Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/167 E. 2022/6 K. 04.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/167 Esas – 2022/6
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/167 Esas
KARAR NO : 2022/6
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ: 04/01/2022
K. YAZIM TARİHİ: 13/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Davalılardan … yönetimindeki, davalılardan … A.Ş. maliki olduğu … plakalı aracın müvekkiline ait … plakalı araca 02 08.2018 tarihinde çarparak müvekkilinin yaralanmasına neden olduğunu, kaza sonrası tutulan trafik kazası tespit tunağında davalı …’ın asli kusurlu bulunduğunu, müvekkilinde her hangi bir kusur bulunmadığını, Polatlı …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından yaptırılan bilirkişi incelemesinde de …’ın asli kusurlu bulunduğunu, kaza sonucu müvekkilinin vücudunun muhtelif bölgelerinde kırıklar oluştuğunu, müvekkilinin tedavisinin devam ettiğini, kaza sonucu açılan kamu davasının Polatlı …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında görüldüğünü, davacının kazaya bağlı olarak halen yürümekte zorlandığını, müvekkilinin iş gücü kaybı sonucu hayatını devam ettirmek için daha fazla efor sarf etmek zorunda kaldığını, davacının sakatlık halinin yarattığı psikolojik travma sebebiyle üzüntü duyduğunu ve ruh sağlığının bozulduğunu, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin hükümleri çerçevesinde 50.000.-TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, diğer davalı … Şirketinin ise bir kısım davalılara ait … plakalı aracı sigorta eden sifatı ile kusursuz sorumlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.-TL maddi tazminatın (500.-TL geçici iş göremezlik, 500.-TL kalıcı iş göremezlik tazminatının) kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (davalı sigorta şirketinin sigorta limitinden sorumlu olması kaydıyla), 50.000.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; ıslah suretiyle müddeabihin 9.474,48 TL artırılması taleplerinin kabulü ile, 4.655,06 TL sürekli iş göremezlik tazminatının sigorta şirketinden poliçe limiti ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalılar … ve … A.Ş.’den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 5.819,40 TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … A.Ş.’den tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … A.Ş.’den tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; 02.08.2018 tarihinde davalı … A.Ş.’nin maliki olduğu … plakalı aracın müvekkili … sevk ve idaresinde iken davacı … idaresinde ki … plakalı araç ile söz konusu kazanın gerçekleştiğini, söz konusu kazaya ilişkin Polatlı ….Asliye Ceza Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını ve hala görüldüğünü, dava dilekçesinde …’ın asli kusurlu olduğu ileri sürülmüş ise de bu konuda henüz yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, Hukuk Mahkemesindeki davada davacının zararı ile olay arasındaki nedensellik bağının araştırılması ve kusur derecesinin buna göre belirlenmesi gerektiğini, maddi ve manevi tazminat talepleri fahiş olup; tazminat sübuta ve hakkaniyete uygun olmalı ve zenginleşme aracı olarak kullanılması gerektiğini, davacının manevi tazminat taleplerinin günümüz şartlarına, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve kazadan sonra meydana geldiği iddia olunan maluliyete uygun olmadığını, müvekkiline bir kusur izafesi halinde bile istenilen tazminat miktarının fahiş ve nedensiz zenginleşme niteliğinde olduğunu, müvekkilinin kesin kusurlu olmamasına rağmen maddi ve manevi tazminat talepli dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, açılmış olan davada müvekkili lehine karar verilmesi ve söz konusu itirazlarının değerlendirilip Yargıtay’ın yerleşik içtihatları, Borçlar Kanunu ve evrensel hukuk kuralları da göz önünde bulundurulduğunda maddi ve manevi tazminat talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, işbu davanın reddi gerektiğini, davacının kaza tarihinden itibaren faiz isteminin hukuka aykırı olup; bu konuda da itiraz ettiklerini tüm bu nedenlerle; açılmış olan davanın reddine karar verilmesini ,yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili aleyhine açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup, reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili açısından merkez adresi, “…” olup, bu halde, yetkili ve görevli mahkemelerin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu , bu nedenle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, ceza mahkemesi davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davaya konu olayın meydana gelmesinde davalı müvekkili … A.Ş.nin hiçbir kusuru olmadığını, kusursuz olan müvekkilinin sorumlu olmayacağının da açık olduğunu, hiç bir kabulü tazammun etmemek kaydıyla, sigortalı aracın trafik poliçesi kapsamında diğer davalı … Şirketi tarafından poliçe limitleri dahilinde, varsa tespit edilecek maddi zararlarının karşılanacağını, ceza mahkemelerinden alınmış kusur raporunun hukuk mahkemelerini bağlamadığını, davacının söz konusu kaza nedeniyle iddia ettiği gecici ve kalıcı iş göremezlik durumunu ispatlaması gerektiğini, davacının manevi tazminat talep etme koşullarının mevcut olduğunu kabul etmemekle beraber, talep edilen manevi tazminat miktarı çok yüksek olduğunu, davacının haksız yere zenginleşme amacı güttüğünü, işbu tazminat davasının haksız fiile dayandığını, davacının avans faizi talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, tüm bu nedenlerle öncelikle yetki itirazının kabulü ile davanın yetki yönünden usulden reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi cevap dilekçesi ile özetle; dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın … no.lu Ekstra Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesini sunduklarını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin meydana gelen zarardan dolayı sorumluluğu bulunduğuna kanaat getirilmesi halinde müvekkili şirketin söz konusu zarardan ancak poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, Artan Mali Sorumluluk Sigortası Klozu bakımından manevi tazminat teminat limiti kombine tek limiti olup 62.500 TL olduğunu, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispatı gerektiğini, aksi takdirde davanın bu yönden usulden reddi gerektiğini, 2 yıllık dava açma süresinin geçmiş ise davanın zamanaşımı sebebiyle reddini talep ettiklerini, davacının, aracın işleteni, sürücüsü veya maliki ise alacaklı ve borçlu sıfatı birleşeceğinden davanın reddi gerektiğini, davacı tarafa müvekkili şirketçe ödeme yapılmış ise söz konusu ödeme nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğu kalmamış olup bu nedenle davanın reddi gerektiğini, huzurda görülmekte olan davada kazaya karıştığı iddia edilen aracın müvekkili şirket tarafından sigortalanmamış yahut sigorta poliçesi kaza tarihinden önce iptal edilmiş ise davanın husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracın kusuru bulunmadığını, “geçici iş göremezlik” tazminatı taleplerinin de hem 6111 sayılı kanun gereği hem de trafik sigortası genel şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartları’na göre; “.trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında sayıldığını, davacının çalışma gücünü kısmen veya tamamen yitirmesi sonucunda kalıcı işgöremezlik tazminatı içerisinde değerlendirilmeyen giderlerin, yani geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerin gideri kapsamında bulunduğunu ve işbu giderlerden davalı müvekkilinin sorumluluğu olmadığını, tedavi gideri teminatının ise, mağdurun iyileşmesi veya vücut bütünlüğünün zarar veren olay öncesi duruma dönmesi için tıbben yapılması zorunlu giderleri içermektedir.” şeklinde tanımlama ile tedavi sürecinin bir uzantısı olan geçici iş göremezlik teminatının da tedavi gideri teminatı içerisinde yer aldığını, haksız olarak talep edilmiş bulunan “geçici iş göremezlik” tazminatının reddi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, söz konusu kaza iş kazası ise SGK tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerektiğini, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurun tenzili gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, işbu dava tarihine kadar herhangi bir ihbar bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, daha önce yapılmış ödemelerin faizi ve güncellemesi yapılarak mahsup edilmesi gerektiğini, 6111 sayılı kanunla değişen mevzuat gereği, tedavi giderine ilişkin primlerin SGK’ya aktarıldığından sigorta şirketi nezdinde artık tedavi gideri kalemi şeklinde bir teminat kalmadığını, bakıcı ücreti talebine ilişkin itirazlarını sunduklarını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla teminatın tek, zarar görenlerin birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik Kanunu 96.madde gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılmaması gerektiğini, davacının manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu , tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, Polatlı … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tedavi evrakları, sosyal ve ekonomik durum araştırması, Adli Tıp raporu, bilirkişi rapor ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 09/09/2021 tarihli raporunda özetle; davacı …’un 02.08.2018 tarihli yaralanması neticesinde, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kişinin özür oranının %1 (yüzdebir) olduğu, 4 (dört) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı bildirilmiştir.
Trafik kusur bilirkişisi-Makine Mühendisi Bilirkişi 08/02/2021 tarihli raporu ile özetle; dava konusunu oluşturan 02.08.2018 tarihli yaralanmalı, maddi hasarlı trafik Kazasının oluşumunda ;… plaka sayılı davalı araç sürücüsü …’ın, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 46/a-c, 47/c-d, 52/a-b ve aynı kanunun 84/g maddesi “araç sürücüleri trafik kazalarında “Şeride tecavüz etme” halinde asli kusurlu sayılırlar” madde hükümlerini açıkça ihlal ettiği, kaza tarihinde araç maliki ve işleticisi olarak belirlenen davalı … A.Ş’nin 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddedeki hukuki sorumluğuna istinaden tayin ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere; “sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu”, kazaya taraf olan … plakalı araç sürücüsü davacı …’un ise kazanın oluşumunda kural ihlali ve ihmalinin söz konusu olmadığı bildirilmiştir.
Hesap Bilirkişisi 22/04/2021 tarihli raporu ve 10/11/2021 tarihli ek raporu ile özetle; 02.08.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %1 oranında malul olan ve kusursuz olduğu tespit edilen davacı … için 5.819,40 TL geçici, 4.655,08 TL sürekli işgücü kaybı yönünden maddi tazminat hesaplandığını, davalılardan …’ın kazaya sebep olan … plakalı ticari çekicinin sürücüsü, … A.Ş’nin ise işleteni olduğunu, aracın davalılardan … Şirketine 27.12.2017 – 27.12.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, tazminatın haksız fiilden kaynaklandığını, hükmedilecek tazminata davalılardan … ile … A.Ş bakımından kaza tarihi itibariyle; davalılardan … Şirketine ise; davacı tarafından poliçe teminatının ödenmesi konusunda 23.01.2019 tarihinde başvuruda bulunulduğu mahkemece gerekli belgelerle başvuruda bulunulduğunun kabulü halinde, Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesi uyarınca başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda davalının temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek, hükmedilecek tazminata 05.02.2019 tarihi itibariyle avans faizi takdir edilmesinin uygun olacağının düşünüldüğü bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava, 02/08/2018 tarihli trafik kazasından kaynaklı geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, tazminat kalemlerine ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olay, 02/08/2018 tarihinde … plakalı araç ile davacı araç sürücüsünün … ilçesinden … ilçesi yönüne seyir halindeyken sola viraja geldiği esnada karşı istikametten … İlçesi yönünden gelen ve davalı …’ın yönetimindeki … plakalı çekici ile sağa viraja geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu virajı alamayarak sol şeride geçtiği esnada kendi şeridine gelen … plakalı kamyonete çarpması sonucu davacının yaralandığı olay maddi vakıa olarak kabul edilmiştir. Kusur yönünden Polatlı …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında da davacı kusursuz kabul edildiği nitekim mahkememiz tarafından denetime elverişli ve hükme esas alınan 08/02/2021 tarihli bilirkişi raporu ile de yapılan değerlendirme ile … plaka sayılı davalı araç sürücüsü …’ın, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 46/a-c, 47/c-d, 52/a-b ve aynı kanunun 84/g maddesi “araç sürücüleri trafik kazalarında “Şeride tecavüz etme” halinde asli kusurlu sayılırlar” madde hükümlerini açıkça ihlal ettiği, kaza tarihinde araç maliki ve işleticisi olarak belirlenen davalı …. A.Ş’nin 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddedeki hukuki sorumluğuna istinaden tayin ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere; “sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu”, kazaya taraf olan … plakalı araç sürücüsü davacı …’un ise kazanın oluşumunda kural ihlali ve ihmalinin söz konusu olmadığı bu kapsamda davalı araç sürücüsü %100 kusurlu kabul edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda davacı, aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden, araç işleteni ve maliki olan davalı … A.Ş’den talepte bulunmuştur.
Kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre davacının maluliyet oranı ile ilgili yapılan değerlendirmede Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kişinin özür oranının %1 (yüzdebir) olduğu, 4 (dört) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı bildirilmiştir. Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri nazara alınarak TRN 2010 ve iskonto hususu esas alınarak hazırlanan Tazminat hesabı yönünden alınan bilirkişi raporunda davacı … için 5.819,40 TL geçici, 4.655,08 TL sürekli işgücü kaybı yönünden maddi tazminat tespiti yapılmıştır.Buna göre; yukarıda açıklanan ilkeler gereği davalıların müşterek ve müteselsilen, davacının zarar görmesi nedeniyle sorumlu olduğu davacının gerekli evraklarla sigortaya başvuru teslim tarihinin 23/01/2019 olduğu Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesi uyarınca başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda 05/02/2019 tarihinde temerrüt oluştuğundan 4.655,08 TL sürekli iş göremezlik, 5.819,40 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam10.474,48 TL tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 05/02/2019 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 02/08/2018 tarihinden itibaren davalı sigortalı aracın ticari araç olması sebebiyle işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde tutulmasına karar verilmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden değerlendirme yapmak gerekirse; Kişilik haklarının zedelenmesine dayalı manevi tazminat istemlerine ilişkin düzenleme 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 56. maddesinde ‘Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.’ şeklinde ifade edilmiştir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre uygun tazminatın belirlenmesinde saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği, kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumu ve kusuru bulunup bulunmadığı ve varsa kusur derecesi, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesi, ekonomik ve sosyal durumu, tarafların sıfatı, işgal ettikleri makam ve diğer sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin ekonomik koşulları, olayın ağırlığı gibi hususların değerlendirilmesi gerekmektedir. İş bu dosya bakımından değerlendirme yapıldığında davacının yaralanması nedeniyle üzüntü ve acı çektiği düşünülerek manevi tazminat talebine hak kazandığı tarafların kusur oranları, dosya kapsamında yapılan ekonomik sosyal durum araştırmaları, paranın günümüz şartlarında alım gücü nazara alınarak davacı için 15.000,00 TL manevi tazminatın, davalılar … ve … A.Ş.’den kaza tarihi olan 02/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat talepli davanın KABULÜNE, 5.819,40 TL geçici iş göremezlik, 4.655,08 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 10.474,48 TL tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 05/02/2019 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 02/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde tutulmasına,
2-Manevi tazminat talepli davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … A.Ş.’den kaza tarihi olan 02/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya dair manevi tazminat isteminin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a)-Alınması gereken 715,51 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3,40 TL ile ıslah harcı ile alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 657,71 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)-Davacı tarafından yatırılan 3,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı ile 54,40 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 120,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
c)-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
d)-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a)-Alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,80 TL’nin mahsubu ile bakiye 853,85 TL harcın davalılar … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … A.Ş.’den’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)-Davalılar … ve … A.Ş.’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve … A.Ş.’ye verilmesine,
5- Davacı tarafından sarf edilen 321,50 TL tebligat ve posta gideri ile 1.150,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.471,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 619,86 TL’nin davalı … AŞ’nin sorumluluğunun 254,88 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.. 04/01/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.