Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/165 E. 2021/766 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/165 Esas – 2021/766
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/165 Esas
KARAR NO : 2021/766
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ: 12/10/2021
K.YAZIM TARİHİ: 05/11/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili … mülkiyetinde ve diğer müvekkili …’in sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın, davalılardan …’in sevk ve idaresi ile mülkiyetindeki, diğer davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın tam kusurlu olarak çarpması sonucu pert hale geldiğini, kaza neticesinde aracının pert hale gelmesi sebebiyle müvekkilinin kasko sigortacısı olan … A.Ş. tarafından belirlenen 79.000,00 bedelin müvekkili …’ a ödendiğini, müvekkilinin biçilen rayiç değere itirazı bulunsa da, itirazının kasko şirketi tarafından reddedildiğini, ilgili hasar dosyanın celbini talep ettiklerini, müvekkilinin, kasko şirketinin kendisine ödediği kasko şirketince tespit edilen rayiç değeri, zararını daha fazla arttırmamak, daha fazla araçsız kalmamak adına ihtirazi kayıt ile kabul ettiğini, eski tarihli ikinci el ilanlarına göre, pert olan aracın o tarihteki piyasa değerinin 85 ile 89.000,00 arasında değiştiğini, müvekkilinin, davalılardan …’ in kusuru nedeniyle kasko şirketinin kendisine ödediği tutar ile aracın serbest piyasa rayici arasındaki fark kadar zarara uğradığını, kendisine ödenen tutar ile aracın benzerini satın alamadığını, … A.Ş.’ne, zararın ödenmesi talebini içerir müracaat yazısının 13/12/2019′ da tebliğ edildiğini, müracaatları neticesinde taraflarına yazılı veya sözlü olarak dönüş yapılmadığını, herhangi bir ödemenin ulaştırılmadığını, müvekkili araç sürücüsü …’in anılan kaza neticesinde kolundan yaralandığını, uzun süren bir fizik tedavi süreci sonrasında halen bu kolunda ağrılar hissettiğini, davacının tedavi uğrunda katlandığı giderler ve mahrum kaldığı gelir kaybının maddi tazminatın konusunu oluşturduğunu, kusursuz olarak karıştığı kazada kolundan yaralanan davacı …’in çektiği acı nedeniyle, olayın meydana geliş şekline, kusura ve tarafların sosyo-ekonomik durumlarına göre manevi tazminat taleplerinin olduğunu beyan ederek, davanın kabulüne, davacı … için şimdilik 100,00 maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için şimdilik 100,00 maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı …’ in kusursuz olduğu haksız fiil neticesinde duyduğu rahatsızlık ve üzüntünün karşılığı olarak 10.000,00 manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ ten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 12/07/2021 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve davacı … yönünden maddi tazminat talebini 8.000,00 TL’ye artırmıştır.
Davacı vekili 12/07/2021 tarihli dilekçesi ile davacı … yönünden talep edilen maddi tazminat talebini atiye terk ettiklerini belirtmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili; müvekkilinin meydana gelen kazada herhangi bir kusuru bulunmadığından sorumluluğunun da doğmadığını, her ne kadar dava dilekçesinde müvekkilinin söz konusu kazaya “tam kusuruyla neden olduğu” iddia edilmekte ise de bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, davacı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla kaza mahallinde öngörülen hız sınırını aşarak kazanın meydana gelmesine kendi kusuruyla sebebiyet verdiğini, 2918 sayılı KTK’nun 52. Maddesi ile izah ettiği, kaza tespit tutanağında her ne kadar kazanın meydana geldiği yerde azami hız limitinin 110 km olduğu belirtilmiş olsa da yoldaki azami hız limitinin 80 km olduğunu, davacının kaza anındaki hızının ise 80 km’nin üzerinde olup; davacının kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, bu durumun bilirkişi incelemesi ile de açıklık kazanacağını, kazanın meydana geldiği yolda keşif yaptırılmasına ve kusur oranlarının tespiti amacıyla bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, kişilerin ancak kusurları oranında sorumlu tutulmasının beklenebileceğini, bu sebeple kusur oranlarının hiçbir tereddüte yol açmayacak şekilde hukuka ve adalete uygun olarak tespit edilmesi gerektiğini, maddi tazminat bedelinden sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, iddiaları kabul etmedikleri hususunu saklı tutarak, … plakalı aracın … A.Ş. nezdinde sigortalı olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda ise araç işletilmesi nedeniyle doğan zararlardan ZMSS hükümleri uyarınca sigorta şirketinin sorumlu olduğunun belirtildiğini, bu sebeple olası maddi tazminat taleplerinin muhatabının sigorta şirketleri olduğundan müvekkili aleyhine dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın husumet yönünden de reddi gerektiğini, davacının manevi tazminat talebinin fahiş olup hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, kusur oranlarının tespiti için olay yerinde keşif yapılmasına, bu doğrultuda bilirkişi raporu aldırılmasına ve müvekkili aleyhine haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; yetki itirazında bulunduklarını belirterek, … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … No’lu … Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile 18.07.2019/2020 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde doğacak rizikolara karşı teminat altına alındığını, maddi zararlardan ötürü sigortacının, poliçede gösterilen limit meblağının tamamından değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarının araştırılıp, saptanması neticesinde bulunacak meblağdan, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracın davacı yana ait araçla trafik kazasına karıştığı ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı ve hasar bedelinin tazmini talebiyle yapılan başvuru üzerine … no’lu hasar dosyası açıldığını ve inceleme başlatıldığını, açılan hasar dosyası kapsamında alınan ekspertiz raporu doğrultusunda … A.Ş.’ye 15.10.2019 tarihinde 35.102-TL rücu ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin işbu ödeme ile üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğinden, davacı yanın bakiye hasar bedeli talebinin reddi gerektiğini, tedavi giderlerinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, mahkemece müterafik kusur ve hatır taşıması hususlarının araştırılarak, tazminat tutarından indirim yapılmasını talep ettiklerini, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple mahkemece faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, 11/03/2021 tarihli bilirkişi raporu, 16/06/2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
29/07/2019 tarihinde davacılardan …’ın maliki olduğu, diğer davacı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalılardan … A.Ş. Tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan davalı …’in maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araçta yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Kaza sonucu davacılardan …’in dosya arasına alınan … Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen tedavi evrakına göre “Diğer yumuşak doku bozuklukları” şeklinde yaralanmasının mevcut olduğu, davacının iddia ettiği şekilde güç kaybına sebep olacak mahiyette yaralanmasının bulunmadığı, … Üniversitesinden gelen yazı cevabında da davacının tedavisine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, böylelikle davacı tarafça yaralanmanın niteliğine yönelik iddianın ispatlanamadığı tespit edilmiştir. Davacı yanın talebinin manevi tazminata ilişkin olması ve tedavi evraklarına göre yaralamanın niteliği gözetilerek takdiren maluliyet raporu alınmayarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davacılar vekili açılan dava ile, davacı … için araç pert bedeli, davacı … için ulaşım gideri ile tedavi gideri ve manevi tazminat talep etmiş, yargılama devam ederken davacılar vekili 12/07/2021 tarihli dilekçesiyle davacı … yönünden maddi tazminat taleplerini atiye terk ettiklerini beyan etmiş, bu talebi yönünden davanın işlemden kaldırılmasına, 3 ayın dolmasıyla bu talep yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacılar vekilinin bu beyanı HMK madde 123 kapsamında olmadığından, açıkça atiye terk edildiği belirtildiğinden davalı … vekilinin 12/10/2021 tarihli celsedeki vazgeçmeye muvafakat etmediğine ilişkin beyanına itibar edilmemiştir.
Dosya arasına alınan hasar dosyalarına göre, davalı …’in maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı aracın 18/07/2019 – 18/07/2020 tarihleri arasında davalı sigorta şirketince zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, … plakalı aracın kasko poliçesi kapsamında dava dışı … A.Ş. tarafından sigortalı olduğu, … tarafından davacı …’a 28/08/2019 tarihinde 35.102,00TL ödeme yapıldığı ve 19/08/2019 tarihli mutabakatname ve taahhütname başlıklı belgenin davacı tarafça imzalandığı, belgede davacının tüm haklarını saklı tuttuğu, dava dışı ….nın davacıya yaptığı bu ödeme kapsamında davalı sigorta şirketine rücu ettiği ve davalı sigorta şirketinin rücu kapsamında 15/10/2019 tarihinde 35.102,00TL ödeme yaptığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan delillere göre, meydana gelen kazadaki tarafların kusur durumlarının tespiti ile davacının maliki olduğu aracın pert bedelinin belirlenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen bilirkişi raporunda, zarar yönünden; iş bu davaya konu hasara uğrayan davacı …’a ait … plakalı …. marka …. şasi seri numaralı aracındava konusu hasar sonrasında pert –total olarak işlem gördüğü ve davacı yana dava dışı kasko sigortacısı olan … A.Ş tarafından …. numaralı hasar dosyasının açılarak 79.000,00TL hasar tazminatı ödendiği anlaşılmış olup, davacının söz konusu hasar tazminatının aracın rayiç değerinden az olduğunu beyan ederek aradaki fark tutarı davalı yandan talep ettiği anlaşılmıştır. Dosya içinde aracın marka – model – tip bilgilerini içerir ruhsat kaydı / trafik tescil bilgileri eksik olduğu gibi aracın hasarlı halini gösterir kısıtlı fotoğraf yer almaktadır. Ayrıca aracın iş bu dava konusu kazası öncesinde trafikte taraf olduğu maddi hasarlı kazası olup olmadığı ise tamamen belirsizliğini koruduğu, buna göre; iş bu dava dosyası için denetime açık, sağlıklı ve nihai bir bilirkişi raporunun tanzimi için, davacı adına tescilli, …. şasi seri numaralı, … plakalı araç için … A.Ş bünyesinde oluşturulan araç ruhsat bilgileri – araç hasar fotoğrafları ile araç üzerinde inceleme yapan ekspertiz firmasınca düzenlenen ekspertiz raporunu içerir …numaralı hasar dosyası ile aracın trafiğe çıkış yaptığı tarihten itibaren 29.07.2019 tarihinde trafikte taraf olduğu trafik kazalarını gösterir nitelikte tramer bilgilerinin de iş bu dava dosyasına sunulmasında büyük fayda sağlayacağı belirtilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda belirtilen eksiklik giderildikten sonra dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, düzenlenen bilirkişi ek raporunda, işbu dava konusunu oluşturan 29.07.2019 tarihli, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda; … plakalı araç sürücüsü davalı …’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 46/b-c, 47/c-d, 52/a-b, 56/a, 57/a-d hükümleri yanı sıra Kanununun 84/a ve f madde hükümlerini açıkça ihlalinin söz konusu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davacı …’in anılan kazanın oluşumunda kural ihlali ile ihmali bulunmadığı, davacı yana ait … plakalı aracın, … A.Ş’ne …. numaralı Kara Araçları Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile 30.01.2019 – 30.01.2020 tarihleri arasında, işbu dava konusu 29.07.2019 kaza tarihinde de geçerli olmak üzere kasko sigortalı bulunduğu, … plakalı aracın ön kesimden aldığı ağır darbe neticesinde onarımının ekonomik olamayacağı araç için pert – total işlemi uygulanmasının daha ekonomik olduğu, … A.Ş tarafından, pert – total işlemine tabi tutulan araç nedeni ile oluşan zarar için davacı yana 79.000,00TL araç rayiç bedeli üzerinden yapılan hasar tazminat ödemesinin yetersiz olduğundan bahisle iş bu davada hasar tazminatı talep edildiği anlaşılmış olup, tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, aracın serbest piyasa değeri üzerinden hareketle kaza tarihinde davacı yanın tam zayi zararının 87.000,00TL olduğu belirlendiğinden eksik ödenen zarar bedelinin; yapılan hesaplama sonucu 87.000,00TL – 79.000,00TL = 8.000,00TL olacağı rapor edilmiştir. Düzenlenen bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Buna göre, meydana gelen kazada davacı …’e atfı kabil kusur bulunmadığı, kazanın meydana gelmesinde davalının tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir. 19/08/2019 tarihli mutabakatname ve taahhütname başlıklı belgenin davacı tarafça imzalanmış olması sebebiyle işbu davadaki tazminat talebini ileri süremeyeceği düşünülmüşse de gerek davacının haklarını saklı tuttuğuna dair ihtirazi kayıtla belgeyi imzalamış olması gerekse yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacının bakiye zararının bulunduğunun tespit edilmesi karşısında davacı yanın tazminat talebinin yerinde olduğu değerlendirilerek talebinin ıslah dilekçesi gözetilerek kabulüne karar verilmiştir. Faiz başlangıcı yönünden, davalı …. için olay tarihi olan 29/07/2019 tarihinden, davalı sigorta şirketi için (davacı tarafça sigorta şirketine yapılan başvurunun 13/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihine 8 iş günü eklendiğinde temerrüt tarihinin 26/12/2019 tarihi olduğu tespit edilmekle) temerrüt tarihi olan 26/12/2019 tarihinden itibaren faiz işletilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı tutulmasına karar verilmiştir.
Davacı …’in manevi tazminat talebi yönünden;
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Yapılan yargılama neticesinde davalı sürücü …’in %100 oranında kusuruyla sebebiyet verdiği kaza neticesinde davacı …’in meydana gelen kazada tarafına atfı kabil kusurun bulunmadığı anlaşılmakla bir miktar manevi tazminata hak kazandığı değerlendirilmiştir. Davalının meydana gelen trafik kazası sonucu %100 kusuruyla davacının yaralanmasına sebebiyet vermesiyle davacının beden bütünlüğüne zarar verdiği belirlendiğinden, davalının bu eylemi nedeniyle davacının yaşadığı elem ve acı göz önüne alınarak, ruhsal dengesi bozulan davacının uğradığı manevi zararın giderimi amacıyla, paranın satın alma gücü itibariyle belirli bir meblağın davalıdan alınarak davacıya verilmesi suretiyle, davacının zedelenmiş olan yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak, davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha özenli olmaya sevketmek hedeflenerek, günün ekonomik koşullarına göre takdiren belirlenen 3.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 29/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’ın maddi tazminat talebinin kabulü ile, 8.000,00TL’nin davalı … yönünden olay tarihi olan 29/07/2019 tarihinden itibaren, davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 26/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, sigorta şirketinin poliçe limitleri ile sorumlu tutulmasına,
2-Davacı …’in maddi tazminat talebi yönünden davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Davacı …’in manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile, 3.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 29/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 546,48 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3,41 TL harç ile 135,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 408,07 TL karar ve ilam harcının davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 296,77 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2019 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 666,24TL’sinin davalılardan, 430,03TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan 3,41 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 135,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 200,61 TL harcın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 145,89 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
c-Davacı …’ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince davacı … için hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine,
d-Atiye terk edilen maddi tazminat talebi bakımından, davalılar … ve … A.Ş.’nin kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 7/2, 3/2 ve 13/2 uyarınca belirlenen 100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılara verilmesine,
5-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 204,93 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 170,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 34,16 TL karar ve ilam harcının, davalı …’ten alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 170,77 TL peşin harcın davalı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacı …’in kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … için 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; davalı …’in kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi gereğince reddedilen miktara göre hesap edilen 3.000,00TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalıya ödenmesine,
6-Davacılar tarafından sarf edilen 191,70 TL tebligat ve posta gideri ile 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 691,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 420,37 TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 305,72 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.12/10/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı