Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/144 E. 2021/485 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/144 Esas – 2021/485
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/144 Esas
KARAR NO : 2021/485

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2020
KARAR TARİHİ: 22/06/2021
K. YAZIM TARİHİ: 09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Davacı taraf …. San. ve Tic. A.Ş. tarafından davalı/borçlu aleyhinde başlatılan Ankara Batı İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya kapsamında davalı tarafça itiraz edildiği ve icra takibinin durdurulduğu, davacı taraf ile davalı taraf arasındaki ticari ilişki sebebiyle faturalarda görüleceği üzere davalının iş makinalarının parça değişimleri ve bakımlarının yapıldığı, işbu ifa sonucu davalı yana faturalar kesildiği, bahse konu faturalardan kaynaklanan borç davalı tarafından davacıya ödenmediği, davalının itirazının haksız ve zaman kazanmaya yönelik olduğu, davacı şirketin davalı borçludan takip talebinde belirtilen tutarda alacaklı olduğu, haksız itiraz sebebiyle arabulucuya başvurulduğu fakat anlaşma sağlanamadığı, borçlu şirketçe Ankara Batı İcra Müdürlüğü’ne yapılmış olan itirazında davalının yerleşim yerinin İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu sınırlar olduğundan yetki itirazında bulunulduğu, davalının bu itirazı usul ve hukuka aykırı olduğu, ilamsız takiplerde yetki kuralının, eğer taraflar yetki sözleşmesi veya kesin yetkinin olmadığı bir durumda seçimlik haklardan birinin kullanılması yoluyla yetkili icra dairesinde takip işlemi yapılabileceği, taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklanan sözleşme gereği davacının emtiayı ifa etme, davalının da faturada kararlaştırılan para borcunu ödemekle yükümlü olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan para borcundan dolayı davacı şirketin borçludan olan alacakları için Ankara Batı İcra Müdürlüklerinde takip başlatmasında kanunen hiçbir engelin mevcut olmadığını, taraflar arasında yapılmış yetki sözleşmesi bulunmadığını, davacı şirketin kanunda seçimlik yetki kurallarında belirtilen para borçlarında borç alacaklısının ödeme zamanında ikametgahında yasal olarak takip başladığı, mahkemece borçlunun yapmış olduğu haksız yetki itirazının kaldırılmasını ve icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği, takibe konu borcun ve miktarı davalı tarafça açık ve net olarak bilindiğini, davalı taraf kötü niyetli olarak zaman kazanmak, müvekkilinin alacağına kavuşmasını geciktirmek amacıyla itiraz ettiğini, davalının borçlu olduğunu bildiği halde arabuluculuk sürecinde anlaşamadıkları, bu sebeple davalının davacı tarafa %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesi gerektiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davalarının kabulünü, davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasındaki borca vaki itirazının iptali ile takibin devamına, ticari faizi le birlikte davalıdan tahsiline, davalının haksız itirazı sebebiyle asıl alacağın %20’sinden az olamamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalıya dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil özetleri, ticaret defter ve kayıtlar, SGK yazı cevapları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 02/12/2020 tarihli raporu ile özetle; davalı şirkete ait ticari defterlerinin dosyaya sunulmaması nedeni ile davalı ticari defterlerin fiilen incelenme imkanı elde edilemediği, davacı şirkete ait ticari defter kayıtlarına göre; 08.04.2019 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 3.609,37 TL tutarında alacağının bulunduğu, davacının bu tutarı takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede talepteki avans faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu, bu çerçevede 3.609,37 TL üzerinden devamının gerektiği bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava; tacirler arası satış sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen faturalara ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesi için alınan bilirkişi raporunda;davalı şirkete ait ticari defterlerinin dosyaya sunulmaması nedeni ile davalı ticari defterlerin fiilen incelenme imkanı elde edilemediği, davacı şirkete ait ticari defter kayıtlarına göre; 08.04.2019 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 3.609,37 TL tutarında alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu alacağın dayanığı olan fatura içeriğindeki malların davalıya teslim edildiği ve işin yapıldığının davacı tarafından ispatı gereklidir. Davacı tarafından, teslime yönelik olarak, sevk irsaliyesine dayanılmışsa da, teslim alan olarak adı geçen … ve …’in çalıştığı yerler arasında davalının iş yerinin bulunmadığı SGK dan gelen yazı cevabından anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara göre; her ne kadar davacı tarafından alacak isteminde bulunulmuşsa da; alacağın dayanağı faturaların davacı kayıtlarında bulunduğu, davacının kayıtlarına göre bakiye alacak bulunduğu ancak davacının kendi ticari defter ve kayıtlarının tek yanlı olarak lehine delil teşkil etmediği, davacının fatura konusu malların davalıya teslimi ve taraflar arasında hukuki ilişki bulunduğunu ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine, davacının kötüniyetli olarak takip başlattığı ispat edilemediğinden davalı yanın tazminat isteminin reddini yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 61,64 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2,34 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.22/06/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍