Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/126 E. 2021/832 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/126 Esas – 2021/832
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/126 Esas
KARAR NO : 2021/832
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/02/2020
KARAR TARİHİ: 26/10/2021
K.YAZIM TARİHİ : 19/11/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkillerinin murisi olan …’ın 1/2 maliki bulunduğu … plakalı aracın … poliçe nolu, 03.01.2017 başlangıç tarihli ZMMS ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, söz konusu aracın 15.10.2017 tarihinde tek taraflı olarak kaza yapması neticesinde işleten ve sürücü olan müvekkillerinin murisi …’ın vefat ettiğini, vefat sebebi ile müvekkillerinin desteklerini kaybettiklerini, her ne kadar müteveffa söz konusu kazada kusurlu olarak tespit edilmiş ise de; sürücünün kusurunun 3. kişi konumundaki destekten yoksun kalan müvekkillerine tazminat ödemesini engellemeyeceğinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun emsal ilamı ile hüküm altına alındığını ve bu hususta Yargıtay içtihatlarının mevcut olduğunu, bu durum karşısında müvekkillerinin tazminat talep etme haklarının bulunduğunu, bu hususta davalı sigorta şirketine Ankara …. Noterliğinin 11.06.2019 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ilgili ihtarnamenin 18.06.2019 tarihinde davalı sigorta şirketine tebliğ edildiğini, ancak herhangi bir cevap verilmediğini ve ödeme yapılmadığını, mevcut olay nedeniyle tutulan kaza tutanağını ve kusur tanımlamasını kabul etmediklerini beyan ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; her bir davacı için 500,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 08/10/2021 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve davacı … yönünden talebini 76.406,58 TL’ye, davacı … yönünden talebini 144.941,93 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı vekili; davaya onu kazaya karışan … plakalı araç ile müvekkili şirket nezdinde … numaralı ZMMS poliçesi ile 03.01.2017-03.01.2018 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Trafik Sigortası Genel Şartlarının yürürlüğe girme tarihinden sonra yapılan poliçe nedeniyle kendi kusuru ile vefat eden davacılar murisinin vefat sonucu destekten yoksun kalma taleplerinin teminat dışı olduğunu ve reddi gerektiğini, iş bu hususun davacıya 16.11.2017 tarihli yazı ile bildirildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamasının yeni genel şartlar uyarınca, güncel TRH 2010 Tablosu ile %1,8 teknik faizin esas alınarak yapılması gerektiğini, müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteği ile gelir durumunun ispatının davacı tarafa düştüğünü, faizi hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının…soruşturma sayılı dosyası, Mahkememizin … esas sayılı dosyası, Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, davacıların ekonomik ve sosyal durum tespiti, 05/10/2020 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 01/02/2021 tarihli hesap bilirkişisi raporu, müteveffanın vergi dairesi kayıtları ve aile nüfus kaydı, 25/06/2021 tarihli hesap bilirkişisi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, tek taraflı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat ( destekten yoksun kalma) talebine ilişkindir.
15/10/2017 tarihinde, müteveffa …’ın sevk ve idaresinde bulunan, dava dışı … ile müteveffa …’ın 1/2 hisse ile maliki olduğu, davalı sigorta şirketince sigortalı olan … plakalı aracın karıştığı tek taraflı ölümlü kaza neticesinde davacılar murisi … vefat etmiştir.
Davacılar açmış oldukları dava ile destekten yoksun kalma tazminatı talep etmektedirler.
İddia ve savunmalar kapsamında, dosyada bulunan delillere göre meydana gelen kazadaki kusur durumunun tespiti ile kazanın meydana gelmesinde etkili olan hususların tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen bilirkişi raporunda, dosya içinde yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde; iş bu davaya konu 15.10.2017 tarihli tek araçlı, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda; … plakalı ticari araç sürücüsü müteveffa …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 47/c-d ve 52/b maddeleri gereğince % 100 kusurlu olduğu, bir çok etkenin söz konusu olabileceği söz konusu trafik kazasında, gelinen aşamada araç şoförü dışında kazanın oluşumuna etki eden başkaca bir kusurun varlığının tespit edilemediği belirtilmiştir.
Hesap bilirkişisi raporunda, sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve ölüm halinde şahıs başına azami teminat limitinin 330.000,00 TL’si olduğu, davacıların trafik kazası sonucu uğradığı destekten yoksun kalma zararına ilişkin olarak, 09.10.2020 tarih ve 31269 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarih ve 2019/40 E. 2020/40 K. sayılı İptal Kararı uyarınca yapılan değerlendirme sonucu; dava konusu destekten yoksun kalma tazminatının poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı hususundaki hukuki değerlendirmenin Mahkemenin takdirine ait olmak üzere; Mahkemece poliçe teminatı kapsamında olduğunun kabulü halinde; Müteveffanın hak sahiplerinden; …’ın 65.138,41-TL, …’ın 102.289,15-TL tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zararlarının bulunduğu belirtilmiştir.
Hesap bilirkişisi ek raporunda, Mahkemenin 29.04 2021 tarihli ara kararı uyarınca yapılan hesaplama sonucunda; dava konusu destekten yoksun kalma tazminatının poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı hususundaki hukuki değerlendirme Mahkemenin takdirine ait olmak üzere; Mahkemece poliçe teminatı kapsamında olduğunun kabulü halinde; Müteveffanın hak sahiplerinden; …’ın 76,406,58-TL, …’ın 144.941,93-TL tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zararlarının bulunduğu belirtilmiştir.
Kazaya karışan … plakalı aracın 03/01/2017 – 03/01/2018 tarihleri arasında davalı sigorta şirketince sigortalı olduğu, kaza tarihine(15/10/2017) göre kazanın poliçe kapsamında olduğu, ancak meydana gelen kazada davacılar murisinin %100 oranında kusurlu olduğu ve buna göre desteğin kusurunun davacılara yansıtılıp yansıtılamayacağı ile davacıların tazminat talep edip edemeyecekleri hususunda uyuşmazlık bulunduğu tespit edilmiştir.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları; yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepler bakımından sigortacının sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe kapsamında ve sigorta limitleri dahilinde üçüncü kişilerin uğradıkları zararları tazmin etmekle sınırlıdır.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve 26/04/2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92.maddesinin (a) ve (c) bentleri ile (i) bendi, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1 ve A.3 maddesi, A.5 maddesinin (ç) bendi ve yine A.6 maddesinin (c) ve (d) bentleri birlikte değerlendirildiğinde; bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen ölüm olayına bağlı olarak destekten yoksun kalma halinde, destekten yoksun kalınan zararın ZMM sorumluluk kapsamında olması için ölenin üçüncü kişi olması ve desteğin kusursuz bulunması gerekmektedir.
Davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemeler açıklanan şekildeyken Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihli ve E.:2019/40; K.:2020/40 sayılı Kararı ile Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinin (i) bendinin iptali ile Trafik Sigortası Genel Şartlarına yapılan atıf iptal edilmiştir. Önceki düzenlemeler kapsamında desteğin tam kusurlu olması sebebiyle davacıların tazminat haklarının bulunmadığı değerlendirilmişse de Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihli iptal kararı üzerine davacıların tazminat talep edebilecekleri değerlendirilerek aktüerya bilirkişisinden kök ve ek rapor alınmıştır. Daha sonra yargılama devam ederken 19/06/2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İcra Ve İflâs Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 19. Maddesiyle 2918 sayılı Kanunun 92. maddesinin birinci fıkrasına “j) Destekten yoksun kalan hak sahibinin, destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat talepleri,” fıkrası eklenmiştir. Böylelikle mevcut yasal düzenlemeye göre destekten yoksun kalan hak sahiplerinin destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin ZMM sorumluluk kapsamı dışında kaldığı değerlendirilmekle, desteğin %100 kusuruyla kendi ölümüne sebebiyet verdiğinden ve davacıların tazminat talepleri poliçe kapsamı dışında kaldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL harç ile ıslah ile alınan 3.766,00TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.761,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/4 uyarınca 4.080,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 4.080,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/10/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı