Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/749 E. 2020/287 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/749 Esas – 2020/287

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/749 Esas
KARAR NO : 2020/287

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
K.YAZIM TARİHİ : 08/07/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; 03/08/2019 tarihinde müvekkilinin maliki olduğu ve kendisinin sevk ve idaresindeki … plakalı traktörün arkasına takılı olan balya yükleme makinesi ile Ankara istikametinden Beypazarı istikametine seyir halinde iken, 27-900 km’de yerdeki çukurlardan dolayı yoldan çıkarak takla attığını, dava konusu kaza neticesinde müvekkiline ait … plakalı traktörün ağır hasar aldığını, müvekkiline ait … plakalı traktörün davalı sigorta şirketi nezdinde genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından … nolu hasar dosyası açıldığını ve ekspertiz incelemesi sonunda müvekkilinin 228.408,65 TL’nin üzerinde hasar onarım bedelinin olduğu, aracın ciddi şekilde hasarlandığı, aracın onarımına başlandığında bu hasarın daha da artacağının belirtildiğini, traktörün onarımının gerçekleştirilmesi için davalı şirkete birçok kez talepte bulunularak zararın karşılanması talep edildiğini, ancak her seferinde davalı sigorta şirketi tarafından müvekkilinin geçiştirildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkilinin zararının karşılanmadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin ve başlangıçta belirtilen artırım hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 03/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı tarafından belirlenen bedel zikredildikten sonra belirsiz alacak davası açılmasına itiraz ettiklerini, işbu bedel üzerinden harcın tamamlatılmasını aksi halde davanın öncelikle usulden reddini talep ettiklerini, kazaya konu sigorta tazminatı alacağının teminat kapsamında olup olmadığının tespiti konusunda öncelikle uygulanacak hükümlerin Kasko Poliçesi Genel Şartlarının ilgili maddelerinde düzenlendiğini, bu kapsamda Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesi ile teminat dışı hallerin belirlendiğini, söz konusu kazada araç sürücüsünün davacı olmadığı, sürücünün …’ın oğlu olan ve kazada yaralanan ehliyetsiz … olduğunu, dava konusu kaza ile ilgili olarak müvekkili şirket tarafından kazanın oluşumuna ilişkin araştırma yapıldığını, kazaya ilişkin yaptırılan incelemede araçta meydana gelen hasar miktarının poliçe ve genel şartlara göre belirlenmesi gerektiğini, aracın rayiç değerinin belirlenmesi ve sovtaj değerinin de sigorta bedelinden düşülmesi gerektiğini, araç üzerinde fiili ve hukuki tasarruf hakkının davacı yan uhdesinde olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, davacıya ait ticaret sicil ve vergi dairesi kayıtları, davacıya ait aracın tramer kaydı ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, Ziraat Traktör Genişletilmiş Kasko Poliçesi kapsamında sigortalının maddi zarar isteminin karşılanmasına ilişkindir.
30.06.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir. Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. Maddesinin (k) ve (l) bentlerinde tüketici ve tüketici işleminin tarifi yapılmıştır. Buna göre; tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; tüketici işleminin ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade etmektedir.Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.Yine aynı Kanunun 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, kasko poliçesinin tarafı olan davacı “tüketici” sıfatını ve düzenlenen poliçe de “tüketici işlemi” niteliğini taşımaktadır. Bu nedenle yargılama görevi 6502 sayılı yasanın 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemelerine aittir (Yargıtay 17. HD nin 30.03.2016 tarih ve 4680 E, 4005 K sayılı ilamı). Mahkemenin görevi dava şartı olduğundan 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmakla görevli mahkeme Ankara Batı Tüketici Mahkemeleri olduğundan HMK 114/1-c , 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.07/07/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı