Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/191 E. 2020/717 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/191 Esas – 2020/717
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/191
KARAR NO : 2020/717

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacağın Tespiti
DAVA TARİHİ : 17/03/2020
KARAR TARİHİ: 25/12/2020
K.YAZIM TARİHİ: 29/12/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; yapılan konkordato davası yargılaması sonunda Ankara Batı Ticaret Mahkemesi 12.02.2020 tarih … E. ve … K. Sayılı kararı ile konkordato projesinin tasdikine ve İİK m 308/b uyarınca alacakları itiraza uğramış tüm alacaklılara tasdik kararının ilan tarihinden itibaren 1 ay içerisinde dava açabileceklerinin ihtarına karar verildiğini, davalı konkordato talep eden … şirketince itiraza uğrayan banka alacağının, bu sürede karşılıksız çıkan ve bankaya iade edilen çekler sebebi ile birlikte dava tarihi itibariyle; 27.440,00-TL gayri nakdi ve 40.168,96-TL nakdi olmak üzere toplamda 67.608,96TL olduğunu, Ankara Batı Ticaret Mahkemesi 12.02.2020 tarih … E. ve … K. Sayılı dosyasında kabul edilen 9.854,42-TL dışında bankamızın 57.754,54-TL daha alacağı bulunduğunu, buna göre İİK m.308/b hükmü gereğince, Banka kayıtları bilirkişi marifetiyle de incelendiğinden tespit olunacak nakdi ve gayri nakdi kredinden kaynaklı, asıl alacak, akdi faiz, gecikme faizi ile kesin mühlete karar işlemiş temerrüt faizi ve faizin BSMV’si ile ihtarname masrafından oluşan bakiye 57.754,54-TL banka alacağının tespiti ile tasdik edilen proje kapsamında davalı tarafından müvekkil bankaya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı banka tarafından komiserler kuruluna 105.439,96 TL alacak bildiriminde bulunulmuş ise de dava dilekçesinde 67.608,96 TL alacak bulunduğu iddia edildiğini, davacı bankanın her aşamada vermiş olduğu dilekçelerinde kendi bildirimleri ile çeliştiğini, davacı bankanın talep ettiği alacağın kredi kartlarına yönelik kısmının ne kadarının faiz ne kadarının anapara olduğunun dahi dilekçeden anlaşılamadığını, dava dilekçesinde sadece kredi kartından kaynaklanan alacak denilmekle yetinildiğini, alacak miktarı olduğu iddia edilen 18.629,96TL kredi kartı borcunun ne kadarının anapara ne kadarının faiz olduğunun belirtilmediğini,…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…şirketin muhasebe kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda davacının iddia ettiği gibi bir alacağın bulunmadığı tespit edildiğini, muaccel olmamış alacakların konkordato nisabına dahil edilmesinin büyük bir risk taşıdığını, muaccel olmayan alacakların nisaba dahil edilmesinin gerek borçlu gerekse alacaklı açısından kötüye kullanılabilecek bir yol olduğunu, söz konusu çeklerden kaynaklı sorumluluk tutarlarını ödemeyen bankanın bu tutarları müvekkilinden talep etmesinin anlaşılabilir bir durum olmadığını, 5941 sayılı Çek Kanunu m.3/3’e göre, banka tarafından ödenmesi gereken yasal sorumluluk miktarının hukuki niteliği, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi olduğunu, aacaklı tarafından sunulan belgelerden gayri nakdi çek riski alacağının doğduğunu gösteren bir belge de sunulmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Mahkememizin … esas sayılı dosyası, 07/12/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, konkordato davası neticesinde çekişmeli hale gelen alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık konusu, Konkordato sürecinde kabul edilen alacak (9.859,42 TL) dışında davacı bankanın alacağı bulunup bulunmadığı, böyle bir alacak mevcut ise söz konusu alacağın asıl alacak ve faiz kısımlarıyla birlikte toplam miktarının tespiti noktasında toplanmaktadır.
İİK’nun 294/3 maddesine göre; “Tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur”
Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi incelendiğinde; “Müşteri, bankaya anapara geri ödemesini, taksit ödemesi ve faiz ödemesi dahil her türlü ödemesini belirlenen vade tarihlerinde nakden ve defaten ve herhangi bir tevkifat yahut kesinti olmaksızın faiz, vergi ve diğer yasal eklentileriyle beraber yapacaktır. Banka tarafından kullandırılan geyrinakdi krediler tahtında ödeme yapıldığı tarih itibarıyla müşteri borcunu derhal kredinin para cinsi üzerinden ödeyecektir” (Genel Kredi Sözleşmesi m. 1/12).
“Banka, sözleşme ile açtığı krediyi kısmen veya tamamen uygun göreceği her türlü maddi, şahsi, ayni, atacak, taşınır, taşınmaz, kıymetli evrak, nakit ve bunlarla sınırlı olmaksızın başkaca her nevi teminat karşılığında kullandırabiiir. Müşten, kendisinde istenen teminatları banka tarafından saptanacak koşul ve şekillerde, kredinin limitine, marj oranına göre banka tarafından tayin olunacak süre içinde bankaya verecektik (Genel Kredi Sözleşmesi m 111/1).
“Banka, belirleyeceği şekil ve koşutlarla müşteriden yeniden veya ilave teminat isteyebilir” (Genel Kredi Sözleşmesi m. I/3).
“Belirli bir vadede ödenmesi kararlaştırılan borçlarda, kredi borcunun vadesinde, tahakkuk edecek faiz, komisyon ve diğer masrafları ve bilumum vergi, resim ve harçları ile birlikte ödenmemesi halinde herhangi bir ihtara gerek olmaksızın borçlu kendiliğinden mütemerrit olur ve borç muaccel hale gelir (Genel Kredi Sözleşmesi m. VI/1.1).
“Banka, teminat mektuplarının iadesini veya gayrinakdi risk tutarlarının depo edilmesini talep edebilir” (Genel Kredi Sözleşmesi m. Vl/5)
“Müşteri ite banka arasında çıkacak hertürtü anlaşmazlıkta tarafların defter ve kayıttan Hukuk Muhakemeleri Kanunu 193. maddesi uyarınca geçerli, bağlayıcı ve kesin delil olacaktır (Genel Kredi Sözleşmesi m. X/2).
“Sözleşme muhtelif bölümler halinde düzenlenmiş olmasına rağmen bir bütün teşkil etmekte olup herhangi bir hüküm sadece bir bölümle ilgili konularda değil, diğer tüm bölümlerle ilgili herhangi bir durum veya işlemlere de uygulanabilecek ve muayyen bir kredi ile ilgili maddeler, niteliğine aykırı olmadıkça diğer krediler için de aynen geçerli olacaktır” (Genel Kredi Sözleşmesi m. X-10).
e-imza e-imza e-imza e-imza

“Müşteri, bu madde ile birlikte XI maddeden ve 22 sayfa ve eklerinden ibaret işbu sözleşmenin bütün maddelerini tek tek okudğunu, aşağıya atacağı imzalarının sözleşmeyi geçerli kılacağını ve kendileri için bağlayıcı olacağını, sözleşme maddelerinde belirtilen yükümlülükleri yetine getireceğini kabul, beyan ve taahhüt eder” (Genel Kredi Sözleşmesi m. XI). hükümlerinin bulunduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki şirket kredi kartı üyelik sözleşmesi incelendiğinde; “Üye şirket; bankaya yapmış olduğu talep doğrultusunda kendisine veya belirlediği kişilere kredi kartı verilen ve bu kartlarla yapılan harcama, nakit çekimleri ve yapılabilecek diğer bankacılık işlemlerinden bu sözleşmedeki şartlarla bizzat sorumlu olan tüzel kişidir. (Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi m. 1).
Söz konusu bilimsel kaynak, davalı şirketin sorumluluğunun dayanağının tespiti bakımından gözetilmiştır. Bu bağlamda, şirket kredi kartı hamilleri … ve … tarafından kullanılan kartlardan kaynaklanan alacağın davalı üye şirketten talep ve tahsil edilebileceği anlaşılmıştır.
“Son ödeme tarihi; üye şirketin veya şirket kredi kartı hamilinin kredi kartları ile yaptığı harcama ve nakit avansı çekmelerinden doğan borcunu ödeyeceği, ekstrede bildirilen son gündür” (Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi m 1).
Sözkonusu bilimsel kaynak, alacak hesaplamasında etkili olan sürelerin değerlendirilmesi bakımından gözetilmiştir.
“Temerrüt faizi; üye şirket ve / veya şirket kredi kartı hamilinin, işbu sözleşmeden doğan borçlarını ekstrede bildirilen son ödeme gününde ödememeleri halinde, son ödeme tarihinden bunların bankaya ödeneceği tarihe kadar geçecek günler için temerrüt tarihinde bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının yıllık % 50 fazlası olarak hesaplanacak orandan aşağı olmamak üzere bankaca belirlenen faizdir. / Üye şirket ve şirket kredi kartı hamili; yukarıda belirtilen / belirtilecek olan faiz oranlan ve komisyonları He ücretlerini bankanın belirlemeye ve değiştirmeye yetkili olduğunu ve bunların değiştirtmesi halinde; ihbara gerek olmaksızın, değiştirilen faiz oranlarının artış tarihinden itibaren aynen tatbikini kabul eder” (Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi m. 10).
“Üye şirket veya şirket kredi kartı hamili, kredi kartı harcama bedellennden ve nakit çekilen tutarlardan, bu işlemlerle ilgili masraf ve komisyonlardan, yararlandıkları ek hizmet bedellerinden, kartların kötüye kullanılmasından müştereken ve müteselsilen sorumludurlar”(Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi m 13).
“Üye şirket ve şirket kredi kartı hamili, işbu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda bankanın defter, belge ve kayıtlarının geçerli, bağlayıcı, kesin ve münhasır delil teşkil edeceğini ve bu maddenin HMK’nın 193. maddesi uyarınca yazılı delil sözleşmesi niteliğinde olduğunu kabul ve beyan ederler* (Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi m. 21).
“Üye şirket, 25 ana maddeden oluşan işbu sözleşmenin tamamını okuduğunu, anladığını, ayrıca banka ile karşılıklı müzakere ederek sözleşmenin hu yolla imzalandığını kabul ve beyan eder”(Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi m. 25). hükümlerinin düzenlendiği görülmüştür.
Yine önemle belirtmek gerekir ki, 7101 sayılı Yasa ile İİK’nda yapıları değişiklik ile konkordato sürecinde asit otan kesin mühlet olup geçici mühlet sadece konkordato ön projesinin uygulanabilir olup olmadığının tespiti ile sınırlı, kesin mühlet öncesi bir tedbir dönemidir. Bu nedenle her ne kadar İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı düzenlenmiş ise de ancak amacı, niteliği ve kapsamı ile örtüşlüğü ölçüde geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarım doğurur. Bu bağlamda İİK’nun 294/3 maddesinde ‘konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühletten itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur’ şeklindeki düzenlemenin geçici mühlet süresi için uygulanmasının mümkün olmadığı ve bu kapsamda geçici mühlet süresi içerisinde rehinle temin edilmemiş alacak için dahi faiz işleyeceği mahkememizce kabul edilmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Dava dilekçesinde; dava tarihi itibarıyla 40.168,96 TL nakdi ve 27.440,00 TL gayri nakdi olmak üzere toplam 67.608,98 TL tutarında alacağın bulunduğu beyan edilmek suretiyle kabul edilen 9.859,42 TL dışında bankanın 57.754,54 TL tutarında alacağının olduğunun tespiti ile tespit edilen meblağın asıl alacak, akdi faiz, gecikme faizi, kesin mühlet karar tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi, faizin gider vergisi ve ihtarname masrafı ile birlikte tasdik edilen proje kapsamında davacı bankaya ödenmesi talep edilmiştir.
Denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan bilirkişi …’in 07/12/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Konkordato sürecinde ve inceleme konusu dava aşamasında çekişmeli hale gelen alacağın (57.754,54 TL) 20.03 2020 tarihi itibarıyla mevcut olduğu, Konkordato sürecinde çekişmeli hale gelen alacağın (95.680,54 TL) kesin mühlet karar tarihi (13.02.2019) itibarıyla mevcut olduğu, kesin mühlet karar tarihi (13.02.2019) itibarıyla davacı bankanın davalı kredi müşterisinden 36.547,60 TL nakdi (kredi kartı + çek bedeli) ve 95.410,00 TL gayrinakdi (çek taahhüt) olmak üzere toplam 131.957,60 TL alacaklı olduğu, hesaplanan alacak miktarının 131.957,60 TL ve kabul edilen alacak miktarının 9.859,42 TL olduğu gözetildiğinde, kabul edilen alacak (9.859,42 TL) dışında davacı bankanın ayrıca talep edebileceği alacak miktarının kesin mühlet karar tarihi (13.02.2019) itibarıyla 122.098,18 TL (131 957 60 TL – 9-859.42 TL = 122.098.18 TL) olduğu, öte yandan davacı bankanın talep ettiği çekişmeli alacak miktarının (57.754,54 TL) daha düşük düzeyde bulunması nedeniyle talep edilen 57.754,54 TL tutarındaki alacağın esas alınabileceği kanaatine varılarak, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davacının Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/02/2020 tarih ve … esas … karar sayılı dosyasında kabul edilen 9.854,42 TL dışında 57.754,54 TL banka alacağının olduğunun tespiti ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/02/2020 tarih ve … esas … karar sayılı dosyasında tasdik edilen proje kapsamında konkordatonun tasdikinden itibaren ilk 12 ayı ödemesiz dönem olmak üzere 36 ay taksitle eşit tutarlarda davalı tarafından davacı bankaya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan 54,40TL peşin harç, 54,40TL başvurma harcı ve 7,80TL vekalet harcı olmak üzere toplam 116,60TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 48,50TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam: 1.048,50TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karardan sonraki yargılama giderinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı İstinaf kanun yolu açık olmak üzere ( kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle İstinaf kanun yoluna başvurabileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı ) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/12/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza