Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/88 E. 2021/199 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/88 Esas – 2021/199
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/88 Esas
KARAR NO : 2021/199

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2019
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
K.YAZIM TARİHİ : 16/04/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; kooperatif üyesi olan davalının üzerine düşen yükümlülüklerini tüm uyarılara ve ihtarlara rağmen yerine getirmediğini, davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan icra takibinde borcun kaynağının detaylı olarak gösterildiğini, faiz dökümünün ayrıntılı olarak yapıldığını, icra takibine davalının, davacı kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığı iddiasıyla itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dava dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin fer’ileri ile 65.719,41 TL üzerinden devamma, davalı taraf aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; banka bloğu olarak adlandırılan ve kendisine tapu verilmeyen üyelerin tamamının esasen daire maliyet ödeme borcunun henüz olmadığını, kooperatifte; … kredisi kullanarak üye olanlar, peşin ödeme yapıp indirim uygulamasından yararlanan üyeler, kooperatife üyelik giriş bedeli, sonrasında talep edilen çevre, şerefiye, tapu-iskan ve diğer ek ödemeleri istenen sürede ödemeyi kabulle inşaat yapım seviyesinin % 70 seviyesine geldiğinde banka konut kredisi kullanarak 110.000,00 TL ana parayı ödemeyi kabul edenler olmak üzere, üç grupta üyelik kabulü yapıldığını, banka kredisi çekecek üyelere ayrılan bloğun kredi çekilebilir seviyeye ulaşmaması ve dairelere ait kat irtifakı tapularının teslim edilmemesi nedeniyle, konut kredisi kullanamadıklarından ana parayı ödeyemediklerini, banka kredisi çekerek kooperatife ödeme yapmayı taahhüt eden üyelere bu kredi çekebilme imkanı sağlayacak konut teslimleri yapılamadığı ve bundan kaynaklanan durum bugüne kadar kooperatifin resmi web sitesinde duyurulara konu olduğunu, yönetimce kat irtifakı tapusu teslim edilmeyen üyelerin bu sıkıntılarının giderilebilmesi ve kredi çekebilmelerinin önünün açılabilmesi maksadıyla çaba sarf edildiğinin defaten ilan edildiğini, anılan duyurularla yönetim kurulu banka kredisi kullanacak üyelerinin ödeme yapabilmeleri maksadıyla tapularını almaları gerektiğini ve bu doğrultusunda çalışma yaptığını kabul ve ikrar ettiğini, ancak gelinen noktada itibariyle arsa sahibinden tapuların elde edilebilmesine yönelik çalışmaların sonuçsuz kaldığını ya da istenilen hedefe ulaşılamadığını, diğer üyelere kredi çekmek için daire teslimi yapan kooperatifin, müvekkilinin de aralarında bulunduğu ve banka bloğu şeklinde isimlendirilen blok üyelerine bu imkanı tanımadığı için ana maliyet bedelinin de kendilerinden olması gerektiği şekilde istenilmediğini, müvekkilinin ana para konusu olabilecek şekilde kooperatife bir borcu olmadığını, müvekkilinin iyi niyeti ile ödemeler yapmış ise de, bu onun borçlu olduğu veya borcu kabul ettiği anlamına da gelmeyeceğini, davacının asıl alacağı olmadığından, faiz talebinin de kabul edilebilir olmadığını, banka bloğu üyelerini kapsar şekilde 05.04.2014 tarihli genel kurul gündeminin 13. maddesinde, gecikme faizinin daire maliyetlerine uygulanmaması konusunda karar alındığını, bir yıl sonra 25.04.2015 günlü genel kurulda geçmişe yönelik faiz uygulama kararı ile kaldırılmaya çalışılmış ise de, bu karara karşı açtıkları davada, mahkemenin 2015/340 E. sayılı dosyasında iptaline karar verildiğini, istinaf mahkemesince de onandığını, müvekkiline kredi çekebilmesi için tapu devri yapmayan davacının, bu aşamada müvekkilinden daire maliyet bedelini ve buna dair ferileri istemesinin hukuken doğru olmadığını beyan ederek, davanın zamanaşımı ve esasa dair nedenlerle reddine, kötü niyetli davacının takip tutarının %20‘si oranında icra kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, davacı kooperatifin ticaret sicil kaydı, davacı kooperatifin ticari defter ve kayıtları, mahkememizin 2015/340 esas sayılı dava dosyası, 22/07/2019 tarihli bilirkişi raporu, 15/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; kooperatife karşı parasal yükümlülüklerin geç ifası nedeniyle gecikme faizinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla toplam 65.719,41 TL asıl alacak ve birikmiş faiz alacağının tahsiline yönelik ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 13/02/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 06/02/2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Dosya kapsamında itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin mazbata bulunmadığından itirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu davanın hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığı değerlendirilmekle işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı davalının kooperatif üyesi olduğunu ve kooperatife karşı parasal yükümlülüklerin geç ifa edildiğini iddia etmiş, davalı borçlu ise icra takibine itirazında borcu kabul etmediğini, borcun tamamına itiraz ettiğini beyan etmiştir.
Kooperatif kayıtlarının incelenmesi davalının kooperatife üyeliğinin tartışılması, aidat ödemelerinin süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, geç yapılan ödemeler nedeniyle varsa gecikme faizlerinin hesaplanması yönünden alınan bilirkişi raporunda, davacının, inşaatın belirli seviyesine gelmesi halinde normal konut kredisi kullanmak isteyen ya/yada … konut kredisi kullanacak ortakların kredi limitlerinin kooperatif hesabına aktarıldığı tarihlerdeki kredi dilimleri kadar bir bedeli bir ay içinde kooperatife ödeyecek ortak grubundan (ortaktık payı devir almak suretiyle) olduğu, daire maliyet bedellerinin geç ödenmesinden kaynaklı olarak, borcun tahakkuk ettirildik 10.01.2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre yapılan hesaplamalara göre şerefiye, çevre düzenleme, tapu ve iskan taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı faizler ile genel kurul kararları gereği ödenmesi gerekip de, geç ödenen ek/ara ödemelerden kaynaklı faizler de dahil edilip, davalının yapmış olduğu faiz ödemesinin de mahsubu sonucu, davacı tarafın davalı taraftan 48.397,75 TL tutarında işlemiş bakiye faiz alacağının bulunduğu, mahkemece, daire maliyetlerine ilişkin borcun tahakkuk ettirildiği 10.01.2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre hesapladığımız tespitimize itibar etmeyerek, davacı kooperatifin de hesapladığı gibi 10.01.2012 tarihi ve öncesine ilişkin daire maliyetlerinden kaynaklanan faiz hesabının da yapılması gerektiğinin kabulü halinde, söz konusu döneme ilişkin hesaplanan 16.440,66 TL’lik faizin de ilave edilmesiyle davacının tarafın davalı taraftan talep edebileceği işlemiş faiz alacağının 68.838,41 TL olması gerektiği belirtilmiştir.
Davacı kooperatifin 25/04/2015 tarihli genel kurulunda gündemin 8. ve 10. maddelerinin görüşülmesi neticesinde alınan 8 ve 10 nolu kararların iptali için mahkememizin 2015/340 esasına kayden açılan davada yapılan yargılama sonucunda 8 ve 10 nolu kararların iptaline karar verildiği, verilen kararın bu dosyadaki alacak ve faiz hesabına etki edeceği anlaşıldığından bekletici mesele yapılmasına karar verildiği, mahkememizin 2015/340 esas sayılı dosyasında verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 12/10/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Taraf vekillerinin itirazları ile mahkememizin 2015/340 esas sayılı dosyasında verilen genel kurul kararının iptaline ilişkin kararı değerlendirilmek suretiyle alınan bilirkişi ek raporunda ise, davacı kooperatif vekilinin itirazına katılmanın mümkün olmadığı, davacı kooperatifin daire maliyet bedellerinden kaynaklı olarak, borcun tahakkuk ettirildiği 10.01.2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre talep edebileceği işlemiş faiz miktarının 37.908,23 TL olması gerektiği, Mahkemece bu görüşe itibar edilmeyerek, davacı kooperatifin de hesapladığı gibi 10.01.2012 tarihi ve öncesine ilişkin faiz hesaplarının da yapılması gerektiğini kabulü halinde, anılan faiz alacağına 16.440,66 TL’nin de ilave edilmesiyle davacının daire mâliyelerinden kaynaklı işlemiş faiz alacağının 54.348,89 TL olacağı, yine Mahkemece yukarıdaki tespit ve görüşümüze itibar etmeyerek, 05.04.2014 tarihli genel kurulda alınan karar gereği, bu tarih ve öncesine ilişkin faiz tahakkuk ettirilemeyeceği görüşünün hasıl olması halinde ise; iptal edilmeyen 14.05.2016 ve 27.05.2017 tarihli genel kurullarda alınan faiz kararı uyarınca davalının ödemesi gereken işlemiş faiz borcu 7.306,59 TL olarak hesaplandığı, ancak; iptal edildikleri ya da mutlak butlan ile sakat oldukları yönünde kesinleşmiş mahkeme kararları bulunmayan 25.04.2015 tarihli genel kurul sonrasında alınan faiz kararlarının da, davalı vekilinin beyanlarında belirtildiği üzere, Mahkemece de geçerli olmadığı görüşüne varılması halinde bu faiz borcunun da davalının sorumlu olmayabileceğinin düşünülebileceği, itiraza uğramayan, diğer faiz alacağı kalemlerine ilişkin tespitlerin ise kök raporda belirtiltiği gibi olduğu, davalı vekilinin, daire maliyetlerinden kaynaklı yukarıdaki faiz hesabı dışındaki, diğer itirazlarının, kök rapordaki tespit ve değerlendirmeleri değiştirecek nitelikte bulunmadığı belirtilmiştir.
Kooperatifler Yasası gereği tüm kooperatif ortaklarının kooperatifin amacının gerçekleşmesi için gereken aidat ve genel gider paylarını ödemek zorundadırlar. Bu nedenle yapı kooperatifi örnek anasözleşmesinin 23/6. maddesi ile ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasların tespit edilmesi, genel kurulun yetkisi dahilinde olmakla, kararların tebliği gerekmeksizin ortakları bağlayıcı olduğu açıktır.
“Ortaklar arasındaki hak ve yükümlülükler açısından eşitliğin sağlanması için ödemelerini zamanında yapmayan ortaktan gecikme faizi tahsili yapılması gerekmektedir. Genel kurulun borcunu ödemeyen ortaklar için uygulanmasına karar verdiği faiz sözleşme ile öngörülen temerrüt faizi niteliğindedir. Kooperatifler Kanununda ödemelerini geciktiren ortaklara gecikme faizi uygulanacağına dair hüküm bulunmamaktadır. Ancak ana sözleşmeyle veya genel kurulca belirlenen oranda gecikme faizi alınması Kooperatifler Kanunu’nun 23. Maddesinin bir gereğidir.
Kooperatif genel kurullarında belirlenen aidat, aylık ödenmesi gereken ve kesin vadeye bağlı bir alacaktır. Bu nedenle ortağın temerrütü için ayrıca ihtara gerek yoktur. Aidatın ödenmesi gereken tarihten itibaren kooperatifin faiz talep etme hakka vardır.
Ana sözleşmeye konulacak veya genel kurulca kararlaştırılacak gecikme faizi oranı, TBK’nın 88. ve 120. maddelerine aykırı olmamalıdır.” (Mahmut Coşkun, Kooperatifler Hukuku, Eylül 2019, s.481)
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalının davacı kooperatif ortağı olduğu, kooperatifler Kanunu ve anasözleşme kapsamında davalının genel kurul kararları ile belirlenen aidatları ödemekle yükümlü olduğu, geç ödenen aidatlar yönünden genel kurulda alınan kararlara göre gecikme faizinden davalının sorumlu olduğu, borç tahakkukunun 10/02/2012 tarihinde yapılmış olduğu, borç doğmadan faiz borcunun doğamayacağı, bu nedenle davalının taahhüt tarihinden değil, borç tahakkuk tarihinden itibaren gecikme faizinden sorumlu olacağı, gecikme faizi yönünden; 16/06/2012 tarihli genel kurulda %1 oranında gecikme faizi alınması yönünde karar alındığı, daha sonra 05/04/2014 tarihli genel kurulda ise %1 oranında alınacak olan gecikme faizinin şerefiye, çevre düzenleme, tapu ve iskan ile ek ödeme kalemlerine uygulanmaya devam edilmesi ancak daire maliyetlerine uygulanmaması yönünde karar alındığı, 25/04/2015 tarihli genel kurulda ise gündemin 10. Maddesi ile yeniden daire maliyetlerine %0,69 oranında gecikme faizi alınmasına karar verildiği, 25/04/2015 tarihli genel kurulda alınan 10. maddenin Mahkememizin 2015/340 Esas 2016/654 Karar sayılı kararı ile iptaline karar verildiği ve kararın onama üzerine kesinleştiği, daha sonra 14/05/2016 tarihli ve 27/05/2017 tarihli genel kurullarda daire ana maliyetleri için %0,69, bunun dışında kalan ara ve diğer ödemeler için %1 oranında gecikme faizi alınmasına karar verildiği, alınan kararlardaki faiz oranlarının TBK’nın 88. ve 120. Maddelerine aykırı olmadığı, genel kurul kararlarının alındıkları tarihten sonrasına etkili olacağı, geriye etkili olamayacağı, aksinin ise Kooperatifler Kanunu madde 23’te düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olacağı, 14/05/2016 tarihli ve 27/05/2017 tarihli genel kurullarda daire ana maliyetleri için %0,69 oranında gecikme faizi alınmasına ilişkin kararların iptal edildiğine dair veyahut iptali hakkında dava açıldığında dair dosyaya yansıyan bilgi ve belge bulunmadığından bu kararların alındıkları tarihten sonrasına uygulanacağı, bu sebeplerle bilirkişi ek raporunda iptal kararı gözetilerek yapılan hesaplamalara mahkememizce itibar edildiği, bu doğrultuda bilirkişi ek raporunda tespit edildiği üzere davacının daire maliyet bedellerinden kaynaklı olarak borç tahakkuk tarihi olan 10/01/2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre talep edebileceği işlemiş faiz miktarının 37.908,23TL olduğu, davacının 859,87TL ödemesinin bulunduğu, bu ödemenin mahsubu ile davacının bakiye alacağının 37.048,36TL olduğu anlaşılmaktadır. Şerefiye taksitlerinin, çevre bedeli taksitlerinin, iskan ve tapu taksitlerinin geç ödenmesinden ve genel kurul kararları gereği ödenmesi gerekip de geç ödenen ek/ara ödemelerden kaynaklı olarak ise bilirkişi kök raporunda yapılan hesaplamalar mahkememizce denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır. Buna göre davacı yanın toplam alacağının 37.048,36TL + 123,30TL + 74,50TL + 418,87TL + 1.649,67TL = 39.314,70TL olduğu anlaşılmakla davalının itirazının kısmen iptaline yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 39.314,70 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın yargılamayı gerektirmesi ve likit olmaması sebebiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 2.685,58 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.122,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.563,25 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2019 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 655,81 TL sinin davalıdan, 440,46 TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.122,33TL peşin harç, tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla icra dosyasına yatırılan 328,60 TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.501,73 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 60,25 TL tebligat ve posta gideri ile 900,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 960,25 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 574,44 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan 50,00 TL delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1 maddesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.897,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1 maddesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.01/04/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı