Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/734 E. 2020/626 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/734 Esas – 2020/626

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/734 Esas
KARAR NO : 2020/626

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2019
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
K.YAZIM TARİHİ :09/12/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan ticarete istinaden faturalara dayalı cari hesap ekstresinde görünen bakiye alacak miktarı olan 14.567,68 TL tahsil etmek amacıyla davalı şirket aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı şirket icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durmasına neden olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takip tarihinden başlamak kaydıyla asıl alacağa ticari reeskont faizi işletilmesine, davalı şirket aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı yanın dava konusu taleplerine karşı zamanaşımı ve yetki yönünden itiraz ettiklerini, davacı yanın davaya konu iddia ettiği alacağa dair Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlattığı icra takibine karşı taraflarınca 07.08.2018 tarihinde itiraz yapıldığını, arabuluculuk safhası sonucunda davacı yanca her ne kadar huzurdaki dava açıldığını, davalı şirketin adresinin Ankara ili Kazan ilçesi sınırında olduğunu, icra takibi Kazan İcra Müdürlükleri nezdinde açılması gerektiğini ama Ankara’da açıldığını, icra dosyasına yapılan itiraz neticesinde davacı tarafın açmış olduğu işbu itirazın iptali davasının da yetkisiz mahkemede başlatıldığını ve davalı şirketin adresinin “… Mah. … Cad. No:.. Kahramankazan/Ankara” olması karşısında Ankara Batı Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili mahkeme olarak kabulü ile davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini, davacı yanın icra takibine ve işbu itirazın iptali davasına konu iddia ettiği alacağın varlığını kabul etmediklerini, davacı ile müvekkili şirket arasındaki iddia edilen ticari ilişkinin varlığı şüpheli olduğunu, davacının dilekçesinde bahsetmiş olduğu belgeler dava dosyasında sunulu olmadığını ve bu hususta cevap haklarını saklı tuttuklarını beyan ederek, davanın öncelikle yetki yönünden, aksi halde hukuki mesnetten yoksun olmasından dolayı reddi ile davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2017-2018 yıllarına ait BA-BS formları, davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar, talimat mahkemesince alınan 07/10/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; tacirler arası satış sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen faturalara ilişkin bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı olduğu iddiasıyla 14.567,68 TL nin tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 06/08/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 07/08/2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptali için açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Dava ilk olarak Ankara Mahkemelerinde açılmış olup; davalı yanın yetki itirazı üzerinde dosya mahkememize gönderilmiştir.
HMK nın 221.maddesi kapsamında mahkememizce resen tarafların BA-BS formları celp edilmiştir.
Davalı adına ihtarlı tebligat yapılmasına rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından davacının defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda; davacının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, faturalarla kayıtları uyumlu olan davacı ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, takibe konu olan davacı alacağının ticari defterlerde kayıtlarının davalı adına tutulan muavin defter kaydında takip tarihi itibari ile 14.567,68 TL borç bakiyesi ile kayıtlı olduğu, davacının olarak düzenlediği faturaların e- fatura olup ticari fatura olarak düzenlendiği ;ticari fatura elektronik fatura sistemi üzerinden gönderilen ve muhatabın kabul etmesine bağlı fatura olduğu muhatabın red etmemesi halinde 8 gün içinde kabul edilmiş sayıldığı dava konusu faturaların kabul edildiği- tebliğ edildiği; TTK 21 e göre 8 gün içinde itiraz edilmeyen faturanın içeriğinin muhatabı tarafından kabul edilmiş karinesini taşıdığı, rapor içeriğinde izah edildiği şekilde dava konusu malların teslim edildiği, tarafların karşılıklı olarak dava konusu fatura bedelinin vergi dairesine BA-BS formları ile bildirdiği yerleşmiş Yargıtay uygulamasına göre özellikle davalı tarafından yapılan bu bildirimlerin mal ve hizmet teslimine ilişkin karine olarak kabul edildiğinden dava konusu malların teslim edildiğinin kabul edilebileceği; tarafların karşılıklı olarak vergi dairesine bildirimde bulundukları bedelin uyumlu olduğu, takibe konu faturaya dayalı davalı alacağının ticari defterlerde kayıtlarının davacı adına tutulan muavin defter kaydında 14.567,68 TL bakiye ile kayıtlı olduğu, davalının davacıya düzenlediği fatura ve içeriğindeki malların teslim alındığı kanaatinde olduğumuzdan bu bakiye ile davacının alacaklı olduğunun kabul edilebileceği, davacının dava konusu alacağa hak kazandığının kabulü halinde taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili bir sözleşme veya davacı tarafından davalıya gönderilmiş ve tebliğ edilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi bulunmadığından, temerrüdün takip tarihi itibariyle oluştuğu, tarafların tacir olması ve davacı talebi gözetilerek takip tarihinden itibaren reeskont avans faizi talep edebileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında süregelen ticari satım ilişkisi bulunduğu, davacının kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle 14.567,68 TL alacak kaydı bulunduğu, mal alımının davalı tarafından vergi dairesine beyan edildiği, ayrıca malların teslimine dair davalı şirketin kaşesi bulunan belgelerin bulunduğu, davalının teslim yapılmadığına dair savunmada da bulunmadığı, TTK 23.maddesi kapsamında usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunulduğuna dair delil de sunulmadığı gözetildiğinde, davacının teslim ettiği mallara ilişkin satım bedeli alacağının tahsili talebi haklı görüldüğünden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına,
2-14.567,68 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 995,11 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 248,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 746,33 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 248,78 TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 299,58 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 129,00TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 829,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Zorunlu arabuluculuk görüşmesi sırasında davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 2019 yılı AAÜT nin 16/1-c maddesi uyarınca 750,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.03/12/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı