Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/107 E. 2020/689 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/107 Esas – 2020/689
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/107 Esas
KARAR NO : 2020/689

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN:1-
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN:2-
VEKİLİ :

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 20/01/2014
KARAR TARİHİ: 22/12/2020
K. YAZIM TARİHİ: 06/01/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin taşımasını üstlendiği 1007 adet paket/kargonun alıcılarına teslim edilmek üzere İstanbul/Mahmutbey’den Diyarbakır’daki şubeye taşınması için akdedilen tek seferlik emtia taşıma sözleşmesi gereği …’ın işleteni ve maliki, … ve … isimli davalıların şoförü olduğu … plaka sayılı araca yüklendiğini, aracın yanması neticesinde dorse içindeki müvekkili şirketin taşınmasını üstlendiği emtianın da yanarak hasar gördüğünü, müvekili şirketin bu sebeple müşterilerine şimdilik 292.263,00 TL tutarında hasar tazmin bedeli ödediğini, bir kısım müşterisinin hasar tazmin taleplerininin incelemesinin ise halen devam ettiğini, müvekkili şirketin ödemek zorunda kaldığı hasar tazmin tutarından TTK, BK, KTK ve taşıma sözleşmesi hükümlerine göre davalıların müştereken müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 292.263,00 TL’nin kazanın vuku bulduğu 25/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’in araç sahibi ve araç sürücüsü olmadığını, bu nedenle müvekkili … yönünden davanın reddi gerektiğini, diğer müvekkilleri … ve …’e meydana gelen olayda atfı kabil bir kusur bulunmadığını, müvekkili …’in teslim aldığı malları İstanbul’dan Ankara’ya götürdüğü esnada bir ses duyarak aracın yandığını gördüğünü, hemen yangın tüpü ile müdahale ettiğini, yükün bir kısmının yandığını, sağlam kalan malların olay yeri ve görgü tespit tutanağı ile davacıya teslim edildiğini, itfaiyenin yangın söndükten sonra olay yerine geldiğini, yangın raporunda lastiğin patlayarak alev aldığı kanaatine varıldığı belirtilmiş ise de lastiklerin yeni olması sebebiyle bu ihtimalin çok düşük olduğunu, müvekkilinin taşıdığı kargonun ne olduğunu bilmediğini, içinde tehlikeli bir madde olması sebebiyle de böyle bir yangının çıkabileceğini, bu sebeple yangının hangi sebepten kaynaklandığının tespitinin dava açısından büyük bir önem arz ettiğini belirterek, davanın … Sigorta ve … Lastikleri T.A.Ş. ‘ye ihbar edilmesini, davacının herhangi bir zararı varsa bunu talep edebileceği kişi ve kuruluşların müvekkilleri olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE :Dava; davacıya ait kargoların davalılar tarafından İstanbul’dan Diyarbakır’a taşınması esnasında araçta çıkan yangın sonucu hasar görmesi nedeniyle müşterilerine ödenen tazminatın tahsili talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama neticesinde Mahkememizin 05/04/2016 tarih 2014/54 esas 2016/208 karar sayılı ilamıyla; “Davanın davalılar … ve … yönünden kısmen kabulü ile, 247.817,80TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalı … yönünden davanın reddine,” dair karar verilmiş, kararının taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 14/03/2018 tarih ve … esas 2018/1961 karar sayılı ilamıyla ve “…Dosya kapsamında araca dış bir müdahale olduğuna dair delil bulunmadığı gibi araç sahibinin kurumsal olarak araçların bakım ve onarımını kendi bünyesinde gerçekleştirip gerçekleştirmediği de anlaşılamamaktadır. Kurumsal bir bakım ünitesi olmadığı hallerde eğer davalı şoförler kullandıkları aracın bakımı hususunda görevli olup yangın da aracın bakım eksikliğinden kaynaklanmış ve davalılara atfedilebilecek kusur var ise, kural olarak davalılar hasardan sorumlu olacaktır. Bu durumda mahkemece, taşımaya konu aracın bakım ve onarımından davalılar … ve …’in sorumlu olup olmadığı, yangının çıkış nedeni de gözetilerek davalıların somut olayda kusuru bulunup bulunmadığının tespiti ile sonuca varılması gerekirken, bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın davalı … yönünden davanın reddi ile davalı …’in taşıyıcı olarak zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü doğru olmamış, eksik incelemeye dayalı kurulan hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle mahkememiz hükmünün bozulmasına karar verilmiş, gönderilen dosya Mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Bozma ilamına uyulduktan sonra davalılar vekilince davalı şoförlerin kullandıkları aracın bakımıyla ilgili olarak görevlendirilip görevlendirilmediklerinin bildirilmesi ve buna dair yazılı delil ve belgelerin sunumu için süre verilmiş, davalılar vekili 07/07/2020 tarihli dilekçe ile ; aracın frenler, lastik vs bakım işlerinin …, diğer bakımlarının ise … isimli firma tarafından yapıldığı bildirilmiştir.
Verilen cevabın istenilen hususla ilgisinin bulunmaması nedeniyle davalı …’a müzekkere yazılarak, diğer davalıların araç bakımıyla ilgili olarak görevlendirilip görevlendirilmediği, buna dair sorumluluklarının bulunup bulunmadığının bildirilmesi istenilmiş; vekili tarafından sunulan 24/10/2020 tarihli dilekçesi ile özetle; … ve …’in aracın bakımıyla görevli olmadıkları, aracın bakımına dair herhangi bir sorumlukları bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 21/08/2015 tarihli bilirkişi raporu ve 07/01/2016 tarihli ek bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı firmaya ait kargoların başka bir şubeye taşınması işi için davacı ile davalı … arasında 24/08/2012 tarihli ve tek seferlik bir taşıma sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede taşımacı …, taşıtın sürücüsünün … olarak gösterildiği, ancak sözleşmeyi … vekili olarak …’in imzaladığı, bu yönüyle davacının taşıtan, davalı …’ın ise taşıyıcı sıfatına sahip olduğu, taşıma sırasında aracın sürücüsünün … olduğu, …’in de ikinci şoför olarak araçta bulunduğu, araç seyir halindeyken arka lastikten çıkan ve dorseye sirayet eden yangını kendi çabalarıyla söndürmeye çalıştıkları ancak başarılı olamadıkları, davalılar yangının lastiğin patlaması nedeniyle oluştuğunu ifade etmiş ise de, teknik bilirkişi tarafından bunun mümkün olmadığı, ısıya maruz kalmayan yada aşırı derecede ısınmayan lastiğin patlamasından dolayı yanmasının söz konusu olamayacağı, ancak fren balata sisteminin kampanalara sürekli sıkı temas halinde kalması, tekerlek rulmanlarının arızası nedeniyle aşırı derecede ısınması, lastik havalarının azlığından dolayı veya dış müdahale ile ateşe maruz kalması sonucunda patlamanın mümkün olabileceğinin bildirildiği, araca dış bir müdahale olduğuyla ilgili dosyaya yansıyan bir delil bulunmadığı, dolayısıyla yangının aracın bakım eksikliğinden kaynaklandığı, davalı şoförler … ve …’in kullandıkları aracın bakımı hususunda görevli olmadıkları ve buna dair bir sorumlulukları bulunmadığı, bu hususun davalı/taşıyıcı … tarafından da kabul ve beyan edildiği, bu durumda yangının oluşumunda davalılar … ve …’e atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının müşterilerine yaptığı mal bedellerinin ödenmesinden kaynaklanan zararından taşıma sözleşmesinin tarafı olan davalı …’ın TTK’nun 877 ve 879. maddeleri uyarınca sorumluluğunun bulunduğu, davacı ve davalı … arasındaki ticari ilişki taşıma sözleşmesine dayandığından davalı …’ın sorumluluğunun sözleşmeye dayanan sorumluluk olup temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, davalının davadan önce temerrüde düşürülmediği, diğer davalılara atfı kabil bir kusur bulunmadığından zarardan sorumlu tutulamayacakları sonuç ve kanaatiyle bilirkişi raporunda hesaplanan miktar dikkate alınarak davalı … yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden ise davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalılar … yönünden kısmen kabulü ile, 247.817,80 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalılar … ve … yönünden davanın reddine,
3-Alınması gereken 16.928,43 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.991,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.937,28 TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 4.991,15 TL peşin harç, 24,30 TL başvuru harcı, 3,75 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 5.019,20 TL harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 285,00 TL tebligat ve posta gideri, Kazan Asliye Hukuk Mahkemesinde sarf edilen 40,00 TL tebligat ve posta gideri ile 1.800,00 TL dört bilirkişi ücreti ile bozma sonrası yapılan 198,00 TL olmak üzere toplam 2.323,00 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.969,75 TL’sinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalılar tarafından sarf edilen 46,90 TL ile bozma sonrası yapılan 41,50 TL olmak üzere toplam 88,40 TL tebligat ve posta giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 13,45 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 25.797,25 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalılar … ve …’in kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 6.577,88 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/12/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza