Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/113 E. 2021/373 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/113 Esas – 2021/373
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/113 Esas
KARAR NO : 2021/373
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ: 01/06/2021
K. YAZIM TARİHİ: 28/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Davalı-borçlu aleyhine cari hesaptan kaynaklanan borcu nedeniyle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı-borçlu tarafından icra takibine yapılan haksız itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, davalı-borçlu tarafından icra takibine “alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcun olmadığı” gerekçesi ile itiraz edildiğini, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve yasal dayanaktan yoksun, zaman kazanma amacına yönelik olup, kötü niyetli olduğunu, davacı tarafından davalı-borçluya ticari faaliyete konu çeşitli ürünler satıldığını, işbu yapılan alışveriş nedeni ile faturalar kesildiğini, fakat davalı tarafça icra takibine konu borçların ödenmediğini, bu nedenle de davalı borçlu aleyhine icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun geçilen icra takibine de itiraz etmesi üzerine dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulduğunu ancak olumsuz sonuçlandığını, davalı-borçlunun itiraz dilekçesinde yer alan hususların gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında ticari faaliyet gereği çeşitli ürün satışları yapıldığını ve faturalandırıldığını, bu faturalara ise karşı yanca herhangi bir itiraz yapılmadığını, bu nedenle davalı-borçlunun yaptığı itirazının, davacı şirketin iyi niyetinin cezalandırılmasından başka bir anlam taşımayan, kötü niyetli, takibi sürüncemede bırakmaya yönelik haksız bir itiraz olduğunu, davacı firmanın takip konusu alacağı taraflar arasındaki ticari faaliyetten kaynaklanan cari hesap ekstresine dayalı, belirli, likit, haklı ve davalı tarafından bilinen bir alacak olup yapılan itiraz haksız, takibi durdurmak ve zaman kazanmak amacıyla yapıldığını, tüm bu nedenlerle davalı-borçlunun İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazının 16.533,30-TL asıl alacak yönünden takip talebindeki koşullarla iptali ile takibin devamına karar verilmesini, haksız itiraz nedeni ile davalı-borçlunun %20’sinden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı-borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalıya dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER :İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, tarafların BA-BS formları, ticari defter ve kayıtları, ticari sicil kayıtları, bilirkişi raporu,
Bilirkişi 06/01/2021 tarihli raporu ile özetle; davacıya ait 2019 ve 2020 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunun değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu, davacı şirket ile davalı arasında dava konusu ile ilgili sözleşmenin var olmadığı, davacının davalıdan 30/10/2019 takip tarihi itibariyle 16.533,30 TL alacaklı olduğu, takip talebinin de 16.533,30 TL ile birbirlerini teyit ettiği, dava konusu yapılan iki adet faturanın davacı şirket yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, dava konusu alacağın 24/05/2019 tarih … nolu 37.966,50 TL tutarlı faturaya karşılık 30.000 TL tutarlı çek verildikten sonra kalan 7.966,50 TL bakiye alacaktan kaynaklandığı, 24/05/2019 tarihli faturaya ait sevk irsaliyesinde de malın nakliyeciye teslim edildiğinin görüldüğü, dolayısıyla davalı şirketin 37.966,50 TL tutarlı faturadaki malları teslim aldığının değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu, dava konusu alacağın 30/05/2019 tarih … nolu 8.566,80 TL tutarlı faturaya ait sevk irsaliyesinde teslim eden kısmında … isim ve imzası ile teslim alan kısmında … isim ve imzasının bulunduğundan davalı şirketin 8.566,80 TL tutarlı faturadaki malları teslim aldığının değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu, dava dosyasında mevcut olan … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 2019 yılına ait davalı …’ye ait BA dökümlerinin 54. Sırada … Ltd.Şti 2 adet fatura karşılığı KDV hariç 39.435,00 TL olarak mal alışı olarak bildirildiği, davacı şirket tarafından da 2019 yılına ait BS bildirimi olarak 67. Sırada 2 adet fatura karşılığı KDV hariç 39.435,00 TL olarak mal satışı bildirildiği ve bu iki bildirimin birbirlerini teyit ettiği, davacının davalıya düzenlediği faturaların KDV hariç tutarları toplamının 39.435,00 TL olduğu, dolayısıyla davalının vergi dairesine bildirdiği BA bildirimine göre dava konusu malları teslim aldığı ve yasal defterlerine işlendiğinin değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu, faiz talebi değerlendirilmesinini mahkemeye ait olduğu, icra takibinin davalıya 06/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı boraçlu ise 07/11/2019 tarihinde itiraz dilekçesini verdiği, dolayısıyla davalı 7 günlük yasal sürede itiraz ettiği bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 16.533,30 TL nin tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 06/11/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 07/07/2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacının defter ve kayıtları, mevcut deliller ve mahkememizce HMK nın 221.maddesi kapsamında resen istenen BA-BS formlarının incelenmesine yönelik olarak talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait defterlerin incelenmesinde, davacının davalıya düzenlemiş toplam fatura bedellerinin 35.912,10 TL olduğu, davacının ticari defterlerinde davalıdan 30.116,00 TL tahsilat gözüktüğü, davacı tarafça düzenlenen faturalar toplamından tahsilatlar mahsup edildiğinde davacının davalıdan 5.796,10 TL alacaklı gözüktüğü belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 2019 yılına ait davalı …’ye ait BA dökümlerinin 54. Sırada … Ltd.Şti 2 adet fatura karşılığı KDV hariç 39.435,00 TL olarak mal alışı olarak bildirildiği, davacı şirket tarafından da 2019 yılına ait BS bildirimi olarak 67. Sırada 2 adet fatura karşılığı KDV hariç 39.435,00 TL olarak mal satışı bildirildiği ve bu iki bildirimin birbirlerini teyit ettiği, davacının davalıya düzenlediği faturaların KDV hariç tutarları toplamının 39.435,00 TL olduğu, dolayısıyla davalının vergi dairesine bildirdiği BA bildirimine göre dava konusu malları teslim aldığı dosya kapsamındaki davacı BS formları ile davalı BA formlarındaki beyan edilen tutarların birbirlerini teyit ettiği, faturalar konusunda bir uyuşmazlığın bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının davalıya mal sattığı ve teslim alan imzalı irsaliyeli faturalara göre teslimin yapılmış olduğunun anlaşıldığı, davalının mallarda ayıp olduğuna ilişkin bir savunmada bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olması nedeniyle kayıtlarına işlendiğinin anlaşıldığı, fatura iadesine ilişkin delil de sunulmadığı gözetilerek, satım konusu bedelin ödenmesi gerektiğinden davacının alacak talebinin yerinde olduğu kanaatiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 16.533,30 TL asıl alacak üzerinden iptaline,
2-Alacağın likit ve belirlenebilir olması sebebi ile 16.533,30 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.129,39 TL harçtan peşin harç 282,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 847,04 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 282,35 TL peşin harç olmak üzere toplam 344,55 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 600,00 TL bilirkişi ücreti, 212,65 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 812,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/06/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍