Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/221 E. 2020/644 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/221 Esas – 2020/644
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/221
KARAR NO : 2020/644

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ
ALACAKLILAR: 1-
..
..
75-

DAVA : İflas/İflas Erteleme Süresinin Uzatılması
DAVA TARİHİ : 10/04/2020
KARAR TARİHİ:09/12/2020
K.YAZIM TARİHİ:15/12/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Ticaret Ltd. Şti.’nin 1994 yılında kurulduğunu, anılan tarihten bugüne kadar genel olarak süpermarket, fırın ve restoran işletmeciliği üzerine faaliyet gösterdiğini, 2019 yılı sonu itibariyle yaklaşık 199 milyon TL aktif büyüklüğü, 130 milyon TL yıllık satış hacmine ulaşan sektörde müşterilerine her zaman güven telkin etmiş ve sürekli büyüyerek faaliyetlerine devam eden bir şirket olduğunu, sektöründeki 24 yılı aşkın tecrübesini ve yetişmiş uzman…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…kadrosuyla her geçen gün daha büyük projelere imza atarak hızla sektörünün köklü firmaları arasında yer aldığını, mahkememizin 2016/528 esas sayılı dosyası ile verilen 10/04/2019 tarihli kararı ile müvekkili şirketin iflas erteleme isteminin kabulü ile 10/04/2019 tarihinden itibaren iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verildiğini, tedbir kararı süresinde olumlu gelişmeler gösterdiğini, müvekkili şirketin bu süre içerisinde iyiniyetini koruyup iyileştirme projelerini hayata geçirdiğini, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik duruma rağmen alacaklıların alacaklarını ödemesi noktasında büyük bir çaba ve aşama kaydettiğini belirterek, iflas erteleme süresinin 1 yıl daha uzatılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Dava hasımsız açılmıştır.
Duruşmalara iştirak eden ve dosyaya yazılı beyanda bulunan alacaklılar davanın reddine karar verilmesi gerektiğini bildirmişlerdir.
GEREKÇE :Dava, iflas erteleme süresinin birinci defa bir yıl süre ile uzatılması talebine ilişkindir.
Davacı şirket, 15/07/2016 tarihinde iflas/iflasın ertelenmesi istemiyle mahkememize müracaat etmiş, yapılan yargılama neticesinde 10/04/2019 tarihinde 2016/528 esas, 2019/255 karar sayılı ilam ile iflasın davacı şirket yönünden bir yıl süre ile ertelenmesine hükmedilmiştir.
Mahkememiz tarafından verilen 1 yıllık iflas erteleme süresi dolmadan davacı vekili iş bu davayı açarak müvekkili şirket hakkında iflas erteleme süresinin 1 yıl süre ile uzatılmasını talep etmiştir.
İflas erteleme süresinin uzatılması taleplerinde önceki erteleme kararında borca batıklık halinin tespiti ile iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun değerlendirilmesi gerekiyorsa, bu talepte de tıpkı erteleme aşamasında olduğu gibi borca batıklık halinin denetimi ve projenin uygulamasında öngörülen başarı, bundan sonraki süreçte de ciddi ve inandırıcı olma vasfını koruyup korumadığı, şirketin hali hazır durumu ile erteleme sürecindeki mali gelişiminin kıyası bilirkişi incelemesi ile netleştirilmelidir. Bu inceleme sonucunda talebin kabulüne karar verilecek ise, iflasın 1 yıl süre ile ertelendiği nazara alındığında, bu sürenin bittiği tarihten itibaren en fazla 1 yıl süre ile uzatılması gereklidir.(Y.23.HD. 27.01.2014T., 2013/5483E., 2014/465K.)
İflasın ertelenmesi, geçici bir mali darboğaza düşen şirketlerin hayatiyetini koruması, istihdam ve milli ekonomiye katkı sağlaması için öngörülen geçici bir hukuki himaye yoludur. İflasın ertelenmesi bir şans kurumu olmayıp, alacaklıların durumunu zorlaştırmak ve bir şirket tasfiyesi yolu olarak kabul edilemez. İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK’nın 179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (6102 sayılı TTK’nın 377, İİK’nın 179 vd.). Mahkeme, İİK’nın 166/2. maddesine uygun ilan yapmalı, borca batıklığı, TTK’nın 377. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tesbit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek, borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise,…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hâkimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmesi ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hakim tarafından denetlenmesi gerekir.
Diğer yandan, somut verilere dayalı, çelişmeyen öngörüler içeren, özellikle sermaye ve/veya kârlılık artışını netleştiren unsurların varlığının, proje için vazgeçilmez hususlar olduğu gözden kaçırılmamalı; iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun bu yolla tespiti cihetine gidilmelidir. Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir.
İflasın ertelenmesi, amaç olmayıp mali durumun düzeltilmesi için kullanılacak bir araçtır.
Erteleme kararı, nihai karar olmayıp geçici nitelikte bir karar özelliği gösterir.
İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için, erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olması, mali durumunun iyileştirme ümidinin bulunması gerekir. İflasın ertelenmesi talebi üzerine borca batık durumda olan şirketin mali durumunun iyileştirmesi ümidinin bulunmaması halinde şirketin iflasına karar verilmelidir.
Davacı şirketin iflas erteleme kalkanı altına girdiği tedbir kararının alındığı tarihten itibaren 5 yıl geçmiş olmasına rağmen borcu batıklığı devam eden şirket hakkında derdest davalarda uygulanmasına devam eden İİK’nun mülga 179/b-7 maddesi uyarınca mahkemece her zaman iflas kararı verilebilir.
Dosya kapsamında bu açıklamalar doğrultusunda işlem yapılmış, deliller toplanmıştır.
Kayyım heyetinin dosyaya sunduğu 30/11/2020 tarihli son raporda alacaklıların itirazları da incelenerek kapsamlı bir değerlendirme yapılmıştır. Bu raporda, davacı şirketin 31/12/2016 tarihi itibariyle (-) 10.125.096,81 TL olarak saptanan reel öz varlığın, günümüz itibariyle (-) 4.245.186,08 TL’na yükseldiği; yine 31/12/2016 tarihi itibariyle % 92,38 olarak saptanan varlık borç oranının 30/09/2020 tarihi itibariyle %. 4,54 artarak % 96,92’ye yükseldiği, dolayısıyla borca bataklığının devam ettiği, İflas erteleme başlangıcında (30/05/2016) 126.357.630,23 TL. olan toplam borçların, günümüz itibariyle (30/09/2020) 142.189.065,25 TL’na yükseldiği, piyasa borçları mal giriş ve çıkış seyri nedeniyle yüksek seyretse de, Şirketin tedarikçi firmalara olan borçlannı ödemeye, devam ettiği, ödemelerde çalışılan firmalara öncelik tanındığı, Şirketin, banka kredi, finansal kiralama ve kamu borçlarının kapatılmasında gayret göstermediği, kamu borçları ile birlikte, banka kredi borçlarının ödenmemesin mahkememizce büyük bir eksiklik olarak yorumlandığı, kredi ödemelerinde yeterli seviyeye yaklaşılamamasının nakit sıkıntısından kaynaklandığı, nakit sıkıntısının giderilmesinin çözümünün, Şirketin güçlü bir ortağın desteğine bağlı olduğu, bu paralelde, Şirketin sermaye artırımına gitmesinde veya kullanılmayan taşınmazların satılarak bunların birikmiş borçların kapatılmasında kullanılmasının yarar getireceği, ancak ilk tedbir kararının verildiği tarihinden itibaren 4,5 yıl geçmesine rağmen sermaye artırımına gitmediği, kullanılmayan taşınmazlarını satmadığı, ayrıca; “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Halkındaki Kanun’un, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunması nedeniyle, Vergi ve SGK borçlarının yapılandınlarak ödenmesinde öncelik gösterilmesi gerektiği, davacı şirketin bu gereklere uymadığı anlaşılmıştır.
e-imza e-imza e-imza e-imza

İflas erteleme müessesinin ana unsurlarından biride alacaklılarında haklarının korunması ve alacaklılar arasındaki (borç ödemede) eşitlik ilkesine uyulmasıdır. Davacının borçlarının büyük bir kesimi banka ve finans kuruluşlarınadır. Bu kurumlara, ilk davanın açılıp tedbir kararı verilmesinden sonra 4,5 yıl gibi zaman geçmesine rağmen çok cüzi meblağlar hariç ödeme yapılmamıştır. Bunun ötesinde, anılan alacaklıların da mağdur edilmemesi açısından, alacaklarının nasıl ödeneceğine dair bir ödeme planı sunulmadığı gibi, kayda değer görüşmede yapılmamıştır. Gelinen aşamada, davacı şirketin somut verilere dayanan, inandırıcı ve uygulanabilirliği bulunan bir iyileştirme projesine sahip olmadığı, somut verilere dayanan sermaye artışı öngören bir proje ortaya koyma çabası içinde de olmadığı, dolayısıyla dava dayanağı olarak ileri sürülen ancak soyut nitelikteki öngörülerden ibaret kalan projenin şirketin ekonomik açıdan ıslahını sağlayacak özellikte bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin 31/12/2016 tarihi itibariyle (-) 10.125.096,81 TL olarak saptanan reel öz varlığın, günümüz itibariyle (-) 4.245.186,08 TL’na yükseldiği; yine 31/12/2016 tarihi itibariyle % 92,38 olarak saptanan varlık borç oranının 30/09/2020 tarihi itibariyle %. 4,54 artarak % 96,92’ye yükseldiği, dolayısıyla borca bataklığının devam ettiği, tüm bu değerlendirmeler neticesinde, alacaklılar yönünden iflasın ertelenmesi süresinin uzatılmasına karar verilmesinin aşırı mağduriyetlerine sebebiyet verecek olması nazara alınarak, iflasın ertelenmesi süresinin bir yıl süre ile uzatılması isteminin reddine, davacı şirketin borca batık olduğuna yönelik tespitlerde gözetilerek, hakkında iflasın açılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının iflasın ertelenmesi süresinin uzatılması davasının REDDİ ile Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … ticaret sicil nolu … Ticaret Limited Şirketinin 09/12/2020 günü saat 10:27 itibariyle İFLASINA,
İİK nun 166 maddesi gereklerinin yerine getirilmesi için karardan bir suretinin ve iflas avansının derhal Ankara Batı İflas Müdürlüğüne gönderilmesine,
Davalının iflasına karar verildiğinin Ankara Ticaret Sicil Memurluğuna bildirilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcı peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile asli müdahiller…Bank AŞ vekili Av. …, … vekili Av. …, … vekili Av. …, … vekili Av…., … AŞ , …, …,…, … ve … vekili Av. …, … vekili AV. …’un yüzüne karşı, İstinaf yasa yolları açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle hükmün istinaf edilebileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/12/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza