Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/213 E. 2021/470 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/213 Esas – 2021/470
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/213 Esas
KARAR NO : 2021/470
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2020
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
K.YAZIM TARİHİ : 08/07/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili kooperatif ile dava dışı … Ticaret Ltd. Şti. arasında düzenlenen 28/06/2003 günlü “İnşaat Sözleşmesi” ile kooperatife ait … ve … Ada 1 Parsel üzerine 4 blok 96 daire yapılması konusunda anlaşıldığını, bu sözleşme gereğince belirtilen parseller üzerine anahtar teslimi şekilde 96 daire yapılacağını, bu iş karşılığında yükleniciye 56 dairenin verileceğini, adı geçen yüklenicinin yaptığı imalatların maddi külfetini kendisi karşılamayıp, dava dışı S.S. … Konut Yapı Koperatifi’ne karşılattığını, aralarında yapılan sözleşme gereği yüklenici kendisine isabet eden 48 daireyi anılan kooperatife devir ve temlik ettiğini, temlik edilen dairelerin hak sahiplerinin belirlenmesi gayesiyle noter kuraları çekilerek, dava konusu dairenin hak sahibinin … olduğunun belirlendiğini, daha sonra yüklenicinin bu daireyi dava dışı …’a sattığını, adı geçen kişi de kooperatife başvuruda bulunarak kooperatif ortağı olduğunu, ortaklığa kabul şartlı olarak yapılmakla birlikte, 2010 yılı genel kurulunda …’un ortaklığı kabul edilmeyerek parasının iadesine karar verilmişse de Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası üzerinden ortaklığına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, ancak bu karar ile dairenin tescil talebi reddedildiğinden kararın temyizi üzerine Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası üzerinden Ankara İli, … İlçesi, … Mahallesi, ….. Cad. … Sitesi ….. Blok No: …. adresinde bulunan dairenin davalı adına tesciline karar verdiğini, davacının 2010 yılında ödediği 22.000,00 TL dışında kooperatife herhangi bir ödeme yapmadığını, diğer ortakların bugüne kadar 30.000,00 TL civarında aidat ödediğini beyan ederek, davalının 2010 yılı Nisan ayından itibaren dava tarihine kadar ödememiş olduğu kooperatif aidatlarının fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak koşulu ile şimdilik 5.000,00 TL’nin vade tarihinden işleyecek aylık % 1,5 oranında işletilecek faizi ile birlikte müvekkili kooperatife ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; zaman aşımı iddiasında bulunduktan sonra esasa yönelik olarak, müvekkili ile karşı taraf arasında akdedilen sözleşmeye göre 22.000,00 TL dışında başkaca bir istemde bulunulmayacağının belirlendiğini, 22.000,00 TL’nin ödenmesi ile dairenin iskan almış şekilde müvekkiline teslim edileceğini, ancak ödeme yapılmasına rağmen dairenin teslim edilmediğini, … numaralı bağımsız bölümün müvekkili … adına tesciline mahkeme tarafından hükmedildiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Mahkememizin … esas sayılı dava dosyası, davacı kooperatifin ticaret sicil kaydı, davacı kooperatifin ticari defter ve kayıtları, 23/02/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kooperatif üyeliği nedeniyle parasal yükümlülüklerin tahsili istemine ilişkindir.
Kooperatifler Yasası gereği tüm kooperatif ortaklarının kooperatifin amacının gerçekleşmesi için gereken aidat ve genel gider paylarını ödemek zorundadırlar. Yapı kooperatifi örnek anasözleşmesinin 23/6. maddesi ile ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasların tespit edilmesi, genel kurulun devredemeyeceği yetkilerdendir. Genel kurul, kooperatifin bütün ortaklarını temsil eden en yetkili organdır. Genel kurulda alınan kararlar iptal edilmedikçe tüm ortakları bağlar Genel kurulun bu yöndeki kararlarının uygulanabilmesi için ortaklara tebliğine gerek bulunmamaktadır.
“Ortaklar arasındaki hak ve yükümlülükler açısından eşitliğin sağlanması için ödemelerini zamanında yapmayan ortaktan gecikme faizi tahsili yapılması gerekmektedir. Genel kurulun borcunu ödemeyen ortaklar için uygulanmasına karar verdiği faiz sözleşme ile öngörülen temerrüt faizi niteliğindedir. Kooperatifler Kanununda ödemelerini geciktiren ortaklara gecikme faizi uygulanacağına dair hüküm bulunmamaktadır. Ancak ana sözleşmeyle veya genel kurulca belirlenen oranda gecikme faizi alınması Kooperatifler Kanunu’nun 23. Maddesinin bir gereğidir.
Kooperatif genel kurullarında belirlenen aidat, aylık ödenmesi gereken ve kesin vadeye bağlı bir alacaktır. Bu nedenle ortağın temerrütü için ayrıca ihtara gerek yoktur. Aidatın ödenmesi gereken tarihten itibaren kooperatifin faiz talep etme hakka vardır.
Ana sözleşmeye konulacak veya genel kurulca kararlaştırılacak gecikme faizi oranı, TBK’nın 88. ve 120. maddelerine aykırı olmamalıdır.” (Mahmut Coşkun, Kooperatifler Hukuku, Eylül 2019, s.481)
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı kararında “Dosya kapsamında toplanan deliller, bilirkişi kurulu raporu birlikte değerlendirilmiştir. Dava konusu taşınmaz, yüklenici ile mal sahibi davalı kooperatif arasında akdedilen sözleşmeye istinaden yükleniciye düşmüş, yüklenicide akdedilen 31.110.2003 tarihli sözleşmeye istinaden taşınmazı dava dışı SS … KYK vermiş, bu kooperatifin çektiği 26.03.2007 tarihli kura tutanağına göre dava dışı … isimli şahısa tahsis edilmiştir. Yüklenici daha sonra aynı taşınmazı 27.09.2007 tarihinde davacıya satmıştır. Ayrıca 02.01 2008 tarihinde dava dışı … Ltd şirketine de satmıştır. Sincan Tüketici Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına tarafların birlikte imzalayarak sundukları “4.08.3009 tarihli davadan feragat, hisse kaydı ve tapu devri protokolü” başlıklı sözleşme, burada yazılı yükümlüklerin davacı tarafından yerine getirilmiş olması, sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde ödediği 22.000-TL’nin kooperatif kayıtlarına girmesi ve kullanılması karşısında, bilirkişi raporundaki değerlendirmenin aksine, davacının, davalı kooperatifin üyesi olduğunun benimsendiğinin kabulü gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeyle davalının davacı kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmiş ve karar tapu iptali ve tescil talebinin reddi yönünden bozulmuş, mahkememizin … Esasına kaydedilmiş sonuç olarak yapılan yargılama sonucunda üyeliğin tespiti ile tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Bu doğrultuda davalının davacı kooperatif üyesi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Kooperatif kayıtlarının incelenmesi davalının aidat ödemelerinin süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, geç yapılan ödemeler nedeniyle varsa gecikme faizlerinin hesaplanması yönünden alınan bilirkişi raporunda, dava tarihi itibariyle davalının, davacı kooperatife 41.920,00TL aidat ve 40.692,23TL gecikme bedeli olmak üzere toplam 82.612,23TL borçlu bulunduğu belirtilmiştir. Düzenlenen bilirkişi raporunun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu tespit ve takdir edilerek bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalının davacı kooperatif üyesi olduğu, 2011 yılı Temmuz ayından dava tarihi olan 2020 yılı Mart ayına kadar ödenmemiş toplam aidat borcunun 41.920,00TL, gecikme bedelinin 40.692,23TL olduğu, davalının davacı kooperatife toplam 82.612,23TL borçlu bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının 5.000,00TL talebiyle kısmi dava açtığı anlaşılmakla 5.000,00TL’nin taleple bağlı kalınarak vade tarihlerinden itibaren işleyecek aylık %1,5 oranında yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, 5.000,00TL’nin taleple bağlı kalınarak vade tarihlerinden itibaren işleyecek aylık %15 oranında yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
2-Alınması gereken 341,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 85,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 256,16 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2019 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 85,39 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 7,80TL vekalet harcı olmak üzere toplam 147,59 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 89,50 L tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 789,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/06/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı

TASHİH ŞERHİ

Mahkememizin 17/06/2021 tarihli kararının “1-DAVANIN KABULÜ İLE, 5.000,00TL’nin taleple bağlı kalınarak vade tarihlerinden itibaren işleyecek aylık %15 oranında yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,” şeklinde olan hüküm fıkrasında %1,5 faiz işletilmesine karar verilmek istendiği ancak kısa kararın duruşmada yazımı sırasında “aylık %15 oranında yasal faizi ile birlikte” şeklinde hükme geçtiği, bu hususun yazım hatasından kaynaklandığı ve maddi hata olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatiyle hüküm fıkrasının “1-DAVANIN KABULÜ İLE, 5.000,00TL’nin taleple bağlı kalınarak vade tarihlerinden itibaren aylık %1,5 oranında işletilecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,” şeklinde tashihi ile maddi hatanın bu şekilde düzeltilmesine karar verildiği şerh olunur. 08/07/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı