Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/193 E. 2020/347 K. 07.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/193 Esas – 2020/347
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/193 Esas
KARAR NO : 2020/347

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/03/2020
KARAR TARİHİ: 07/09/2020
K. YAZIM TARİHİ: 07/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ING Bank A. Ş.’nin … Şubesi ile kredi borçlusu …Ltd. Şti.’nin asıl borçlu, diğer borçlular … ile …ve Ticaret Limited Şirketi’nin ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden firmaya kredi açılıp kullandırıldığını, kefillerin ise söz konusu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını borcun ödenmemesi üzerine taraflarınca Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı- borçlular hakkında genel haciz yolu ile takip başlatıldığını ancak, borçlular tarafından yapılan haksız itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğunu, borçlulardan …’nin Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında, müvekkili banka yetkilileri ile gerçekleştirdiğini iddia ettiği mutabakat sonucu 232.000,00 TL asıl alacak ödemesi yaptığını ve bu mutabakat gereğince borcunun kalmadığını iddia ettiğini, ancak borçlular aleyhine yapılan icra takibinde, borcun tasfiyesine yönelik müvekkil banka ile yapılan ve/veya kabul edilen bir yazılı taahhüt bulunmadığını, borçlunun dosyaya yatırdığı miktarın dosya borcunun tamamını karşılamadığını, dolayısıyla dosya borcunun temerrüt faizi ve fer’ileri ile birlikte devam ettiğini, bu sebeple, huzurdaki itirazın iptali davasının bakiye borç miktarı yönünden açıldığını beyan ederek, borçluların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin takip talebinde yazılı şartlarla devamına, borçluların %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere 7155 sayılı yasanın 20. maddesiyle eklenen ve 01/01/2019 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 5/A maddesine göre, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
20/03/2020 tarihinde açılan eldeki dava, konusu bir miktar paranın ödenmesi talebini içeren ticari davadır. Dolayısıyla dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
Davacı vekiline, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrası uyarınca arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini bir haftalık kesin süre içerisinde mahkememize sunması, aksi taktirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içerir meşruhatlı davetiye gönderilmiş, gönderilen meşruhatlı davetiye 25/03/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği dosyaya sunulmamıştır. Hal böyle olunca, ihtarın gereğinin yerine getirilmemiş olması nedeniyle dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6325 Sayılı Yasanın 18/A maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen 1 haftalık kesin süre içerisinde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir sureti mahkememize sunulmadığından davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.759,12 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.704,72 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.07/09/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza