Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/233 Esas – 2021/202
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/233 Esas
KARAR NO : 2021/202
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2020
KARAR TARİHİ: 01/04/2021
K.YAZIM TARİHİ: 19/04/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin unlu mamüller işi ile iştigal ettiğini, davalı şirketin hazır yemek sektöründe faaliyet gösterdiğini, 24.08.2018-24.02.2019 tarihleri arasında davalı şirket tarafından Ankara … Hastanesi’nin(şu anda Ankara … Hastanesi olarak faaliyet göstermektedir) yemekhanesinin işletildiğini, belirtilen tarihler arasında anılan hastanenin tüm hasta ve personeline yetecek şekilde yüzlerce kişilik yemeğin davalı şirket tarafından üretildiğini, davalı şirketin, Ankara … Hastanesi’nde 24.08.2018-24.02.2019 tarihleri arasında hazır yemek hizmeti verirken gerekli olan tüm ekmeklerini davacı şirketten satın aldığını, ekmeklerin her gün davacı şirket tarafından sabah 04.00-05.00 saatleri arasında davalı şirketin çalıştırmış olduğu … Hastanesinin yemekhanesine teslim edildiğini, ekmeklerin faturasının davacı şirket tarafından haftalık olarak düzenlendiğini ve teslim edildiğini, davalı şirket tarafından söz konusu fatura bedellerinin hiçbir şekilde davacı şirkete ödenmediğini, davacı şirketin düzenlemiş olduğu ekmek faturalarının davalı şirketin kayıtlarında yer almasa dahi davalı şirketin … Hastanesi’nin yemekhanesinde tüketilmek üzere ekmek satın almasının zorunlu olduğunu, davalı şirketin davacı şirketten ekmek almadığı varsayıldığında başka bir şirketten almasının gerekli olduğunu, böyle bir durumun söz konusu olamayacağını çünkü aylar boyunca her gün tüm ekmeklerin davacı şirketten satın alındığını, bir şirketin 6 ay boyunca vermediği satmadığı bir malın faturasını kesip vergilerini ödemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ancak tüm bunlara rağmen davalı şirket tarafından müvekkil şirkete olan söz konusu faturalardan kaynaklı borç ödenmediğini, davacının alacağını tahsil etmek amacıyla davalı/borçlu aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra yoluyla takip başlattığını, borçlunun, alacaklıya herhangi bir borcu olmadığı yönünde yapmış olduğu itirazla icra takibinin durduğunu, davalı/borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının bahsi geçen iddiasına ilişkin tek takip dayanağının, kendisi tarafından davalı firmanın bilgisi haricinde düzenlenen ve hiçbir zaman davalı firmaya teslim edilmemiş olan cari hesap ekstresi olduğunu, davacının, söz konusu cari hesap ekstresine dayanarak, davalı aleyhine Ankara Batı İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden 59.443,28 TL bedelli ilamsız icra takibinde bulunduğunu, itirazları neticesinde takibin durdurulduğunu ve işbu haksız itirazın iptali davasının açıldığını, davalıya iddia edilen satış ve teslimatın yapılmadığını, hiçbir fatura teslim edilmediğini, takip dayanağı cari hesap ekstresinin, davalının bilgisi haricinde davacı tarafından düzenlendiğini, hiçbir zaman davalı firmaya teslim edilmediğini, davacıdan herhangi bir mal alınmadığını ve herhangi bir borcunun da bulunmadığını, hiçbir faturanın da teslim edilmediğini, itirazın iptali davasında, takipte dayanılmamış olan borca/borç sebebine/belgeye dayanılmasının mümkün olmadığını, somut olayda, tek takip dayanağının yalnızca cari hesap ekstresi olarak gösterildiğinden, davacının takipte gösterilmeyen başka bir belgeye dayanma imkanı bulunmadığını, açıklanan nedenler ve resen dikkate alınacak hususlarla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, haksız olarak açılan itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacının, takip konusu alacağın yüzde 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Tarafların BA-BS formları celp edilerek incelenmiştir.
Kamu İhale Kurumundan davalı şirketin 2018-2019 yıllarında almış olduğu ihale bilgileri celp edilerek incelenmiştir.
Ankara … Hastanelerinden 2018-2019 yılı dönemlerine ait yemek listesi ve ihale kayıtları celp edilerek incelenmiştir.
Ankara …. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası Uyap üzerinden incelenmiştir.
Bilirkişi 20/01/2021 tarihli raporu ile özetle; davacı şirketin davalı şirket adına 2018 yılı içerisinde toplam 99.560,75 TL tutarında 12 adet, 2019 yılı içerisinde ise toplam 48.482,53 TL tutarında 7 adet fatura düzenlendiğini, 2018 ve 2019 yıllarında düzenlenen 19 adet faturanın toplam tutarının 148.043,28 TL olduğu, davacı şirket tarafından düzenlenen bu faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi, söz konusu faturaların davalı şirket tarafından teslim alındığına ilişkin dava dosyası içerisinde herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, yerinde inceleme sırasında davacı şirket yetkilileri tarafından” ekmeklerin gece sabaha karşı 04-05 saatleri arasında hastane personeline teslim edildiği, o saatlerde davalı şirketi temsilen birisi bulunmadığı için teslime dair bir belgenin imzalatılmasının da fiilen mümkün olmadığı”nın ifade edildiği, davalı şirket tarafından 30/11/2018 tarihinde 55.000,00 TL tutarında 2 adet senet düzenlenerek verildiği, 20/12/2018 tarihinde ise 33.600,00 TL tutarında müşteri çeki ciro edilerek verildiği, davalı şirketin hiç teslim almadığını iddia ettiği ekmekler için kısmi ödemede bulunmasının ticari hayatın olağan akışına uygun olmadığı göz gönünde bulundurularak, davacı şirketin gerek Ankara … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile davalı ……Ltd.Şti aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 04/04/2019 tarihi, gereksi Ankara Batı icra Dairesi tarafından gönderilen ödeme emrinin tarihi olan 24/04/2019 tarihi itibariyle davalı şirketten 59.443,28 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi kapsamında düzenlenen faturaya dayalı bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK 190/1 maddeye göre İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
2’nci fıkrada kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.
HMK 200 maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir.
Mahkememizce yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; dava satım sözleşmesine göre teslim edildiği iddia olunan malın bedelinin tahsili amacıyla başlatılmış icra takibine davalının itirazı üzerinde davacının ikame ettiği itirazın iptali davasıdır. Davadaki sorun davacının iddia ettiği malların teslimi ve bedelinin tahsilidir. Her iki tarafa ilişkin ticari defterler bilirkişi tarafından incelenmiş ve her iki tarafın defterleri de usulüne uygun olduğu kanaati oluşmuştur. Davacının düzenlediği mal teslimine ilişkin faturalar davalı defterlerinde yer almamaktadır. Malı teslim ettiğini ileri süren davacının HMK 190 gereğince iddiasını ispatla mükelleftir. Dava konusu değer dikkate alındığında davacının HMK 200. Maddesi gereğince malın teslim edildiğini senetle ispatlamak zorundadır. Mal teslimini gösterir faturalar ve tanık anlatımları HMK 200 gereğince malın teslim ettiğini ispata yetmeyecektir. Tüm bu nedenlerle davacının davasını ispat edemediği için davanın reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Dava nedeni ile alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 717,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye 658,63 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanıp belirlenen 8.527,63 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/04/2021
Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍