Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/100 E. 2020/502 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/100 Esas – 2020/502
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/100 Esas
KARAR NO : 2020/502

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 11/02/2020
KARAR TARİHİ: 13/10/2020
K. YAZIM TARİHİ: 06/11/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alt yapı, kanal, kazı, dolgu, hafriyat, bahçe tanzimi ve yol yapım işleri yaptığını, kendisine ait iş makinesi ile davalı şirketin Ankara Elvankent şantiyesinde 08.02.2020-09.07.2019 tarihleri arasında kazı, zemin düzenleme ve malzeme indirme işleri yaptığını, bu işler sebebiyle KDV dahil; 04.03.2019 tarihinde 2.360,00-TL, 29.03.2019 tarihinde 708,00-TL, 15.05.2019 tarihinde 997,10-TL ve 12.07.2019 tarihinde 761,10-TL olmak üzere toplam 4.826,20-TL tutarında fatura düzenlendiğini, davalı tarafça müvekkiline yaptığı iş ve faturalar sebebiyle 24.04.2019 tarihinde 1.568.00-TL ödeme yapıldığını ancak bakiye 3.258,00-TL’nin ödenmediğini, bakiye alacağın tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini beyan ederek, davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak koşuluyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalardaki beyanında özetle; davacının tacir olmadığını, açılan davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması sebebiyle görev itirazında bulunduklarını beyan ederek, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin defter ve kayıtlarından da bu durumun ortaya çıkacağını beyan ederek davanın görevsiz mahkemede dava açılması nedeniyle usulden reddine, aksi halde kötü niyetle açılan davanın esastan reddine, davacının dava açmadaki kötü niyeti nazarı dikkate alınarak asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 16/07/2020 tarihli dilekçede; müvekkilinin işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu ve esnaf faaliyeti boyutunda iş yaptığını bildirmiştir.
Etimesgut Vergi Dairesi Müdürlüğünün 17/02/2020 tarihli cevabi yazısından davacının 24/10/2016 tarihinden itibaren “Zemin ve arazi hazırlama, alanın temizlenmesi ile kazı ve hafriyat işleri (tarımsal arazinin hazırlanması, dinamitleme ve kayaların kaldırılması, inşaat, tarım vb. alanların drenajı, hafriyat, kazı, dolgu vb. işler (madencilik için yapılanlar hariç)) ” faaliyeti ile iştigal ettiği ve işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu anlaşılmıştır.
Eldeki davada; Etimesgut Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan yazı cevabında da belirtildiği üzere işletme esasına tabi vergi mükellefi olan esnaf olduğu, bir başka deyişle tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/10/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı