Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/125 E. 2020/194 K. 23.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/125 Esas – 2020/194
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/125 Esas
KARAR NO : 2020/194

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 3-
4-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 5-
6-

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/11/2018
KARAR TARİHİ: 23/03/2020
K.YAZIM TARİHİ : 24/03/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; Davacı … ile yapılan sözleşmeler uyarınca davalı diğer şirketlerde çalışan … tarafından Ankara Batı … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile açılan davada davacının 2004-2014 yılları arasında … bünyesinde taşeron şirketler nezdinde işçi olarak çalıştığı belirtilerek ödenmeyen işçilik alacaklarının belediyeden tahsilinin talep edildiği, davada husumetin … ile davalılardan … Taş. A.Ş.’ye yöneltildiği, ancak, diğer davalılarında işveren konumunda bulunduğu, yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üe takibe üzere toplam 42.560,23-TL ödendiği, mahkeme kararında davacı belediyenin üst işveren olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğu, ancak işveren sıfatının dava dışı işçiyi istihdam ettikleri sürelerle sınırlı olmak üzere davalı şirketlere ait olduğu, belirtilerek dava dışı işçi …’ye ödenen 42.560,23-TL’nin şimdilik 300,00-TL’sinin ödeme tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre işleyecek faizi ile birlikte, 50,00-TL’sinin …. Ltd. Şti., 50,00-TL’sinin …. A.Ş., 50,00-TL’sinin …. Ltd. Şti., 50,00-TL’smin …. Ltd. Şti., 50,00-TL’sinin …. Ltd. Şti. – …. A.Ş. Ortak Girişimi, 50,00-TL1 sinin … A.Ş.’den dava dışı işçiyi çalıştırdıkları dönemlere göre ilam ve icra takibinden kaynaklanan ödeme kalemlerine İlişkin ise davalıların eşit oranda sorumluluklarının belirlenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekilleri; davayı kabul etmeyip usuli itirazlarda bulunmuşlardır.
GEREKÇE :Dava; … sınırları dahilinde bulunan meskun alanların Evsel Atıkların Toplanması, Nakli, Cadde, Sokak, Meydan ve Pazar Yerlerinin İnsan ve Makine Marifetiyle Süpürülmesi Hizmet Alımı sözleşmesi kapsamında dava dışı işçiye … tarafından ödenen tazminatların davalılardan rücuen tahsiline ilişkindir
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. – … K. sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dava dosyası mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 22/11/2018 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunundan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtayca re’sen incelenir.
Bu durumda, davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur.
Eldeki davada uyuşmazlık, … sınırları dahilinde bulunan meskun alanların Evsel Atıkların Toplanması, Nakli, Cadde, Sokak, Meydan ve Pazar Yerlerinin İnsan ve Makine Marifetiyle Süpürülmesi Hizmet Alımı sözleşmesi kapsamında dava dışı işçiye … tarafından ödenen tazminatların davalılardan rücuen tahsiline ilişkindir. Her ne kadar, Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesince taraflar arasında taşıma sözleşmesi bulunduğundan bahisle mahkememizin görevli olduğuna yönelik usulden ret kararı verilmişse de; ihale ekindeki sözleşmede anılan çöp toplama ve nakli işinin TTK’nın 850 vd maddelerinde düzenlenen taşıma sözleşmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, çöp nakil işinin, temizlik ve çöp toplama faaliyetinin devamı niteliğindeki iş olduğu kanaatiyle, davacının tacir olmadığı da gözetilerek, ihtilafın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerektiği, görev hususunun davanın her aşamasında dikkate alınabileceği sonuç ve kanaatiyle göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davaya bakmakla görevli mahkeme Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan, HMK 114/1c 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın itiraz edilmeksizin kesinleşmesi halinde HMK ‘nun 21. maddesi uyarınca görevli mahkemenin belirlenmesi (mercii tayini) için dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince süresi içinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerinin gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.23/03/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza