Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/155 E. 2021/320 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/155 Esas – 2021/320
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/155 Esas
KARAR NO : 2021/320

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ: 18/05/2021
K.YAZIM TARİHİ: 17/06/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkillerinin, davalıya, davalı personellerinin servis taşımacılığı hizmetini verdiğini, bu kapsamda düzenlenen açık fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, davalıdan olan alacaklarının tahsiline yönelik yapılan icra takibinin davalı itirazı ile durdurulduğunu, davalı itirazının haksız ve yersiz olduğunu beyan ederek, davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı şirket; alacaklı firmaya ödemiş oldukları makbuzları sunduklarını, davacının iyi niyetli olmadığını, muhasebe evrakları incelendiğinde mağduriyetlerinin ortaya çıkacağını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, davacı …’nın ticaret sicil kaydı ve vergi dairesi kayıtları, davacıların ticari defter ve kayıtları, tarafların 2019 yılına ait BA-BS formları, 11/01/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taşıma sözleşmesi nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen taşıma sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 07.02.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 11.02.2020 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan faturalardan bakiye kalan alacağın tahsili amacıyla takip başlatmış, davalı yan ise borca itiraz dilekçesinde borca itiraz etiğini beyan etmiş ve cevap dilekçesinde borcun ödendiğini savunarak bir takım dekontlar sunmuştur.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2019 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca celp edilmiştir.
Takibe konu alacağın dayanağı olan faturaların … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve … ortaklığı tarafından düzenlenmiş olduğundan ve ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunduğu değerlendirilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalıya ihtarlı tebligat yapılmasına rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden davacının defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, davacıların ortağı olduğu Adi ortaklığın, işletme hesabına göre tuttuğu ticari defter kayıtlarına göre; takip konusu yapılan ve davalıya keşide edilen 9 adet açık olmak üzere, 54.630,80TL’lik faturaların, davacıların ortağı olduğu Adi Ortaklık kayıtlarında yer aldığı, işletme defteri tutulması nedeniyle herhangi bir tahsilat ve tediye kaydının bulunmadığı, davalının ticari defter kayıtlarını ve yerinde inceleme talebini dosya kapsamına sunmadığı için davalı kayıtlarının incelenemediği, davalı tarafından fatura bedellerine istinaden ödendiği iddia edilen 23.138,00TL’lik ödemenin taraf defterlerinde tespit edilememesine rağmen, fatura bedellerine istinaden yapıldığının kabülü halinde, takip tarihi itibariyle, davacının, davalıdan 31.492,80TL alacak bakiyesinin bulunduğu, esasında davacının da takip konusu yaptığı tutarın 20.250,00TL olduğu belirtilmiştir.
Takibe konu alacak, fatura alacağından bakiye kalan alacağa dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır. Dosyaya kazandırılan taraflara ait 2019 yılı Ba – Bs formlarında, davacıların ortağı olduğu ortaklığın 2019 yılında bir bildiriminin bulunmadığı, davalıya ait Ba formunda 7 adet belge karşılığında 43.930,00TL bildirimde bulunulduğu tespit edilmiştir. Takibe konu alacağın dayanağı olan faturalardan iki tanesi 5.000,00TL’nin altında olduğundan bildirilmediği değerlendirilmekle ve geriye kalan 7 adet fatura toplamının da KDV hariç 43.930,00TL olduğu görülmekle takibe konu alacağın dayanağı olan faturalardaki malların davalıya teslim edildiği kabul edilmiştir. Kaldı ki davalı da savunmasında malların teslim edilmediği savunmasında bulunmayarak ödeme definde bulunmuştur. Bu doğrultuda ispat yükü yer değiştirerek ödeme definin ispatlanması gerekmektedir. Davalı ödeme savunmasının ispatı için bir takım dekontlar sunmuştur. Sunulan dekontların 09/09/2019 tarih ve 6.000,00TL tutarlı, 07/10/2019 tarih ve 8.500,00TL tutarlı, 11/12/2019 tarih ve 3.000,00TL tutarlı, 07/10/2019 tarih ve 638,00TL tutarlı ve 08/11/2019 tarih ve 5.000,00TL tutarlı olduğu, gönderenin davalı şirket olduğu, alıcının … Ltd. Şti. olduğu, açıklama kısmında … fatura ödemesi açıklamasının bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı vekilinden sunulan dekontlar ile faturalar toplamı ve takipte talep edilen alacak arasındaki farka ilişkin beyanı sorulmuş, 19/04/2021 tarihli dilekçesiyle ödemelerin dava konusu ile bağlantısı bulunmadığını ve fatura bedellerinin ödenmediğini beyan etmiştir.
TBK’nın 102. Maddesi “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır.” şeklinde olup dosyaya kazandırılan bilgi ve belgelerden, yapılan bilirkişi incelemesinden, davacılarla davalı arasında davacıların ortağı olduğu ortaklık haricinde hukuki ve ticari bir ilişki tespit edilememiştir. Zira davalının BA-BS formlarında yalnızca davacıların ortağı olduğu ortaklığa ilişkin bildirim bulunmakta, davacıya ait BA-BS formunda davalıyla ilgili bildirim bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı yan fatura borçlarının ödenmediğini ve ödemelerin faturalarla ilgisi bulunmadığını beyan etmişse de yapılan ödemenin sebebi açıklanmadığı gibi takipte talep edilen miktar ile faturalar toplamı arasındaki farkın sebebi konusunda da açıklayıcı bir beyanda bulunmamıştır. Bu nedenle davacı … Ltd. Şti.’ne yapılan fatura açıklamalı ödemelerin dava konusu alacak haricinde muaccel bir alacağa yönelik yapıldığı tespit edilemediğinden ve taraflar arasında muaccel olarak tespit edilen alacağın dava konusu alacak olduğu anlaşıldığından yapılan ödemeler toplamının (23.138,00TL) 9 adet fatura toplamı olan 54.630,80TL’den mahsubu ile bakiye 31.492,80TL fatura alacağının bulunduğu kanaatine varılmıştır. Takipte talep edilen miktarın 20.250,00TL olduğu gözetildiğinde davalının itirazının haksız olduğu ve davacının takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulü yönünde aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasının davalı borçlu tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı taraf takibe haksız olarak itiraz ettiğinden alacak miktarının %20 si olan 4.050,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.383,27 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 244,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.138,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.129,49 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 244,57 TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı, 15,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 314,57 TL harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 158,50 TL tebligat ve posta gideri ile 600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 758,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/05/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı