Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/163 E. 2020/301 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/163 Esas – 2020/301
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/163 Esas
KARAR NO : 2020/301

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Tazminat (Yangın Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ: 09/07/2020
K. YAZIM TARİHİ: 10/07/2020

Yukarıda tarafları yazılı dava dosyasının incelenmesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti müvekkillerine ait olan Ankara ili … ilçesi … Cad. No:…adresinde (Ankara ili … ilçesi … ada … parsel) bulunan iş yerini, davalılardan …’nın yazılı kira sözleşmesi ile kiraladığını ve … adıyla işlettiğini, davalı kiracının dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı nedeniyle, özellikle dükkan içine tekniğine uygun olmayan kablolar çekmesi, kabloların yakınına parfüm gibi yanıcı ve parlayıcı maddeler koyması sonucu 12/01/2020 tarihinde gece saat 02:00 sularında yangın çıktığını ve dükkanda ağır tahribatlara sebebiyet verdiğini, yine yangının dışarıya sirayet etmesi nedeniyle dükkanın üstünde bulunan şahıslara ait dairelerin pencere pimapenleriyle birlikte binanın dış yüzeyinin de ağır hasar gördüğünü, müvekkillerinin kendi imkanlarıyla oluşan tüm zararları giderdiklerini, davalı …’ nın işletmesinde bulunan dükkanın diğer davalı sigorta şirketi nezdinde … poliçe numarası ile yangına karşı güvence altına alındığını, davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri dahilinde ortaya çıkan zarardan diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu beyan ederek, yangın nedeniyle davacıların bağımsız bölümünde oluşan zararlar ile ortak yerlerde oluşan ve davacılar tarafından giderilen hasarlara ilişkin olarak şimdilik 100,00 TL. belirsiz tazminat alacağının 12.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere 7155 sayılı yasanın 20. maddesiyle eklenen ve 01/01/2019 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 5/A maddesine göre, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Eldeki dava, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat talebini içeren ticari davadır. Dolayısıyla dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
Davacı vekiline, 6102 sayılı TTK 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini bir haftalık kesin süre içerisinde mahkememize sunması, aksi taktirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içerir meşruhatlı davetiye gönderilmiş, gönderilen meşruhatlı davetiye 10/03/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği dosyaya sunulmamıştır. Hal böyle olunca, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması nedeniyle herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı noksanlığı bulunduğundan, 6100 Sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/07/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza