Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/174 E. 2021/843 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/174 Esas – 2021/843
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/174 Esas
KARAR NO : 2021/843
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 09/09/2013
KARAR TARİHİ: 28/10/2021
K. YAZIM TARİHİ: 05/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkilinin nezdinde 29/11/2011-2012 vade ve … sayılı poliçe ile .. Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, 19/08/2011 tarihinde … Tic. Ltd. Şti.’nin depo kapısının dış tarafında kaplanmış sert plastik malzemeler yırtılarak hırsızlık yapılması suretiyle hasar meydana geldiğini, olaydan sonra sigortalı şirkette meydana gelen hasarın tespiti için ekspertiz incelemesinin yapıldığını ve 23/11/2012 tarihinde sigortalı şirkete 41.249,76TL tazminat ödendiğini, tanık ifadeleri ve tespit tutanaklarından anlaşılacağı üzere hırsızların bahçe içerisindeki bahçe ve çevreyi gören kameraların yönlerini değiştirerek hırsızlığı gerçekleştirdiklerinin sabit olduğunu, sistemdeki bu değişikliği fark ederek uyarmayan davalı güvenlik şirketinin hadiseye kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, oluşan hasar nedeni ile müvekkilinin sigortalısına ödemiş olduğu tazminatı TTK nun 1472. maddesi ve sigorta mevzuatı gereği kusuru bulunan üçüncü kişilerden rücuen isteyebilme hakkının bulunduğunu, bu nedenle davalıya başvuruda bulunulduğunu, ancak dava tarihine kadar herhangi bir ödemede bulunulmadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 41.249,76 TL tazminatın ödeme tarihi olan 23/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin fiziki güvenlik değil alarm izleme merkezi hizmeti verdiğini, yaşanan durumun müvekkilinin sözleşme sorumluluğunda olmadığını, buna rağmen alınan sinyallere binaen şirket yetkilisini aramanın yanı sıra müsait olduğunda kendi personelini gönderdiğini, sinyal alınan mahallin fiziki kontrolünün yapılmaya çalışıldığını, bu durumun sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülük olmadığını, yapılmamasının da müvekkiline bir sorumluluk yüklemediğini, hırsızlık olayının meydana geldiği …Tic. Ltd. Şti.’nde de müvekkili şirket yetkilileri tarafından Alarm Haber Merkezi’ne gönderilen sinyaller doğrultusunda şirket yetkililerine bilgilendirme yapıldığını, sözleşmeden kaynaklanan sorumlulukların yerine getirildiğini, müşterinin mağdur edilmemesi için çevrenin kontrol edilmesi maksadı ile iki personelin gönderildiğini, personellerin iş yerine ulaştıklarında 2 kişinin iş yerindeki tellerden atlayarak kaçtığını gördüklerini, polis gelene kadar takip ettiklerini polis geldikten sonra takibi bıraktıklarını, nitekim şirket yetkilisi …’un olayla ilgili … Cumhuriyet Savcılığına verdiği ifadenin de bu doğrultuda olduğunu, akdedilen sözleşme gereği taahhüt edilen edimin müvekkilleri tarafından yerine getirildiğini, hırsızlığın sistemin kurulu olmadığı sonradan inşa edilen depoda meydana geldiğini, 2 adet hareket dedektörü takıldığını, dedektörlerin yönü itibariyle fabrikanın ön tarafını kontrol ettiğini, buradaki hareketlerin … tarafından bildirildiğini, bu deponun sağ tarafının yola cepheli olduğunu, hırsızlığın da burada meydana geldiğini, 20/08/2012 tarihli olay yeri tespiti raporunda da durumun bu şekilde anlatıldığını, dedektörlerin bulunduğu alanda herhangi bir zarar ve ziyanın bulunmadığını, müvekkilinin kurduğu sistemin işletmenin çalışma saatlerine göre hizmet verdiğini, kameraların mesai saatleri içerisinde değiştirilmesinin mümkün olduğunu, bunu fark etme yükümlülüğünün … Tic, Ltd. Şti.’ne ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, ekspertiz raporu, güvenlik sözleşmesi, faturalar, fotoğraflar, … Asliye Ceza Mahkemesinin … E.sayılı dava dosyası, Kahramankazan CBS’nin … ve … sayılı soruşturma dosyaları, mahallinde yapılan keşif, Kahramankazan Belediyesinden celp edilen dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’ne ait mimari projeler, 08/04/2016 tarihli, 20/04/2016 tarihli ve 27/09/2021 tarihli bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davacının sigortalısına ödemiş olduğu tazminatın TTK’nun 1472. Maddesi ve sigorta mevzuatı gereğince rücuen tazmini talebine ilişkindir.
Kahramankazan Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/01/2015 tarih … esas … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dosya mahkememizin … esasına kaydedilmiş, yapılan yargılama sonucunda mahkememizin 24/05/2016 tarih … esas … karar sayılı ilamı ile “…davalı güvenlik şirketinin kamera izleme hizmeti vermediği, 19/08/2012 günü gerçekleştirilen hırsızlık olayında iş yerine girilen bölgenin alarm haber alma merkezi kapsamı dışında olan tel örgülü eklenti bölgesi olması nedeni ile alarm vermediği bu nedenle davalı …Ltd. Şti. nin bir kusurunun bulunmadığı, bu durumda davacı sigorta şirketinin 19/08/2012 günü gerçekleştirilen hırsızlık olayı ile ilgili sigortalısı 3. kişiye ödediği tazminattan dolayı davalıya rücu hakkının doğmadığı…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 31/10/2019 tarih 2016/13180 esas 2019/10028 karar sayılı ilamı ile “…Somut olayda davacının sigortalısı iş yerinde güvenlik önlemlerinin sağlanması amacı ile davalı ile güvenlik sözleşmesi yapmıştır.Bu sözleşmeye göre; başka şirket veya müşteri tarafından sağlanmayacaksa alarm sisteminin çalışması için gerekli olan kablolama, programlama, devreye alma, eğitim ve AHM hizmetlerine bağlama çalışmalarını müşteri ile belirlenecek zamanda gerçekleştirileceği, güvenlik sisteminin devreye alınmasından itibaren bakım onarım ve benzeri hizmetlerin müşteriye sunulmasından davalının sorumlu olacağı, davalının, müşterinin (sigortalının) mekanında yapmış olduğu keşif ve projelendirme sonucunda önerdiği ve müşteri tarafından onaylanan elektronik güvenlik sistemleri, abonelik ve bakımı kapsayan hizmet paketi sunacağı kararlaştırılmıştır.Gerçekleşen hırsızlık olayında iş yerine girilen bölgenin alarm haber alma merkezi kapsamı dışında olan tel örgülü eklenti bölgesi olması nedeni ile alarm vermediği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.Uyuşmazlık, hırsızlık için girilen bu bölgede alarm sisteminin neden bulunmadığı ve bu konudaki sorumluluğun ve kusurun kime ait olduğudur.
Sigortalı ile davalı arasında düzenlenen sözleşmede, davalının yapmış olduğu keşif ve projelendirme sonucunda önerdiği ve müşteri tarafından onaylanan elektronik güvenlik sistemlerinin sağlanacağı düzenlenmiştir. Davalının mesleğinin elektronik güvenlik sistemleri olması nedeni ile kamera ve alarm sistemlerinin hangi alanlara yerleştirilmesinin daha uygun olacağı konusunda davalı şirket, davacının sigortalısına nazaran konusunda daha uzman olup meslek ehli birinin makul davranması gerektiği de gözetildiğinde hırsızlık için giriş yapılan yerde alarm sisteminin bulunmayışından davalının da kusurlu olduğunun kabul edilmesi hakkaniyete daha uygundur. Ancak davalı taraf hırsızlık için giriş yapılan deponun güvenlik hizmet sözleşmesinden sonra inşa edildiğini savunmuş olup bu iddianın varlığı da kusura etkili olacaktır.
Bu durumda mahkemece, davalının mesleğinin ehli olarak hırsızlık için girilen bölgeye neden alarm sistemi konulmasını önermediği, sözleşme ile hangi bölgelere alarm sistemi konulmasının önerildiği, alarm sistemi kurulmayan bölgelerin neden kapsam dışında tutulduğu, davalının savunmalarında belirtildiği üzere hırsızlık için girilen deponun güvenlik hizmet sözleşmesinden önce mi sonra mı yapıldığı hususlarının araştırılarak her iki tarafın meydana gelen olayda kusurlu olup olmadıklarının yeniden değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir…” denilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiş, dava dosyası mahkememizin … esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen 08/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 20.08.2012 günü saat 14:45 sıralarında … Tic. Ltd. Şti.nde meydana gelen hırsızlık olayında 1 gün öncesinden aynı iş yerine hırsızlık amacı ile gelen 4 şahıs tarafından eşyaların çalındığı ve güvenlik kameralarının yönlerinin yukarı/ havaya doğru çevrildiği, 20.08.2012 günü ise alarmın çalması nedeni ile … Şti. ne ait görevlinin iş yerine gelmesi üzerine hırsızların eşyaları bırakarak kaçtıkları ve kameraların halen çevrili olması nedeni ile görüntü olmadığı, bu durumda hırsızlık olayının 19.08.2012 günü gerçekleştirildiği, 07.06.2011 tarihinde …Tic. Ltd. Şti. ile …Ltd. Şti. arasında … Hizmet Sözleşmesi imzalandığı, Sözleşmeye göre görüntü izleme sorumluğunun … Tic. Ltd. Şti. ne alarm takip sorumluğunun ise …. Ltd. Şti. ne ait olduğunun anlaşıldığı, 19.08.2012 günü gerçekleştirilen hırsızlık olayında kameraların çevrilmesi konusunda bilgi vermediği iddia edilen davalı …. Ltd. Şti. nin sözleşme gereği bir kusuru bulunmadığı, Davalı … Ltd. Şti.nin 20.08.2012 günü gerçekleştirilmeye çalışılan hırsızlık olayında alarm alarak ilgili yerlere zamanından bilgi verdiği ve görevlisini olay yerine gönderdiği, ancak 19.08.2012 günü gerçekleştirilen hırsızlık olayında ise alarm ikazı almadığından bilgi verilemediği, bunun sebebi olarak da 19.02.2012 günü ile 20.02.2012 günü iş yerine girilen noktaların farklılığı olduğu, 19.08.2012 günü saat 19:14 te 4 şahsın iş yerinin köşesine geldiği ve içeri baktıkları 1 dakika sonra 2 şahsın tel örgüden içeri girdikleri, içeri giren şahısların dışarı bazı eşyaları çıkardıkları sonra kamerayı fark edip yukarı doğru çevirdikleri ve çevirenlerin belli olmadığı, 20.08.2012 günü gerçekleştirilmeye çalışılan hırsızlık olayında ise depo kısmında bulunan sert plastikle çevrili alan kesilmek suretiyle içeri girildiği, bu bölümde alarm olması nedeni ile ikaz alındığı, 9.08.2012 günü gerçekleştirilen hırsızlık olayında iş yerine girilen bölgenin AHM (alarm haber alma merkezi) kapsamı dışında olan tel örgülü eklenti bölgesi olması nedeni alarm vermediği bu nedenle davalı …. Ltd. Şti. nin bir kusuru bulunmadığı, kamerayı izlemekle sorumlu olan ve 19.08.2012 günü gerçekleştirilen hırsızlık olayında iş yerine girilen tel örgülü eklenti bölgesi ile ilgili tedbir almayan dava dışı …. Tic. Ltd. Şti.nin tamamen sorumlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Sigorta Hukuku konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 20/04/2016 tarihli raporda 08.04.2016 tarihli teknik bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davalı güvenlik firmasına atfedilecek kusur bulunmadığı tespit edildiğinden davacı sigorta şirketinin, sigortalısı 3. Kişiye ödediği tazminatı rücuen talep etmesinin yerinde olmadığı yönünde görüş bildirmiştir.
Uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosyaya celp edilen mimari projelerin incelenmesi, taşınmazdaki deponun inşa edildiği tarihin tartışılması ve projede bulunup bulunmadığının tespiti bakımından dosya inşaat mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 27/09/2021 tarihli raporda özetle; Davaya konu olan hırsızlığın meydana geldiği … İli, … İlçesi … Mahallesi … sitesi … ile …Sokağın kesiştiği köşede … Ada …. parselde bulunan imalathanenin bahçesindeki hem … Bulvarına hemde ….sokağa cepheli deponun, mimari projesinde bulunmadığı, imalathanenin eklentisi olmadığı, yapı kullanma izin belgesinde de yer almadığı, hırsızlığın yapıldığı tarihte mevcut olan deponun mahallinde yaptığı incelemede yerinde mevcut olmadığı ve sökülmüş olduğunun tespit edildiği, söz konusu deponun dava dışı sigortalı şirket tarafından davalı … şirketi ve yaptığı sözleşmeden sonra yaptırılmış ve imalathaneden taşınırken de söktürülmüş olabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler, uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı, mimari projeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporları birlikte değerlendirilerek; davalı güvenlik şirketinin kamera izleme hizmeti vermediği, 19/08/2012 günü gerçekleştirilen hırsızlık olayında iş yerine girilen bölgenin alarm haber alma merkezi kapsamı dışında olan tel örgülü eklenti bölgesi olması nedeni ile alarm vermediği bu nedenle davalı … Ltd. Şti. nin bir kusurunun bulunmadığı, davalı güvenlik şirketinin Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususlar ve hırsızlık olayında iş yerine girilen bölgenin neden alarm haber alma merkezi kapsamı dışında olduğu konusunda 24/07/2020 tarihli beyan dilekçesi ve davalı şirketin az dedektör kurmasında bir menfaatinin olmaması gözetildiğinde bozmadan sonra alınan bilirkişi raporunda belirtildiği ve mahkememizce kabul edildiği üzere hırsızlık yapılan eklentinin sözleşme tarihinde mevcut olmadığı, bu nedenle davalı şirket tarafından bu bölgeye alarm sistemi kurulmasının teklif edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmış, hırsızlığın gerçekleştiği deponun, mimari projede bulunmadığı, imalathanenin eklentisi olmadığı, yapı kullanma izin belgesinde de yer almadığı, hırsızlığın yapıldığı tarihte mevcut olan deponun bilirkişinin mahallinde yaptığı incelemede yerinde mevcut olmadığı ve sökülmüş olduğunun tespit edildiği, söz konusu deponun dava dışı sigorta yaptıran şirket tarafından davacı şirket ile yaptığı sözleşmeden sonra yaptırılmış ve imalathaneden taşınırken de söktürülmüş olduğu, bu durumda davacı sigorta şirketinin 19/08/2012 günü gerçekleştirilen hırsızlık olayı ile ilgili sigortalısı 3. kişiye ödediği tazminattan dolayı davalıya rücu hakkının doğmadığı sonuç ve kanaatiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 705,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 645,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 6.162,47 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/10/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza