Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/1 E. 2020/716 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/1 Esas – 2020/716
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/1
KARAR NO : 2020/716

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
ASLİ MÜDAHİLLER:1-
VEKİLİ :
:2-
VEKİLİ :
DAVA : İflas
DAVA TARİHİ : 02/01/2020
KARAR TARİHİ: 25/12/2020
K.YAZIM TARİHİ: 29/12/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilim ile davalı arasında yapılan alım satım sözleşmesi gereğince, davalının müvekkilinden satın aldığı malların bedelini kararlaştıran tarihte ödemediğini, davalıya yapılan uyarılara kayıtsız kalması sonucu 2017 yılında Batı İcra Dairesi … dosya numarası ile 134.796,34 TL ve … dosya numarası ile 187.273,34 TL. tutarında haciz yoluyla takip başlatıldığını, söz konusu takip borçlarını ödemeyen davalının müvekkili ile yaptığı sözlü anlaşma ile yeni alacağı mallar karşılığında da yeni senetler verdiğini, senetlerini ödemeyen davalı hakkında Trabzon İcra Dairesi … dosyasında 84.432,57TL, … dosyasında 156.127,21TL, … dosyasında 68.063,95TL,… nolu dosyasında 101.075.30TL bedelli takip dosyalarında hacizlerin kesinleştiğini, kesinleşen haciz dosyalarında davalının banka ipotekleri hariç 140’tan fazla takip alacaklısı olduğunu, son olarak davalıya Batı İcra Daire … esas numaralı takip dosyası ile yapılan 92.628,90TL tutarlı iflas yolu ile takibin müvekkili tarafından başlatıldığını ve iflas yolu ile takipte kambiyo senedine özgü ödeme emri gönderildiğini,…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…kesinleşen ödeme emri sonucu Batı Adliyesi Asliye Ticaret Mahkemesinde 2019/261 esas numaralı kapsamında iflas davası açıldığını, mahkememizin 20.11.2019 tarih ve 2019/717 sayılı kararı ile Batı İcra Dairesinin davalıya ödeme emrini gönderdiğinde (hangi saikle olduğunu bilmediğiz bir şekilde) ödeme emrinin iflas yazan kısmının davalıya eksik olarak gönderildiğinden davanın usulden reddine karar verildiğini, söz konusu karar üzerine 27.11.2019 tarihinde Ankara Batı İcra dairesine yeni talep gönderildiğini ve davalı borçluya ödeme emri eksiksiz olarak 02.12.2019 tarihinde tebliğ edildiğini ve kesinleştiğini, borçlunun ekonomik durumunun iyi olmadığını, çalışan işçilerine de aylardır ücret ödemediğini öğrendiklerini belirterek, davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibi dayanak gösterilerek huzurdaki iflas davası açıldığını, hiçbir şekilde söz konusu icra takibini ve borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, gönderilen ödeme emrinde ödeme emrine konu talebin dayanağının ne olduğunun belirtilmediğini, iflas ödeme emrinde takip talebindeki kayıtların da yer alması gerektiğini, bu kapsamda takip talebinde olması gereken borcun sebebi, senede dayalı bir takip ise senet bilgilerinin ödeme emrinde de yer alması gerektiğini, düzenlenen ödeme emrinde bu şekilde borcun sebebinin belirtilmediğini, açıklanan nedenle davanın öncelikle bu nedenle reddine karar verilmesini, ayrıca davanın dayanağı olarak gösterilen icra dosyasındaki borcu da kabul etmediklerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Mahkememizin 2019/261 esas sayılı dosyası, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …, … ve … esas sayılı takip dosyaları, Trabzon İcra Müdürlüğünün …, …, …,… ve … esas sayılı takip dosyaları, davalı şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan iflas yolu ile takipte davalının iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosyasında davacı alacaklı … End. San. Ve Tic. A.Ş.’nin davalı … İhr. ve İth. Tic. A.Ş. aleyhine 27.04.2018 düzenleme tarih ve 31.10.2018 ödeme tarihli 36.018,80TL bedelli senet ve 30.05.2018 düzenleme tarih ve 31.10.2018 ödeme tarihli 40.000,00TL bedelli senet uyarınca iflas yolu ile takip başlattığı, ödeme emrini davalı borçluya 03.05.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 5 gün içinde ödeme emrine itiraz ve şikayette bulunmadığı, iflas takibinin kesinleştiği hususları tartışmasızdır.
Mahkememizin 01/07/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında; davalıya anapara karşılığı 79.317,85TL, tahsil harcı, bakiye harç karşılığı 3.608,96TL, icra vekalet ücreti 11.111,32 TL, toplam faiz miktarı karşılığı 5.829,50 TL masraf karşılığı 83,80 TL olmak üzere toplam 99.951,43TL’nı ifa veya mahkeme veznesine depo etmesi için İİK’nun 158,II,c.3 maddesi uyarınca 7 gün kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde borcun ödenmemesi veya mahkememiz veznesine depo edilmemesi halinde davalının iflasına karar verileceğinin ihtarına şeklinde karar verilmiştir.
Bunun üzerine davacı şirket tarafından 15.10.2020 tarihinde icra müdürlüğündeki dosyada kapak hesabı istenmiş olup güncel kapak hesabı gözetilerek aynı tarihte 104.157,97 TL ödeme yapıldığı, ödemenin davacı alacaklı tarafından tahsil edildiği ve icra dosyası infazen kapatıldığı, alacaklının alacağına kavuştuğu anlaşılmıştır.
Doktrindeki hakim görüşe göre, iflâs kararı, ticaret mahkemesince yedi günlük sürenin dolmasıyla değil, depo kararının verilmesinden sonraki ilk duruşmada verilmektedir. İlk duruşma da, yedi günlük süreden daha sonra yapılmaktadır. Böylece yedi günlük süre, mutlak bir süre olmaktan çıkmış olup, borcun depo süresi içinde veya depo kararı verilmesinden sonraki ilk oturuma kadar ödenmesi mümkündür. Ödeme, ilk duruşma…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…tarihinden önce yapılırsa artık iflâs kararı verilemez; zira asıl amaç, iflâs kararı öncesinde borcun ifasının sağlanmasıdır. (Kuru, Baki. İcra ve İflâs Hukuku, 1993, C. 3, s. 2687, Özbek Mustafa, İflas Davasının hukuki mahiyeti,s.259.)
Yine doktrinde bir başka aynı yöndeki görüşe göre, depo emri süresi geçtikten sonra ve fakat iflas kararından önce alacaklı alacağına kavuşursa bu noktadan sonra artık iflas davasının düşmesine karar verilmelidir. (Olgaç,Senai, İcra-İflasi C.2, s. 1130, Uzgören Baykal, Ebru, İflas Davasında Depo Kararı, Batıder, 2001, s. 200.)
Ayrıca, Talih Uyar, İflas Davalarında Yargılama Usulü ve Depo Kararı başlıklı makalesinde (http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/tekmakale/2007-2/21.pdf, s206.) depo kararındaki süreden sonra nihai (son) karardan önce, takip konusu borcun davacıya ödenmiş olması halinde, mahkemece ‘konusu kalmayan davanın reddine’ karar verilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Aynı makalede yer alan Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 10.12.1998 tarihli kararı ve Yargıtay 19. HD. 1.7.2004 T. 2693 E. 7866 K. sayılı kararında da depo kararından sonra ve fakat son duruşmadan önce yapılan ödemelerin iflas davasının düşmesine neden olacağı ifade edilmiştir.
Yüksek yargı kararları ve doktrindeki görüşlerin birleştiği nokta iflas davasının amacının borçlunun alacağına kavuşması olduğudur.Yukarıda açıklandığı üzere; alacaklı alacağına kavuşmuş olup yargı kararları ve doktrin görüşleriyle sabit olduğu üzere davalı şirketin iflas kararı verilmeden ödeme yapmış olması nedeniyle artık iflas davasının konusu kalmadığından, iflas davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ancak davalı tarafın dava açılmasına neden olması nedeniyle davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şeklinde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusu Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının infaz ile kapatılmasına karar verildiğinden konusu kalmayan iflas davası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 46. maddesine göre; her yıl bütçe kanunu ile belirlenen terkin sınırının altında kalan harçlarla ilgili müzekkere yazılmaz amir hükmü gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan 44,40TL peşin harç, 44,40TL başvurma harcı ve 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 95,20TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.044,30TL ilan masrafı, 130,50TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam: 1.174,80TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, İstinaf yasa yolları açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle hükmün istinaf edilebileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/12/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza