Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/116 E. 2021/736 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/116 Esas – 2021/736
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/116
KARAR NO : 2021/736
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit/İpoteğin Kaldırılması
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı …., ile diğer davalı …. Tic. Ltd. Şti. arasında 27.10.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki niteliğindeki müvekkil …’nin imzalamış olduğu kefalet sözleşmesi düzenlendiğini, ayrıca bu kefalet sözleşmesine bağlı olarak müvekkili …’nin maliki olduğu … ili,…. ilçesi, … Mahallesi, …. ada, …. parsel, Zemin kat, … numaralı bağımsız bölümün … payı davalı … Şti. lehine diğer davalı …. A.Ş.’ne ipotek verildiğini, kefalet sözleşmesinin düzenlenmesi sırasında bir adet teminat niteliğinde kambiyo senedinin de müvekkiline kefil olarak imzalatıldığını, netice itibariyle müvekkilinin, davalı şirket lehine, diğer davalı bankaya kefalet, ipotek ve kambiyo senedi verdiğini, teminatların veriliş tarihinden itibaren 5 yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen, müvekkilinin kefaletinin sona erdirilmediği gibi ipoteğinde kaldırılmadığını, sadece müvekkilin ısrarları sonrasında, teminat olarak alınmış olan kambiyo senedinin müvekkiline iade edildiğini, müvekkilinin daha sonra yapmış olduğu araştırmada davalı …. Şti. ‘nin 27.10.2015 tarihli … ‘den başka diğer davalı banka ile yeni sözleşmeler düzenleyerek, farklı krediler çektiklerini öğrendiğini, çekilen bu yeni kredilerden dolayı müvekkilin sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilin 27.10.2015 tarihli Genel Kredi…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…Sözleşmesi kapsamında çekilmiş olan krediye kefil olup, bu kredi için taşınmazını ipotek verdiğini, 27.10.2015 tarihli krediden sonra çekilmiş olan kredilerden dolayı müvekkiline borç yüklemenin hukuken mümkün olmadığını, teminat olarak alınmış olan senedin iade edilmiş olmasının dahi müvekkilinin borcu olmadığının kabulü ve ikrarı niteliğinde olduğunu, kaldı ki davalı bankanın, diğer davalı …. Şti.’den 27.10.2015 tarihli sözleşmeden dolayı hiçbir hak ve alacağının da kalmadığını, davalı bankaya ve diğer davalı … Şti.’ne Ankara ….. Noterliğinden 18.04.2019 tarih …. yevmiye numaralı gönderilmiş olan ihtarnamede 27.10.2015 tarihli sözleşmeden dolayı borç kalıp kalmadığı, her hangi bir borç kalmamış ise ibra belgesi ve ipotek fek yazılarının verilmesi istenmiş ise de, davalı banka detay bilgi vermeden ihtarmameye itiraz ettiğini, diğer davalı … Şti.’nin ise ihtara cevap vermediğini belirterek, müvekkilinin banka sözleşmesinde ki kefilliğinin geçersizliğine (iptaline) ve müvekkilinin kefilliği nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine ve … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, Zemin kat, … numaralı bağımsız bölümün …. payı üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı …. A.Ş. vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, diğer davalı …. Tic. Ltd. Şti. firmasına kullandırılan kredinin teminatını teşkil etmek üzere, 1/2 hissedarı olduğu … ili, … ilçesi, … Ada, … parselde kain … katlı çelik sanayi yapısı ve arsası ile … nolu bağımsız bölüm niteliğindeki imalathane, 1/2 hissedarı olan diğer davalı …. Tic. Ltd. Şti. ile birlikte 1.dereceden 4.000.000-TL bedelle 28.10.2015 tarihinde müvekkili banka lehine ipotek verildiğini, müvekkili bankanın haksız ve hukuka aykırı olarak fekki talep edilen söz konusu ipotek ile kullandırmış olduğu krediye karşılık basiretli bir tacir gibi davranarak alacağını güvence altına aldığını, müvekkili bankanın iyi niyetli olup; tapuya itimat ve alenilik ilkesi gereğince müvekkili banka lehine tesis edilmiş olan ipoteğin korunması gerektiğini, alacağını ipotekle güvence altına almış olan müvekkili bankanın iş bu dava ile zarara uğratılmasının söz konusu olacağını, zira davacının, iş bu dava ile taşınmaz üzerinde banka adına kayıtlı ipoteğin fekkini talep ettiğini, bu talebin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; bahse konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin davacının rızası ile davalı banka tarafından konulduğunu, ipoteğin kaldırılması veya devamının banka ile davacı arasında sonuç doğuracağını, bu çerçevede müvekkili şirketin davada taraf ehliyeti bulunmadığını, davacının, müvekkili şirket sahibinin dayısı olup, bahse konu taşınmazı 1/2 hisseli ortak olarak satın aldığını, satın alınan taşınmazın fabrika binası olarak 3.000.000TL bedelle satın alındığını, davalı bankadan müvekkili şirketin 1.500.000 TL’lik 10 yıl geri ödemeli kredi çektiğini, kredi sözleşmesi uyarınca taşınmazın tamamı üzerine ipotek konulduğunu, müvekkili şirketin kredi ödemelerini düzenli olarak yaptığını, ayrıca davacıya hissesi oranında kira ödediğini, 2019 yılı içerisinde davacının kefaletin kaldırılması ve kambiyo senedinin iadesini istediğini, banka tarafından yeniden değerlendirme neticesinde banka ile müvekkili şirket arasında davacıya ait kambiyo senedinin iadesi ve kefaletin kaldırılması, müvekkili şirket yetkililerinin şahsi kefaletleri ile kendilerine ait taşınmazları teminat gösterilmeleri ile davacının şahsi kefaletiin kaldırıldığını, bu çerçevede davacı tarafından verilen teminat senedinin iadesi ile şahsi kefaleti kaldırılması için herhangi bir engel kalmadığını, davacının banka ile yaptığı arabuluculuk görüşmesinde de davacı tarafından verilen senedin iadesi ile şahsi kefaletin kaldırılması hususunda anlaşma sağlandığını, davacı tarafından verilen ipoteğin yalnızca 28.10.2015 tarihinde alınan taşınmaza dair genel kredi sözleşmesine ilişkin olduğunu, müvekkili şirketin ticari faaliyetleri açısından kullanmış olduğu başkaca herhangi bir kredide davacının imzalamış olduğu genel kredi sözleşmesinde vermiş olduğu ipoteğin kullanılmadığını, davacı tarafından yasaya uygun olarak verilmiş ipotek bulunduğunu,…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…yasal tüm şartlar bilinerek verilmiş bir ipoteğe bağlanan asıl alacak bitmeden ipoteğin kaldırılmasının istenmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından hissesini de kapsar şekilde taşınmazın tamamına konulan ipoteğin davalı banka açısından alacağa bağlı bir hak olduğundan ve banka kredi alacağının 28.10.2025 tarihinde sona erecek olması nedeni ile devam ettiğini, ipotek ile teminat altına alınan kredi alacağı bitmediğinden açılan dava haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, genel kredi sözleşmesi, dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kayıtları ve ipotek belgeleri, 07/06/2021 tarihli bilirkişi raporu, 06/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davacı ile davalı banka arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davacının taşınmazındaki ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
Davalı … A.Ş. …Şubesi ile davalı … A.Ş. (eski unvan …. Tic. Ltd. Şti.) arasında 30.10.2012 tarihli ve 4.150.000,00 TL limitli Kredi Çerçeve Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin ekinde bulunan Kefalet Sözleşmesinde davacı …’nin kefalet imzasının bulunmadığı, 20.10.2014 tarihli ve 400.000,00 TL limitli Kredi Çerçeve Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin ekinde bulunan Kefalet Sözleşmesinde davacı ….’nin kefalet imzasına rastlanmadığı, 27.10.2015 tarihli ve 4.000.000,00TL limitli Kredi Çerçeve Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin ekinde bulunan Kefalet Sözleşmesinde davacı …’nin müteselsil kefalet imzasının bulunduğu, kefilin kefalet limitinin 4.000.000,00TL olarak belirlendiğini, 18.04.2018 tarihli ve 5.500,000,00TL limitli Kredi Çerçeve Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin ekinde bulunan Kefalet Sözleşmesinde davacı ….’nin kefalet imzasının bulunmadığı, 22.03.2019 tarihli ve 7.500,000,00TL limitli Kredi Çerçeve Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin ekinde bulunan Kefalet Sözleşmesinde davacı ….’nin kefalet imzasının bulunmadığı hususları tartışmasızdır.
Dava konusu ipoteğe konu … ili, … ilçesi, …. Mahallesi, … ada, …. parsel, Zemin kat, …. numaralı taşınmazın 1/2 pay sahibi davacı …. ve taşınmazın 1/2 pay sahibi davalı …. A.Ş. ile davalı …. arasında 28.10.2015 tarihli ve 4.000.000,00 TL bedelli İpotek Sözleşmesi (Resmi Senet) akdedilmiştir.
Davacı …, tapu kayıtlarından anlaşıldığı üzere taşınmazın 1/2 payı üzerinde 28.10.2015 tarihinde mülkiyet hakkını kazanmıştır. Aynı şekilde, tapu kayıtlarından anlaşıldığı üzere, anılan taşınmazın 1/2 payı üzerinde ise davalı …. A.Ş.’nin 28.10.2015 tarihinde mülkiyet hakkını kazandığı tespit edilmiştir,
Davacı ….(1/2 pay sahibi) ve davalı …. A. Ş. (1/2 pay sahibi) ile davalı …. A.Ş. … Şubesi arasında 28.10.2015 tarih ve … yevmiye no.lu İpotek Sözleşmesi (Resmi Senet) akdedilmiştir. 28.10.2015 tarih ve …. yevmiye no.lu İpotek Belgesinden anlaşıldığı üzere …. İli …. İlçesi …. Mahallesi … Ada / … Parseldeki taşınmazın zemin katında bulunan imalathane vasıflı …. no.lu bağımsız bölüm üzerinde …. lehine 4.000.000,00TL bedelle 28.10.2015 tarihinde ipotek kurulmuştur. Tarafların birbirlerini teyit eder nitelikteki beyanlarına göre ipoteğin halen kaldırılmamış olduğu anlaşılmıştır.
İpotek veren / kefil …. vekili, Ankara …. Noterliği aracılığıyla muhataplar …. Şubesi ile …A.Ş.’ye gönderdiği 18.04.2019 keşide / noterlik onay tarihli ve …. yevmiye nolu ihtarnamede; muhatap …. Şubesi ile muhatap …. A.Ş. arasında 27.10.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili ….’nin sözleşmeleri ipotek veren ve kefil sıfatıyla imzaladığını, anılan Genel Kredi Sözleşmesinin düzenlenmesi sırasında banka şube müdürünün de katıldığı görüşmede, … A.Ş. yetkililerinin, şirketin mülkiyetinde bulunan taşınmazı en geç 6 ay içerisinde satarak banka kredisinin tamamını kapatmak…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…suretiyle müvekkili …’nin kefaletini sonlandırma ve taşınmazı üzerinde tesis edilen ipoteği kaldırma taahhüdünde bulunduklarını, müvekkili ….’nin bu sözlü taahhütlere güvenerek ve hiçbir menfaat gözetmeden sözleşmeleri ipotek veren ve kefil olarak imzaladığını, sözleşmenin akdedilmesinin üzerinden 3 yıl ve 6 ay gibi uzun bir süre geçmiş olmasına karşın kredinin kapatılmadığını, üstelik haricen edindikleri bilgilere göre bankadan yeni krediler kullanıldığını, müvekkili ….’nin ipotek veren ve kefil sıfatı taşımasına karşın sonradan kullanılan kredilerin hiçbirisinden haberdar edilmediğini beyan ederek …. Şubesi ile …. A.Ş. arasında akdedilmiş bulunan 27.10.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin halen geçerli olup olmadığının, anılan sözleşmeye istinaden kullandırılan krediden başka krediler kullandırılıp kullandırılmadığının, kefalet sözleşmesinden dolayı müvekkili ….’nin herhangi bir riskinin bulunup bulunmadığının ve risk mevcut ise risk miktarının ve süresinin bildirilmesi ve sözleşme sona ermiş ise ibra ve ipotek fek yazılarının verilmesi gerektiğini, 27.10.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve eki niteliğindeki kefalet sözleşmesi kapsamında kullandırılmış olan ilk krediden başka hiçbir kredi borcunu kabul etmediklerini ihtaren bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından 05.08.2021 tarihinde gerçekleştirilen yerinde incelemede mevcut risk durumunun tespiti amacıyla daha önceden temin edilen banka kayıtlarında yer almayan ödemeleri gösteren hesap hareketlerini içeren hesap özeti temin edilmek suretiyle dava dosyasına kazandırılmıştır.
Yapılan incelemede, kredilere ilişkin taksit ödemelerine devam edildiği, söz konusu taksit ödemelerinin kredi riskini her ay azalttığı, 30.12.2019-31.05.2021 dönemindeki işlemleri kapsamına alan hesap hareketlerini içeren hesap özetinden anlaşıldığı üzere … müşteri nolu davalı kredi Müşterisi …. A.Ş.’ye krediler kullandırıldığı, anılan kredilerin 30.10.2018 tarihinde toplam 6.471.349,34 TL tutarındaki risk bakiyesi üzerinden yeniden yapılandırıldığı, yalnızca … nolu kredi hesabının yapılandırmasının 02.01.2020 tarihinde gerçekleştirildiği, yeniden yapılandırma neticesinde açılan kredi hesabı …. risk numarasını aldığı, 02.01.2020 tarihi itibarıyla toplam risk bakiyesinin 6.471.349,34TL olduğu, taksit ödemeleri neticesinde toplam risk bakiyesinin 02.08.2021 valör tarihi itibarıyla 5.392.792,06TL düzeyinde gerçekleştiği, taksit ödemelerinin devam ettiği, inceleme tarihi (05.08.2021) itibarıyla toplam kredi risk bakiyesinin 5.392.792,06TL olduğu tespit edilmiştir.
Denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan bilirkişi ….’in mahkememize sunmuş olduğu 06/08/2021 tarihli raporuna göre; davalı kredi müşterisi şirketin davalı bankaya, kredi müşterisi sıfatıyla imzalarını taşıyan 30.10.2012, 20.10.2014, 27.10.2015 ve 18.04 2018 tarihli Kredi Çerçeve Sözleşmeleri uyarınca dava tarihi (19.02.2020) itibarıyla 6.471.349,34TL ve inceleme tarihi (05.08.2021) itibarıyla 5.392.792,08TL kredi borcunun bulunduğu, imzalanan sözleşmeler ile kullanılan krediler arasında eşleştirme yapılmadığı, ticari krediler alanında sözleşme ile kredi arasında açıkça bir ilgi ve bağlantı kurulmadıkça kullanılan tüm kredilerin kredi müşterisinin imzasını taşıyan tüm sözleşmelere dayandığı, bu bağlamda mevcut borcun da davalı kredi müşterisi şirket bakımından tüm Kredi Çerçeve Sözleşmelerine (bu arada 27.10.2015 tarihli sözleşmeye de) dayandığı, davacı …’nin müteselsil kefil sıfatıyla imzasını taşıyan 27.10.2015 tarihli Kredi Çerçeve Sözleşmesi / Kefalet Sözleşmesi uyarınca 4.000.000,00TL tutarındaki kefalet limiti dahilinde tüm Malvarlığıyla müteselsilen ve ipotek veren sıfatıyla imzasını taşıyan 28.10.2015 tarihli İpotek Sözleşmesi uyarınca 4.000.000,00TL tutarındaki ipotek limiti dahilinde ve ipotek konulan taşınmazıyla dava tarihi (19.02.2020) itibarıyla 6.471.349,34TL ve inceleme tarihi (05.08.2021) itibarıyla 5.392.792,06TL tutarında kredi borcundan sorumlu olduğu, davacı …’nin müteselsil kefil sıfatıyla imzasını taşıyan 27.10.2015 tarihli Kredi Çerçeve Sözleşmesi / Kefalet Sözleşmesinin sözleşme tarihinden önce kullanılmış ve sözleşme tarihinden sonra kullanılacak tüm kredileri kapsamına aldığı ve belirli bir kredi ile eşleştirilmediği, uyuşmazlık konusu ipotek ile müteselsil kefaletin, davalı kredi müşterisi…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…şirketin davalı bankadan kullandığı ve kullanacağı kredilerin tamamını güvence altına aldığı ve belirli bir krediyle ilişkilendirilmediği gibi doğmuş ve doğacak tüm kredi alacaklarını kapsadığı, uyuşmazlık konusu ipotek ile müteselsil kefaletin güvence altına aldığı kredi borcunun dava tarihi (19.02.2020) ve inceleme tarihi (05.08.2021) itibarıyla henüz kapanmadığı, belirtilen taksit ödemelerinin tamamlanması ve kredi riskinin tamamen kapanmasının ardından ortaya çıkacak koşulların gelecekte ayrıca değerlendirilmesi gerektiği, tespit edilen maddi olgular ve bilimsel veriler ile davalı kredi müşterisi şirketin kredi borcunun henüz kapanmamış olmasına göre gerek dava tarihi (19.02.2020) ve gerekse inceleme tarihi (05.08.2021) itibarıyla davacı ipotek veren / müteselsil kefil taşınmaz malikinin taşınmazdaki 1/2 payı üzerindeki ipoteğin kaldırılması için gerekli koşulların oluşmadığı dikkate alınarak davacının menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcının 68.310,00TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 68.250,70TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 128.625,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı …. A.Ş. vekilinin yüzlerine karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.06/10/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza