Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/21 E. 2020/70 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/21 Esas – 2020/70
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/21 Esas
KARAR NO : 2020/70

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 08/01/2020
KARAR TARİHİ: 04/02/2020
K. YAZIM TARİHİ: 07/02/2020

Yukarıda tarafları yazılı dava dosyasının incelenmesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ve davalı şirketin maden işiyle iştigal ettiklerini, taraflar arasında imzalanan 17/11/2017 tarihli sözleşme ile içerisinde en az % 40 oranında çinko madeni bulunması gereken toplam 500 ton hurda tozunun müvekkiline satımı hususunda anlaştıklarını, bedelinin davalıya ödendiğini, müvekkilinin davalıdan almış olduğu ürünleri iki parti halinde Çin Halk Cumhuriyeti’ne ihraç ettiğini, alıcı firma tarafından satışa konu malın içindeki çinko maden oranının tesbiti için yapılan tahlil sonucunda çinko oranının %40’tan az olduğunun tespit edildiğini ve ihraç edilen malların iade edildiğini, dolayısıyla davalının müvekkiline sattığı malın ayıplı olduğunu, taraflarınca Beyoğlu … Noterliğinin 15/10/2018 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarı ile davalı şirkete ayıp ihbarında bulunulduğunu, davalıdan 108.321,50 USD bedel ile satın alınan ancak iade edilen malın 77.950,08-USD bedel ile davalıya iade faturası kesilerek iade edildiğini, sadece bu iade sonucunda müvekkilinin 30.371,42 USD zarara uğradığını, iade edilen ayıplı mal ile ilgili olarak müvekkilinin ayrıca 55.246-USD demuraj bedeli, 6.403,15-USD depolama ve ardiye bedeli, 13.156,08-USD forklif indirme-bindirme, kantar giriş-çıkış ve yükleme işçilik bedeli ödediğini, müvekkili şirketin asgari kâr payının %30 olduğunu ve bu kârdan da mahrum kaldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ayıplı malın davacıya daha düşük bedelle iade edilmesi nedeniyle uğradıkları 10.000-TL ile ayıplı malın ihracattan dönmesi nedeniyle demuraj, depolama, ardiye, navlun ve nakliye bedeli olarak ödenen ücretler için de şimdilik 10.000-TL olmak üzere toplam 20.000-TL’nin 30/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere 7155 sayılı yasanın 20. maddesiyle eklenen ve 01/01/2019 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 5/A maddesine göre, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
08/01/2020 tarihinde açılan eldeki dava, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat talebini içeren ticari davadır. Dolayısıyla dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
Davacı vekiline, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrası uyarınca arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini bir haftalık kesin süre içerisinde mahkememize sunması, aksi taktirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içerir meşruhatlı davetiye gönderilmiş, gönderilen meşruhatlı davetiye 18/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği dosyaya sunulmamıştır. Hal böyle olunca, ihtarın gereğinin yerine getirilmemiş olması nedeniyle dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6325 Sayılı Yasanın 18/A maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen 1 haftalık kesin süre içerisinde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir sureti mahkememize sunulmadığından davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 287,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.04/02/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza