Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/745 E. 2020/167 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/745 Esas – 2020/167

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/745 Esas
KARAR NO : 2020/167

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ: 05/03/2020
K.YAZIM TARİHİ : 12/03/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin, Ankara İli … İlçesi … Ada 1 Parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan apartman bloğunda 17 numaralı daireyi davalı …’a sattığını, davalılar tarafından 340.000,00 TL olan satış bedelinin tamamının satış anında ödenemeyeceğinin beyan edilmesi üzerine taraflar arasında satışa ilişkin ödeme sözleşmesi imzalandığını, davalı …’ın diğer davalının eski eşi olduğunu, daireyi eski eşi ve oğlunun oturması için aldığını, satış bedelini birlikte ödeyeceklerini belirttiğini ve borca müteselsilen kefil olduğunu, bu şekilde sözleşme yapıldıktan sonra müvekkiline satış sırasında yapılacak olan 200.000 TL ödemenin 150.000 TL olarak yapıldığını, 50.000 TL eksik ödendiğini, ipotekle teminat altına alınan 140.000 TL de satış üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen ödenmediğini, sözleşmede belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan 140.000 TL’de ödenmeyince … İcra Md. …E. sayılı dosya ile … aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, işbu takipte haricen 100.000,00TL tahsil edildiğini, bakiyesinin henüz ödenmediğini, ayrıca, satış sırasında ödenmesi gereken ancak ödenmeyen 50.000 TL’de ödenmeyince … İcra Md.’lüğü … E. sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçluların … İcra Md.’lüğü … E. sayılı dosya alacağına haklı bir sebepleri olmaksızın, müvekkilin alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla itiraz ettiklerini, bu itirazda takiple alakası olmayan makbuzlar sunularak borcun ödendiğinin savunulduğunu, müvekkilinin tacir olup alacağına bir yıldan fazla süre kavuşamadığını, beklediği parayı alamayınca ticaret hayatındaki diğer faaliyetlerin de sekteye uğradığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyaya yapılan itirazların iptali ile takibin devamına, (50.000,00 TL nin ve ferilerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline verilmesine), borçluların ayrı ayrı icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı …; dava konusu edilen satışın gerçekleşmesi için protokol yapıldıktan sonra … Tapu Müdürlüğünde aynı gün sözleşmedeki şartlar karşılıklı yerine getirilerek satışın gerçekleştiğini, sözleşmedeki gibi 200.000,00 TL nin nakit olarak davacıya … tarafından teslim edildiğini ve kalan 140,000,00 TL ile ilgili satıcı lehine ipotek tesis ettirildiğini, kalan bakiye için sözleşmede olduğu gibi ipotek koyan davacının, 50.000,00 TL gibi büyük bir eksik ödeme olsaydı bu tutarıda ipotek tutarına ilave edeceğini, davacı tarafa bakiye borç olan ve ipotek karşılığı tutar olan 140.000,00 TL ye mahsuben 15.000,00 TL ve 100.000,00 TL olmak üzere toplam 115.000,00 TL … tarafından ödeme yapıldığını, kalan bakiye borcu olan 25.000,00 TL ‘yi de en kısa zamanda ödeyeceğini davacı tarafa söylendiğini, davacı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak borcu olmayan ve inkarcı bir şekilde tekrardan 50.000,00 Tl takip yapıldığını, borcu olmadığı için itiraz ederek takibi durdurduğunu, davacı tarafından bunun üzerine mesnetsiz, haksız ve kötüniyetli olarak bu davanın açıldığını beyan ederek, icra müdürlüğüne yapılan borcun tamamına itirazının kabulü ile takibin iptaline, davacının olmayan borç için takip yaptığından dolayı inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …; dava konusu edilen satışın gerçekleşmesi için protokol yapıldıktan sonra … Tapu Müdürlüğünde aynı gün sözleşmedeki şartlar karşılıklı yerine getirilerek satışın gerçekleştiğini, sözleşmedeki gibi 200.000,00 TL nin nakit olarak davacıya teslim ettiğini ve kalan 140,000,00 TL ile ilgili satıcı lehine ipotek tesis ettirildiğini, davacı tarafın iskanı sözleşmede belirtildiği sürü içerisinde alamadığı halde kendisinden ödemelerini biraz geciktirmesi ile birlikte sözleşmede belirtilen ve bakiye borcu olan 140.000,00 TL için hemen takip başlattığını, davacı tarafa bakiye borç olan ve ipotek karşılığı tutar olan 140.000,00 TL ye mahsuben 15.000,00 TL ve 100.000,00 TL olmak üzere toplam 115.000,00 TL ödeme yaptığını, kalan bakiye borcu olan 25.000,00 TL ‘yi de en kısa zamanda ödeyeceğini davacı tarafa söylediğini, davacı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak borcu olmayan ve inkarcı bir şekilde tekrardan 50.000,00 Tl takip yapıldığını, borcu olmadığı için itiraz ederek takibi durdurduğunu, davacı tarafından bunun üzerine mesnetsiz, haksız ve kötüniyetli olarak bu davanın açıldığını beyan ederek, icra müdürlüğüne yapılan borcun tamamına itirazının kabulü ile takibin iptaline, davacının olmayan borç için takip yaptığından dolayı inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, dava konusu edilen taşınmazın tapu kaydı, tarafların ticaret sicil kayıtları ve vergi dairesi kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taşınmaz satışına ilişkin taşınmaz bedelinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada; mahkememizce, ilgili vergi dairesi ile yapılan yazışma sonucunda davacının ticari faaliyetinin bulunmadığı ve davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. Dava konusu taşınmazın ve davalı yanın ikametgahının … ilçesinde bulunduğu ve … ilçesinin ticari davalar yönünden mahkememize bağlı olduğu gözetilerek, davanın ticari dava olduğu kanaatiyle mahkememizde açıldığı davacı vekilinin beyanı ile sabit olduğundan, 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmakla görevli mahkeme … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın HMK 114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı … ve davalı …’ın yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.05/03/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı