Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/118 E. 2020/425 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/118 Esas – 2020/425

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/118 Esas
KARAR NO : 2020/425

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/02/2020
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
K.YAZIM TARİHİ : 21/09/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 11/10/2017 tarihinde adi yazılı sözleşme ile araç satış sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmede müvekkili şirketin kendi üzerine düşen bütün edimlerini yerine getirmesine rağmen davalı yanın sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini, davalı yana sözleşmedeki şartların gerçekleştiği ve aracın devrinin yapılmasının müvekkilince istenmiş ise de araç devrinin yapılmadığını, aracın davalı tarafından kalan kredi taksitlerinin ödenmesi sürecinde müvekkili şirketin kullanımında kaldığını ve bu sürede de müvekkilinin kredi borcunu bitirdiğini, 19/06/2019 tarihinde sözleşme konusu olan aracın davalı yanın borçları sebebi ile hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle trafikte yakalanarak çekildiğini, haricen alınan duyumlara göre aracın davalı yanca çekilen otoparktan çıkarıldığını, aracın davalı tarafından teslim alındıktan sonra başka bir şahsa devrinin gerçekleştiği duyumunun alındığını, aracın müvekkili şirkette bulunduğu süreçte müvekkili tarafından araca masraflar yapıldığını, bahsi geçen tüm ödemeler ve masrafların dava yan tarafından sözleşme edimini yerine getirmemesinden kaynaklı olduğunu beyan ederek, akdin imza tarihinden itibaren ödenen paraların ve masrafların avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil kayıtları, davalının vergi dairesi kayıtları, dava konusu aracın tescil kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, araç satım sözleşmesi gereği davalıya ait aracın tescilinin yaptırılmaması nedeniyle ödenen bedellerin iadesi ve satışa konu araca yapılan masrafların iadesi istemine ilişkindir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu resen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada uyuşmazlığın, araç satışı nedeniyle doğduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce, ilgili vergi dairesi ile yapılan yazışma sonucunda davalının ticari faaliyetinin bulunmadığı, ticareti uyuşmazlıktan çok önce terk ettiği tespit edilmiş ve ticaret sicil müdürlüğü ile yapılan yazışma sonucunda davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Dava, mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmakla görevli mahkeme Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın HMK 114/1-c ,115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı…’ın yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/09/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı