Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/228 E. 2020/512 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/228 Esas – 2020/512
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/228 Esas
KARAR NO : 2020/512

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 16/04/2020
KARAR TARİHİ: 15/10/2020
K. YAZIM TARİHİ: 06/11/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davacının, davalıya ait malların Cezayir’e taşıma işlerini yaptığını ve yapmış olduğu işlerin karşılığında taşımanın zamanında hasarsız ve zararsız gerçekleşmesine rağmen davalı tarafın ve davalının müşterisinin gönderilen tarafın gerekli özeni göstermeyip; malın varış limanından alınması süreleri uymadığından dolayı taşınan emtianın varış limanında beklemesinden kaynaklı olarak oluşan demuraj ücretinin ödenmemesinden dolayı davalı şirkete karşı icra takibine başladığını, davalı şirket tarafından 31.05.2019 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak gerekçesiz şekilde icra dosya borcuna itiraz edildiğini, 05.08.2019 tarihinde dava şartı olarak arabuluculuk sürecine başvurulduğunu, yapılan görüşmelerde de müspet bir sonuca ulaşılamamış olduğundan dolayı 29.08.2019 tarihli son arabuluculuk toplantısında taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, davacının taşıma işleri ile iştigal ettiğini, davalı ile deniz taşıma sözleşmesi akdettiğini, davacının sözleşmenin gereği olarak yapılacak taşıma işi için davalı tarafa “Navlun bedeli, Konteyner adeti, Konteyner bilgisi, Alt taşıyıcıya ait bilgiler ve Yükleme tarihi vb.” bilgileri bildirdiğini, tüm konular üzerinde taraflar mutabakata vararak, taşıma sözleşmesi kurulduğunu, davalı tarafın yükleme talimatını gönderdiğini, taşınan emtianın zararsız ve hasarsız şekilde belirtilen süre içerisinde varış limanına taşıma işlerinin davacı tarafından organize edildiğini, davacı şirket ile alt taşıyanının taşıma işini gerekli özen ve dikkatle, hasarsız ve zararsız olarak yerine getirmiş olmasına rağmen malların sözleşmede ve varış liman kurallarında belirtilen sürelerde gönderilen/alıcı tarafından limandan çekilmediğinden dolayı demuraj ücreti oluştuğunu, dava konusu ücretin ödenmesi için gönderilen/alıcı tarafa fatura edildiğini ancak oluşan demuraj masrafı gönderilenden tahsil edilemediğini, sonuç itibariyle davacı şirketin alt taşıyanının bu taşımadan doğan demuraj bedellerini ödemek zorunda kaldığını, ödenen bedellerin davacı şirkete rücu edildiğini, davalının ve gönderilenin kusurundan kaynaklı olarak oluşan demuraj bedelini taşıtan davalı şirketten tahsilinin talep edildiğini, davalı şirket yetkililerinin düzenlenen faturaları tebliğ almalarına ve herhangi bir itiraz sunmamalarına rağmen davacıya ödeme yapmadıklarını, davacı ile davalı arasında davalıya ait yüklerin taşınması yönünden yapılan taşımada davalı ve davalının müşterisi gönderilen tarafın kusurundan kaynaklı olarak oluşan demuraj bedeline istinaden Ankara Batı İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve itiraz edilen alacağın 1.857,25 USD olarak tespiti ile takibin devamına karar verilerek, davalı tarafça yapılan haksız ve kötü niyetli itirazdan dolayı %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, devlet bankalarının yabancı kur için bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; davalının kayıtlı bulunduğu şirket adresinin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 9925 sayılı ilanı ile 08.10.2019 tarihinde tescil ve ilan olduğunu, buna göre, davalı şirketin adresinin “…- Ankara” olduğunu, öncelikle davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması nedeniyle usulden reddine, haksız ve kötü niyetli davanın esastan reddine, haksız dava nedeniyle davacı taraf aleyhine % 20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davacı ve davalı tarafa ait ticaret sicil gazetesi özetleri dosya arasına alınmış, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının bir sureti celp edilerek incelenmiştir.
GEREKÇE :Dava; ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi uyarınca iptali talebine ilişkindir.
Davalı tarafça süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunulmuş, yetkili mahkemenin davalı şirketin adresinin bulunduğu Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu ifade edilmiştir.
Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğünden getirilen kayıtlara göre davalı şirketin adresinin “…- Ankara” olduğu, adres değişikliğinin dava öncesi 08/10/2019 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Genel Yetkili Mahkeme” başlıklı 6/1. maddesi hükmüne göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Eldeki davada, yetkili icra dairesinin ve mahkemenin, takip tarihi ve dava tarihine göre belirlenmesi gerekir. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olmasının itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemeyi de kendiliğinden yetkili hale getirmeyeceği, itirazın iptali davasının 16/04/2020 tarihinde açıldığı, davalının bu süreçte yerleşim yerinin değiştiği, davalının yerleşim yerinin dava tarihi itibariyle “…-ANKARA” olduğu, davalının süresinde ve 6100 sayılı HMK’nun 116. maddesine uygun şekilde cevap dilekçesiyle yetki ilk itirazında bulunduğu ve yetkili mahkemeyi de gösterdiği, bu durumda yetkili mahkemenin 6100 sayılı HMK’nun 6. maddesi gereğince davalının yerleşim yeri (muamele merkezi) olan Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, mahkememizin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili olduğu belirlenen Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/10/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı