısının, mevcut olan ortak sayısının ve genel kurulda belirlenen sayının üzerinde ortağı bulunup bulunmadığını bilmesi gerekmeyeceği gibi böyle bir durumu araştırma imkanının da bulunmadığı, davacının genel kurullara ortak sıfatıyla çağrıldığı, bir kısım genel kurullara katıldığı ve bir kısım aidat ödemesi de yaptığı dikkate alındığında, 2 ayrı hisseden dolayı davacının davalı kooperatifçe ortaklığının zımnen benimsenmiş olacağı belirtilerek bozma kararı verilmiştir. Davalı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Sayın Daire’nin 11/03/2020 tarih ve… esas … karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilerek gönderilen dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Tüm dosya kapsamına ve uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamına göre; davacının 28.05.2007 tarihinde yapılan hisse devri ile davalı kooperatife ortak olarak kaydedildiği, kooperatifin olması gerekenden fazla ortak sayısının bulunduğu ancak mevcut olan ortak sayısının ve genel kurulda belirlenen sayının üzerinde ortak bulunup bulunmadığının davacı tarafından bilinmesi gerekmeyeceği, böyle bir durumu araştırma imkanının da bulunmadığı, davacının genel kurullara ortak sıfatıyla çağrıldığı, bir kısım genel kurullara katıldığı ve bir kısım aidat ödemesi de yaptığı dikkate alındığında, 2 ayrı hisseden dolayı davacının davalı kooperatifçe ortaklığının zımnen benimsenmiş olduğu gözetilerek, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davacının davalı kooperatife 497 ve 498 nolu üyelikler yönünden ayrı ayrı üye olduğunun tespitine,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL peşin harç, 24,30TL başvuru harcı, 3,75TL vekalet harcı olmak üzere toplam 52,35 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 359,10 TL tebligat ve posta gideri ile 2.700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.059,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL tebligat ve posta yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan 120,00 TL delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.30/06/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı