Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/166 E. 2020/181 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/166 Esas – 2020/181
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/166 Esas
KARAR NO : 2020/181

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (sigorta sözleşme bedeli)
DAVA TARİHİ : 28/03/2019
KARAR TARİHİ: 10/03/2020
K.YAZIM TARİHİ : 13/03/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin alacağının tahsili için davalı (borçlu) hakkında Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının 25/02/2019 tarihinde müvekkiline hiçbir surette borcu olmadığı yönünde, yetki ve faiz hususları da dahil olmak üzere haksız ve yersiz şekilde itirazda bulunduğunu, söz konusu itiraz neticçesinde borçlu hakkında takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin, davalı üniversiteye ait araçların sigorta poliçesini düzenlemek üzere mutabakata vardıklarını ve 10/09/2014 tarihinde davalı (borçlu) tarafın sigorta poliçelerini düzenleyerek hizmet vermeye başladığını, ilk ödemenin davalı tarafından 14/10/2014 tarihinde gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin davalı borçluya ait 9 aracın sigorta poliçelerini düzenleyip hizmet edimini eksiksiz yerine getirmesine rağmen davalı tarafından müvekkiline gönderilen …-… sayı ve bila tarihli yazı ile müvekkili şirket ile tek taraflı olarak hizmet ilişkisini sonlandırmak istediğini, davalının talebi neticesinde, zorunlu trafik sigorta poliçelerini başka bir acenteya düzenletmesini takiben müvekkili şirkeat tarafından 18/10/2018 tarihinde 9 araca ait iade poliçelerinin düzenlendiğini ve söz konusu hizmet sözleşmesinin sonlandırıldığını, müvekkili tarafından talep edilen alacağın konusunun sigorta poliçesinin düzenlendiiği tarih ile poliçelerin iptal edildiği tarih arasındaki güvence dönemi olduğunu, davalı tarafın sözleşmenin geçerli olduğu süreye ilişkin edimlerini yerine getirmediği gibi bu konuya ilişkin yazılı taleplerine de borcu olmadığına dair herhangi bir beyanda bulunmaksızın karşılık da vermediğini, davalı tarafın 02/11/2016 tarih ve E… sayılı yazısı ile müvekkilinin talebine karşın söz konusu fark primi borçlarını kabul ettiğini, ancak Kamu Harcama Mevzuatı hükümlerine göre bunun ödemesinin yapılmayacağının belirtildiğini, davalı tarafın söz konusu sigorta hizmetinden yararlanmasına karşın müvekkiline bulunan prim borçlarını ödemekten kaçındığını ve müvekkilini mağdur ettiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına davalı-takip borçlusu tarafından yapılan haksız ve dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamını, davalının, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacının davasını yetkisiz mahkemede açtığını, yetkili mahkemelerin Ankara Tüketici Mahkemeleri olduğunu, 2016 yılında sigorta yenileme tarihi gelen araçların poliçelerin önceki yıllarda verdikleri evrak bilgilerine istinaden müvekkili üniversitenin bilgisi ve izni dışında davacı şirket tarafından kendiliğinden yenilendiğini, poliçeler davacı tarafından kendiliğinden yenilendikten sonra kamu yararı düşünülerek farklı firmalardan alınan fiyat tekliflerinin değerlendirildiğini ve en uygun fiyat teklif eden sigorta şirketine yaptırıldığını, müvekkili üniversitenin bilgisi ve izni dışında kendiliğinden yüksek fiyatla yenilenen poliçe işlemini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, tacir olan davacının basiretlli bir tacir gibi hareket etmek zorunda olduğunu, davacının basiretli bir iş adamı gibi davaranmadığını ve müvekkilini zarara uğrattığını, davacının icra inkar tazminatı istediğini, bu talebinin de reddinin gerektiğini, kötü niyetli ve haksız olarak davanın açılmış olması nedeni ile müvekkili lehine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek, dosyanın yetkisizlik nedeniyle yetkili Ankara Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine, kötüniyet tazminatı taleplerinin kabulü ile haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçe priminin tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara Batı … Tüketici Mahkemesinin 04/07/2019 tarih … Esas – … Karar sayılı ilamı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … E., 2020/59 K. Sayılı ilamıyla kaldırılmakla ve görevsizlik kararı verilmekle Mahkememize gönderilen dava dosyası Mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
Yürürlük tarihi 01/01/2019 olan 7155 sayılı yasa ile Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesinde; ” 1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir. ” denilmek suretiyle, 01/01/2019 tarihi itibariyle ticari davalarda arabuluculuğa başvuru, dava şartı haline getirilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
İtirazın iptali talepli iş bu dava 28/03/2019 tarihinde açılmıştır.
Yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında, konusu bir para alacağı ve tazminat olan davalar zorunlu arabuluculuğa tabi tutulmuştur. Davacı vekili tarafından 06/03/2020 tarihli dilekçe ile taraflar arasında yapılmış olan dava şartı arabuluculuk görüşmesine dair 07/02/2020 tarihli arabuluculuk son tutanağının bir örneği sunulmuş ise de sunulan arabuluculuk son tutanağının incelenmesinde, arabulucuya başvurunun dava tarihinden önce olmadığı anlaşıldığından, dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/2, 115/2 ve TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrası uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden Reddine,
2-Alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcının peşin alınan 97,12TL harçtan mahsubu ile bakiye 42,72TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT ne göre belirlenen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/03/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı