Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/196 E. 2021/870 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/196 Esas – 2021/870
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/196 Esas
KARAR NO : 2021/870
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2020
KARAR TARİHİ: 09/11/2021
K. YAZIM TARİHİ: 24/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;04.03.2019 tarihinde … ili …. ilçesinde davalı sigorta nezdinde sigortalı ve … Ltd.Şit. adına kayıtlı … plaka sayılı aracın müvekkili davacıya ait … plaka sayılı araca çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, iş bu kaza sonucu davacıya ait …. model …. marka aracın hasarlandığını ve değer kaybına uğradığını, kaza tespit tutanağı ile de sabit olduğu üzere davacının kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını, dava konusu trafik kazasına sebebiyet veren diğer davalıya ait … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile davalı …. teminatı altında olup davacının maruz kaldığı zararlardan sorumlu olduğunu, söz konusu değer kaybı için sigorta şirketine 03.05.2019 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, sigorta şirketi tarafından 27.06.2019 tarihinde taraflarına 2.387,82 TL ödeme yapıldığını, ancak söz konusu ödeme zararı karşılamadığını, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, davacının maliki olduğu … plaka sayılı araca çarparak hasara ve değer kaybına uğramasına sebep olan … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle …. ‘nın teminatı kapsamında olup araçta oluşan değer kaybının karşı yanca tazmini gerektiğini, bu nedenlerle; HMK madde 107/2 uyarınca başlangıçta belirttikleri taleplerini artırım hakkı saklı kalmak kaydıyla; HMK m.107 uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere; haklı davanın kabulüne, şimdilik 50,00-TL değer kaybı zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile davalı Sigorta Şirketi’nden (teminat limiti sorumlu olmak üzere) tahsili ile müvekkil davacıya ödenmesine, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; ıslah talepleri de dikkate alınarak sübut bulan davanın kabulü ile, ıslah yolu ile artırılan ( 4.562,18 TL ) alacakları dahil toplam: 4.612,18 TL alacağın, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; huzurdaki davanın zamanaşımına uğradığından başvurunun reddine karar verilmesini talep ettiklerini, sebebi haksız fiil olan uyuşmazlıklarda zararın doğmasının esas olduğunu, zararın doğmadığı durumlarda haksız fiilden bahsedilemeyeceğini ve bu hususun davaya dönüştürülemeyeceğini, şirketin sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalısının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 36.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, araçta oluşan maddi hasar için müvekkili şirket tarafından 18.10.2019 tarihinde davacıya ait aracın Kasko Sigortacısı şirkete 11.218,98 TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, ZMSS genel şartlarında belirtilen hesaplama yöntemlerine göre anılan araçta meydana gelen değer kaybının hesaplaması yapılarak davacı tarafa 2.387,82 TL değer kaybı ödemesi yapıldığını ve müvekkili şirket tarafından sorumluluğun yerine getirildiğini, iş bu nedenle konusuz kalan davanın doğrudan reddine, aksi halde, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin toplam tazminattan -ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte- mahsup edilmesini, masraf ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasını talep ettiklerini, müvekkili Şirket tarafından yapılan ödemeye (ödemenin yapıldığı tarihten rapor tarihine kadar) faiz işleterek güncellenen tutarının raporda belirlenen tutardan düşülerek bakiye bir zararın mevcut olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, davacıya ait aracın aynı yerde birden fazla hasarının olması, araç geçmişinde 3 ve daha fazla hasar olması ve araç kilometresinin 165.000 km’den fazla olması hallerinde değer kaybı oluşmayacağı için gerekli hususların tespitini ve netice olarak davanın reddini talep ettiklerini, davacıya ait aracın başvuruya konu kazadan daha öncesinde bir kazaya karışıp karışmadığının ve aynı bölgeye hasar almış olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, 11.07.2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” in 3.maddesi kapsamında, bu tarihten sonra düzenlenecek ZMSS poliçelerini kapsamak üzere, “Sigorta şirketi tarafından ödenecek değer kaybı tutarı, maddi teminat limitinin %15’ini aşamaz.” hükmü getirildiğini, yukarıdaki beyanları saklı kalmak ve kesinlikle başvuruyu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, Sigortacı şirketten istenen hasar tazminatlarında temerrüt tarihine ilişkin olarak 26.04.2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6704 Sayılı (Torba) Kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde yapılan değişiklik ile hasar tazminat talebine ilişkin olarak sigorta şirketine başvuru ve 15 günlük bekleme süresi dava şartı haline getirildiğini, ilgili yasal düzenlemeye göre; ZMMS belirtilen belgeler ile birlikte sigortacıya yazılı olarak başvuru yapılması ve 15 günlük bekleme süresi öngörülmüş olup ancak ve ancak söz konusu sürenin sigortacı tarafından faydasız geçirilmesi halinde yasal işlemlere başvurulabileceğinin düzenlendiğini, usulüne uygun olarak (eksik evrak vb) başvuru yapılmadan ve/veya bekleme süresi geçirilmeden yasal yollara başvurulması halinde başvurunun usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, tazminata konu kazanın, haksız fiilden kaynaklandığından uygulanması gereken faiz yasal faiz olduğunu, bu nedenlerle tüm haksız talepler ile, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçeleri, tramer kayıtları, trafik kayıtları, bilirkişi rapor ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 14/09/2021 tarihli raporu ile özetle; işbu dava konusunu oluşturan 04.03.2019 tarihli maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü dava dışı ….’nın %100 ASLİ kusurlu olduğu, nizami park halinde bulunduğu esnada kazaya taraf olan … plakalı araç maliki / sürücüsünün kusur ve ihmali bulunmadığı, … plakalı aracın uğradığı hasar sonrası araçta meydana gelen değer kaybının kaza tarihinde 7.000,00 TL olduğunun hesap ve tespit edildiği, davalı sigorta şirketince 2.387,82 TL tutarında tazminat ödemesi yapıldığından bakiye tazminat miktarı 7.000,00 TL – 2.387,82 TL=4.612,18 TL olduğunu bildirmiştir.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluştuğu iddia edilen değer kaybı tazminat talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık kazanın oluşumundaki kusurluluk durumu, kazaya bağlı hasar miktarı ve bu hasar nedeniyle varsa davacı aracında oluşan değer kaybı zararı, bu zarar miktarı ile varsa davalının zararda sorumlu oldukları miktarın ne kadar olduğu hususlarında toplandığı tespit edilmiştir.
Davaya konu olay, 04/03/2019 tarihinde davalı sigorta nezdinde sigortalı ve dava dışı … Ltd.Şti adına kayıtlı …. plakalı araç müvekkil davacıya ait …. plaka sayılı araca çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiği kusur yönünden yapılan değerlendirmede maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü dava dışı ….’nın %100 ASLİ kusurlu olduğu, nizami park halinde bulunduğu esnada kazaya taraf olan … plakalı araç maliki / sürücüsünün kusur ve ihmali bulunmadığı denetime elverişli bilirkişi raporu ve kaza tespit tutanağı ile tespit edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda davalı sigorta şirketinin sorumluluğu cihetine gidilmiştir.
Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilerek alınan denetime elverişli bilirkişi raporu ile yapılan değerlendirmede davacının aracının tramer sistemine yansıyan 12.12.2016 tarihli 36.752TL ve 6.613 TL değerinde iki hasar kaydının yansıdığı, aracın 2014 model olduğu ve 140.081 km de iken kazanın meydana geldiği tüm hususlar nazara alınarak tüm evsafları dikkate alınarak kazadan önceki mevcut hali ile emsalinin piyasa rayiç bedelinin 515.000,00TL olarak belirlenmiştir. Dava konusu kaza nedeniyle aracın değer kaybına etken nitelikte sol arka kapı alt etek ve sol arka çamurluk kesiminden aldığı darbe ile onarımı sonrası aracın emsalinin piyasa değeri kaza tarihinde 508.000,00TL olarak belirlenmiştir. Tramere yansıyan hasar tutarı da ele alınarak serbest piyasa şartları altında alım satımda etkin rol oynayacağı düşünüldüğünde araçta meydana gelen değer kaybı tutarının kaza tarihinde 515.000-508.000= 7000TL olduğu davalı sigorta şirketince 2.387,82 TL tutarında tazminat ödemesi yapıldığından bakiye tazminat miktarı 7.000,00 TL – 2.387,82 TL=4.612,18 TL olduğu kanaatine varıldığı sigorta şirketinin kısmi ödemeyi 27/06/2019 tarihinde yaptığı hususu nazara alınarak davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 27/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek davalı sigortalı araç ticari araç olması sebebiyle avans faiziyle birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde tutulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 4.612,18 TL değer kaybı tazminatının davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 27/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde tutulmasına,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 315,06 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL ve 77,91 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 182,75 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 77,91 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 194,51 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 600,00 TL bilirkişi ücreti, 155,30 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 755,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.09/11/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍