Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/12 E. 2020/288 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/12 Esas – 2020/288

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/12 Esas
KARAR NO : 2020/288

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 07/01/2020
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
K.YAZIM TARİHİ : 09/07/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin Sincan Vergi Dairesinin … vergi numaralı mükellefi olduğunu, e-defter ve berat kullanma yükümlülüğü altında olduğunu, şirkete ait bilgisayar serverlarına yapılan siber saldırı (virüs) neticesinde Ekim-2016 dönemine ait e-defter ve beratlarının bulunduğu klasör kullanılamaz ve içindeki dokümanlara da ulaşılamaz hale geldiğini, bu durumun anlaşılması üzerine müvekkili şirket tarafından belgelerin kurtarılması amacıyla çalışma başlatıldığını ancak belgelerin kurtarılamayacağı ve bozulduğunun anlaşıldığını, buna dair 06.01.2020 tarihli “Uzman Mütalaası” alındığını, akabinde söz konusu döneme ait tüm beyanname ve defterlerin LOGO muhasebe programında ve bilgisayarda tutulduğunu, tüm bildirimlerin usulüne uygun olarak yapıldığını ve eleştiri konusu yapılmadığı hususunda “Yeminli Mali Müşavirlik Özel Amaçlı Tasdik Raporu” düzenletildiğini, müvekkili şirket bu konuda özel bir entegratör firma ile çalışmadığından ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından da belgelerin ikinci örneklerinin 2016 yılında saklanmadığı anlaşıldığından, müvekkili şirkete ait Ekim-2016 dönemine ait e-defter ve beratlarının ikincil suretlerine erişilmesinin de mümkün olmadığını beyan ederek, davanın kabulüne, müvekkili şirketin Ekim 2016 dönemine ait e-defter ve beratlarının zayi olduğunun tespiti ile zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava hasımsız olarak açılmıştır.
GEREKÇE :Dava, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve kayıtların (e-defter kayıtları ve beratlarının) zayi olduğunun tespitine ve zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir (TTK m. 82/5,7).
TTK nın 82/ 7 maddesinde; ” Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. ” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı tarafça, 2016 yılı ekim dönemine ait e-defter ve beratlarının bulunduğu klasörün kullanılamaz ve içindeki dökümanlara da ulaşılamaz hale geldiği beyan edilmekle, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 02/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu2016 Ekim ayı elektronik defter ve beratlarına ilişkin dosyaların, saklandığı sistemde yaşanan donanımsal sorunun giderilmesi amacıyla yapılan planlı işlem sırasında sehven silindiği, silinen dosyaların hem olayın gerçekleştiği 2016 Ekim ayında hem de olayın anlaşıldığı 2019 Kasım ayında yapıla veri kurtarma çalışmaları kapsamında bütünlüğünü kaybetmiş/eksik/okunaksız şekilde geri getirildiği, davacı firma tarafından 2016 yılı Ekim ayında geri getirilen dosyaların veri bütünlüğünü kaybettiğinin anlaşılmaması sebebiyle, gerekli başvuruları yapmadığı, 2019 yılı Kasım ayında anlaşılması sonrasında gerekli başvuruları yaptığı, 2016 Ekim döneminden günümüze aktif kullanılmasında dolayı silinen belgelerin geri getirilmesinin günümüz teknolojik yöntemler kapsamında mümkün olmadığı belirtilmekle, davacı şirket tarafından defterlerin saklanması konusunda basiretli bir tacirden beklenen özenin gösterilmediği, özenle korunması ve saklanması gerektiği, defterlerin bulunamayışında davacının bizzat kusurunun bulunduğu ve davanın, TTK nın 82/7 maddesi uyarınca 15 günlük yasal süresi içinde açılmamış olması nedeniyle, reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafça, 2016 yılı ekim dönemine ait e-defter ve beratlarının bulunduğu klasörün kullanılamaz ve içindeki dökümanlara da ulaşılamaz hale geldiği beyan edilmekle, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 02/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu 2016 Ekim ayı elektronik defter ve beratlarına ilişkin dosyaların, saklandığı sistemde yaşanan donanımsal sorunun giderilmesi amacıyla yapılan planlı işlem sırasında sehven silindiği, silinen dosyaların hem olayın gerçekleştiği 2016 Ekim ayında hem de olayın anlaşıldığı 2019 Kasım ayında yapılan veri kurtarma çalışmaları kapsamında bütünlüğünü kaybetmiş/eksik/okunaksız şekilde geri getirildiği, davacı firma tarafından 2016 yılı Ekim ayında geri getirilen dosyaların veri bütünlüğünü kaybettiğinin anlaşılmaması sebebiyle, gerekli başvuruları yapmadığı, 2019 yılı Kasım ayında anlaşılması sonrasında gerekli başvuruları yaptığı, 2016 Ekim döneminden günümüze aktif kullanılmasında dolayı silinen belgelerin geri getirilmesinin günümüz teknolojik yöntemler kapsamında mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Davacı … ..AŞ hakkında vergi incelemesi yapıldığı ve kayıtların zarar gördüğünün 05/11/2019 tarihli rapor ile öğrenildiği anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara ve bilirkişi raporuna göre; davacı şirket tarafından defterlerin saklanması konusunda basiretli bir tacirden beklenen özenin gösterilmediği, kayıtların özenle korunması ve saklanması gerektiği, kayıtlarla ilgili dışarıdan bir siber saldırı söz konusu olmadığı anlaşıldığından yasal düzenleme kapsamındaki zayi belgesi verilmesi şartlarının oluşmadığı ve verilerin kaybolmasının öğrenildiğini takiben TTK nın 82/7 maddesi uyarınca davanın 15 günlük yasal süresi içinde açılmamış olması nedeniyle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.07/07/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı