Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/159 E. 2020/158 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/159 Esas – 2020/158
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/159 Esas
KARAR NO : 2020/158

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
4-

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ: 04/03/2020
K. YAZIM TARİHİ: 06/03/2020

Yukarıda tarafları yazılı dava dosyasının incelenmesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara Batı …. İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava dışı … tarafından kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti olmak üzere toplam 22.434,19 TL alacağının tahsili talebiyle dava açtığını, davanın kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, Ankara 9.İcra Müdürlüğünün 2019/4627 sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, tazminatın müvekkili tarafından ödendiğini, imzalanan şözleşme ve şartnameler çerçevesinde tazminattan davalıların sorumlu olduğunu öne sürerek şimdilik 35.263,44TL’nın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar … San ve Tic. Ltd. Şti ile … San. Tic. Ltd. Şti adına çıkarılan dava dilekçesi ve tensip zabtını içerir ihtaratlı tebligatın bila tebliğ iade edilmiş, davalılar … İnş. Taah. San ve Tic. Ltd. Şti ile … AŞ adına çıkarılan tebligatlar usulüne uygun tebliğ edilmiş ancak yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GEREKÇE :Dava, davacı … tarafından ihale edilen işi üstlenmiş olan davalılar nezdinde çalışan işçi …’ye Ankara Batı … İş Mahkemesinin … esas sayılı davasında verilen karar gereğince … tarafından ödenen tazminatın davalılardan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/12/2019 tarih … E.-K. sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dava dosyası mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 18/09/2019 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunundan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf ve temyiz incelemesi aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri ile Yargıtayca re’sen incelenir.
Bu durumda, davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur.
Eldeki davada uyuşmazlık, davacı … bünyesinde yürütülen çöp toplama ve nakli, bakım onarım ve genel hizmetlerin yürütülmesi, temizlik, spor komplekslerinde yürütülen faaliyetlerinin davalılarca ihale yoluyla gerçekleştirilmesi sırasında dava dışı işçiye … tarafından ödenen tazminatların davalılardan rücuen tahsiline ilişkindir. Her ne kadar, Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesince taraflar arasında taşıma sözleşmesi bulunduğundan bahisle mahkememizin görevli olduğuna yönelik usulden ret kararı verilmişse de; ihale ekindeki sözleşmede anılan birçok işten biri olan çöp toplama ve nakli işinin TTK’nın 850 vd maddelerinde düzenlenen taşıma sözleşmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, çöp nakil işinin, temizlik ve çöp toplama faaliyetinin devamı niteliğindeki iş olduğu kanaatiyle, davacının tacir olmadığı da gözetilerek, ihtilafın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerektiği, görev hususunun davanın her aşamasında dikkate alınabileceği sonuç ve kanaatiyle göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK ‘nun 20. Maddesi gereğince verilen karar kesinleştikten sonra ve talep halinde dava dosyasının davaya bakmaya görevli olduğu belirlenen Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde HMK ‘nun 21. maddesi uyarınca görevli mahkemenin belirlenmesi (mercii tayini) için dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince süresi içinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerinin gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/03/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza